Yanıma geldi.
- Makine alacağım.
46 x 64 Resmi ilan ölçülerini kurtarır mı?
Aldım hesap makinesini.
Çarptım, topladım.
- Kurtarır.
Gözlerimin içine baktı.
İnanmadı.
Onun heyecanının aksine sakindim.
Hesaplamayı beraber yaptık.
İnandı.
Kağıdın biraz büyük olması gerekiyordu.
Israrla sordu:
- Makineden geçer mi?
Hiç düşünmeden daha sakin cevapladım.
- Geçer.
Yine anlamamış gözlerle baktı.
Söylediklerimi dinlemiyor da sanki beni deniyor gibime geldi.
Numaramı aldı.
Numarasını verdi.
Ayrıldık.
Aradan bir-iki gün geçti.
Telefon çaldı.
Baktım.
A Rıza arıyor.
İçimden "Kim?" dedim.
Açtım.
Sesini duyunca hatırladım.
Kendimce utandım.
- Kağıdı denedim. Oluyor.
- Tamam.
Yeniden anlattı.
Cevabım değişmedi.
- Tamam.
Önce anlamadığımı düşündü.
Asıl anlamaya çalıştığı sukünetimdi.
Kapattık.
Hemen telefondaki ismini değiştirdim.
"Ali Rıza"
Artık, A Rıza aramıyor.
Aradan zaman geçti, usta sordu.
- Kolay.
Yine inanmadı.
Anlattım, gözlerindeki "olur"u gördüm.
Makine geldi.
Usta verdik.
Başladı.
5 Şubat 2007, Pusula ofset makinede basıldı.
Akşamları ustaya yardım ettik.
Bir gün yanıma geldi.
Yüzü ekşimiş.
- Ustanın istekleri bitmiyor.
- Kolay.
- Kolay da ne yapacağız?
- Biz basarız.
- Kaç lira alacaksın?
- Ustaya verdiğini bize verirsin.
- Tamam.
Ertesi gün usta gitti.
Biz başladık.
21 Şubat 2007.
Akşamları gazete basıyoruz.
Bir akşam teklif etti.
- Bize gel.
Sustum.
Üzerime gelmedi.
Derken bir olumsuzluk yaşadım. Yanına gittim.
Gözlerinin içine baktım.
- Geldim.
- Tamam.
İlk defa o gün anlaştık.
Burak askere gidinceye kadar matbaada çalıştım.
Sonra, onun boşluğunu doldurmak için gazetede çalışmaya başladım.
Matbaaya gitmem yasaklandı.
Bir daha ziyarete bile gidemedim.
Her ne kadar emekli olunca Akköy´e gidecek olsam da her zaman verdiğim sözün arkasındayım.
Geldim, buradayım.
Ereğli´deki YeniHaber´e de böyle başlamıştım.
İşyerinin sahibiydim.
Olmadığımı öğrenmek acıydı.
Öğrendim ve ayrıldım.
Pusula´ya gelince.
Mutluyum.
Burası da benim.
Hayallerim var.
Hedeflerimiz var.
Vizyonumuz..
Misyonumuz..
Hedeflerimiz..
Sosyal aktivitelerimiz..
Yayın sorumluluklarımız..
Sosyal sorumluluklarımız var..
Hepsini yerine getirmek için çalışıyoruz.
Pusula´nın hikâyesini şöyle özetliyorum.
"Tamam" dediği gün Ali Rıza Tığ´ın Pusula´sı vardı...
Şimdi Pusula Ailesi var.
Çalışanı, okuru, destekleyenleri, sevenleri ve dostlarıyla kocaman bir aile...
Bundan sonra Pusula Ailesi´nin kazanımları olacak.