Lise yılları...
Arayış içerisindeyim.
Dünya görüşüme uygun parti arıyorum.
Siyasetsiz olmaz.
Öyle düşünüyorum.
Radikal partileri yapım gereği eledim.
İçinde şiddet barındıran...
Kendi haricindekileri kabul etmeyen...
Ya da...
Zorla kendisine tabi olunması için yollar arayan bir görüş...
Davranış biçimi...
Dünya görüşüme...
İnancıma aykırı...
Allah, insanları zorlamıyor.
Kul, ona inanmak zorunda değil.
Serbest bırakıyor.
Diğer taraftan...
Siz kimsiniz ki, insanlar size tabii olacak!
[*] [*] [*] [*]
Ayrı bir yazı konusu...
Arayışım sürdü.
Soldan başladık.
Çok güzel söylemleri var.
Hak...
Adalet...
Eşitlik...
Sosyalist paylaşım...
Vesaire...
Hoşumuza gitti.
Azıcık kapıyı araladık.
Bir de ne görelim?
Onlar sadece tüzüklerde...
Kitapçıklarda...
İçeri girenler birbirini yiyor.
Herkes kral...
Hepsi ağa...
Her şeyin en iyisini bilmeyen yok.
Liyakate bakan yok.
Hemen sol partilerden yönümü çevirdim.
Sonra sağ tarafa döndük.
Halka hizmet...
Hakka hizmet...
Dava...
Allah rızası...
Yaratılanı sevmek...
Vesaire...
Daha çok heveslendim.
Bu kez içeri bir adım attım.
Bir de ne göreyim?
Soldan fena...
Herkes hak istiyor.
Sadece kendine...
Herkes kendini...
Ve kendine yakın yaratılanları seviyor.
Hemen kendimi geri çektim.
Gördüm ki...
Sağın...
Solun...
Birbirinden farkı yok.
Hepsi aynı...
İnsanların saygısı yok.
Adalet arayışı...
Eşitlik isteyişi...
Hepsi hikaye...
Hiçbir siyasi faaliyete inancım yok.
Ama birileri gelip...
Bu memleketi yönetecek.
O zaman...
Kötünün iyisi...
Milletin büyük çoğunluğu da öyle yapıyor.
İnanmadığı bir seçimde...
Güvenmediği partilere...
Dayatılan adaylara...
Mecburen oy veriyor.
[*] [*] [*] [*]
O zaman soru şu...
Madem bizim istediğimiz olmuyorsa...
O zaman şu sokaklarda gezen koca koca otobüsler...
Minibüsler...
Akşama kadar ne diye bağırıyor?
Halk, inandığı için değil...
Oy vermek zorunda olduğu için sizi seçiyor.
Ve şuna inanıyorum.
Hiçbir insan, "sokaktan parti otobüsü geçti" diye oyunun rengini değiştirmez.
Bizi rahat bırakın.
Bizden alınan vergilerden parti yardımı alın.
Yetmedi...
Onunla otobüs kiralayın.
Kafamızı şişirin.
Şu seçim bitse de...
En azından kafamızı dinlesek...
