Gözleri sanki yerinden fırlıyor.

Kulakları uğulduyor.

Ağrı kesiciler...

Eski yöntemler...

Sorun çözülmez.

Son çare doktora gider.

Durumu anlatır.

Doktor muayene eder.

Teşhis koyar.

- Bademciklerinizin alınması gerekiyor.

Hasta tereddütsüz kabul eder.

Yeter ki, ağrılardan kurtulsun.

Ameliyat olur.

Bademcikler alınır.

Birkaç gün hastanede kalır.

Ağrı kesilir.

Gözleri rahatlar.

Taburcu olur.

Normal hayata döner.

Aradan fazla zaman geçmez.

Yine aynı şikayet.

Gözler dışarı fırlayacak gibi...

Kulaklar uğultulu...

Sabreder...

Dayanamaz...

Yeniden doktora gider.

Durumu anlatır.

Yeniden muayene...

Yeni bir teşhis...

Dişlerin çekilmesi gerekiyor:

Çektirir...

Çok diş çekilince...

Kontrol altında tutulur.

Birkaç gün hastanede yatırılır.

Ağrılar yine diner.

Tekrar taburcu olur.

Birkaç gün sonra...

İş yeniden başa sarar.

Kulaklar uğuldar.

Gözler yerinden fırlayacak gibi...

Yeniden muayene...

Yeni teşhis...

Doktor çaresiz.

Başı önde...

Düşünceli...

Teşhisi açıklar.

- Altı aylık ömrünüz kalmış.

Adam üzgün.

Çare arar...

Sorar...

Doktor umutsuz.

Uğurlar hastayı...

Adam perişan...

Düşünür...

Taşınır...

Üzülür...

Derken karar verir.

- Madem öleceğim.

Derdim çaresiz.

Bari ömrünün kalan son günlerini rahat yaşayayım.

İmkanı da vardır.

Yeni otomobil alır.

Şoför tutar.

Yeni kıyafetler diktirmek için terziye gider.

Kumaşlar beğenir.

Terzi başlar ölçü almaya...

Bel, boy, paça...

Kol, göğüs, yaka...

Derken ölçüleri de sesli söyler.

- Kol on altı.

Yaka otuz dokuz.

Adam düzeltir.

- Otuz yedi.

Adam yeniden ölçer.

- Yaka otuz dokuz.

Adam düzeltir.

- Otuz yedi...

Terzi kabul eder.

- Siz bilirsiniz.

Ama sizi uyarıyorum.

Otuz yedi yaka giyerseniz, gözleriniz patlar, kulaklarınız uğuldar.

[*] [*] [*] [*]

Her şey kalıba uymalı.

Davul bile dengi dengine...

Ufak adama çok yük verirseniz...

Taşıyamaz.

Büyük adama az yük verirseniz...

Ona da...

Neyse...

Bu hayatın her safhasında böyledir.

Siyasette, ticarette...

Evden, işe...

Nereden bakarsanız bakın.

Kabul uymuyorsa...

Zorlamayın.

Bol gelir sarkar.

Dar gelir sıkar.

Her durumda da rahatsız eder.