Evi derleyip toparladılar.

Çocukları tembihlediler.

- Uslu durun.

Yaramazlık yapmayın.

Kapının önünde oynayın.

Bir yere kaybolmayın.

- Tamam anne...

İlk çıkan...

Komşusuna seslendi.

- Ben hazırım.

Seni bekliyorum.

- Tamam, geliyorum.

Geldi.

Birleştiler.

Diğer komşularına seslendiler.

- Biz yola çıktık.

Seni bekliyoruz.

O da geldi.

Birlikte yola koyuldular.

Kısa sürede evlerinin yakınında bulunan semt pazarına ulaştılar.

Eksik...

Gedik...

Ne varsa...

İmkan ölçüsünde...

İhtiyacın yarısı kadarını aldılar.

Yine de filelerinde epey yük olmuştu.

Birlikte çıktılar pazardan...

Biraz yürüdüler.

Yoruldular.

Yolun kenarında bir kaldırıma oturdular.

Pazara giderken evi konuştular.

Geçimlerini anlattılar.

Dertleştiler.

Pazarda fiyatları konuştular.

Dönüşte alamadıklarını...

Eksikleri...

Sıra çocuklara geldi.

Sohbet öyle akıyordu.

Kadınlardan biri...

- Oğlum çok hareketli...

Olduğu yerde duramıyor.

Ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyor.

Duvarlara tırmanıyor.

Heyecanla anlattı.

İkinci kadın...

- Oğlumun çok güzel sesi var.

Bülbül gibi söylüyor.

Bir nağmeler döküyor...

Hayranlıkla dinliyoruz.

Canımız sıkıldıkça türkü söyletiyoruz.

Dinliyoruz.

Üçüncü kadın...

Suskun...

Halbuki sıra ona gelmişti.

Bir şey anlatmadı.

Bekledi.

Sordular...

- Benim oğlumun anlatılacak bir marifeti yok.

Sohbet bitti.

Kalkıp yola koyuldular.

Tüm bu sohbete kulak misafiri olan yaşlı adam...

O da yürümeye başladı.

Biraz yürüdüler.

Eve yaklaştılar.

Çocuklar kapının önünde oynuyor.

Annelerini gören çocuklar sevinçle koştular.

Birinci kadının çocuğu...

Ellerinin üzerinde yürüdü.

Taklalar attı.

Annesinin yanına kadar geldi.

İkinci kadının çocuğu...

Türkü söyleyerek geldi annesinin yanına...

Değişik nağmeler yaptı.

Üçüncü kadının çocuğu...

Yürüyerek annesinin yanına geldi.

Annesinin elinden pazar filesini aldı.

Yürüyerek yola devam etti.

[*] [*] [*] [*]

Çocukların maharetlerini annelerinden dinleyen...

Sonra gören...

Olaya başından sonuna kadar vakıf olan ihtiyara sorarlar.

- Hangimizin çocuğu daha maharetli?

- Ben bir maharetli çocuk gördüm.

O da annesine yardıma koşan şu çocuk.

[*] [*] [*] [*]

Anlamaya başladığımız andan itibaren...

Emekledik...

Yürüdük...

Hep sorumluluk öğretildi.

Görev verildi.

Önce ihtiyaçlarımızı nasıl gidereceğimiz...

Elbiseyi temiz tutmaktan...

Eve-eşyaya sahip çıkmak...

Kardeşimize bakmaktan...

Elimizde olanları kardeşlerimizle...

Arkadaşlarımızla paylaşmamız gerektiğine...

Büyüdükçe...

Eve katkı yapmak için...

Bir işin ucundan tutmamız gerektiğine...

Vesaire...

Hep devam etti.

Geldiğimiz nokta...

Sorumluluk sahibi olma.

Ya çocuklarımıza öğrettiklerimiz...

Herkes kendine baksın.

Kalın sağlıcakla...