Çocuk oyunu...

Önce karar verilir.

Geniş...

Düz bir meydan bulunur.

Sonra sayılır.

Ebe için...

Portakalı soydum.

Başucuma koydum.

Ben bir yalan uydurdum.

Duma duma dum.

Kırmızı mum.

Dolapta pekmez.

Yala yala bitmez.

Ayşecik.

Fatmacık.

Sen bu oyundan çık.

[*] [*] [*] [*]

Kim çıktıysa...

Ebe olur.

Sonra gözleri bağlanır.

Etrafındaki arkadaşlarını yakalamaya çalışır.

Yakaladığı kişinin adını söyler.

Yanlış isim söylerse...

O kurtulur.

Doğru isim söylerse...

O ebe olur.

Oyun bıkıncaya kadar devam eder.

Oyna oyna bitmez.

Ne zaman çocuklar bırakır...

O zaman biter.

Yani...

Bir eleme usulü yoktur.

Biraz gürültülü olur.

Heyecan vericidir.

Özellikle ebe için...

Göz bağından kurtulma umudu...

Her zaman onun daha fazla gayret etmesine neden olur.

[*] [*] [*] [*]

Bizim köyde adı: Körpüsük...

Biz öyle oynardık.

Sonra öğrendik.

Şehirdeki adını.

Körebe...

[*] [*] [*] [*]

"Kör"ün anlamı belli...

"Püsük" nedir?

Bilmiyorum.

Tahmin edelim.

Püsük...

Püskül...

Bez parçası...

O anlamda kullanılırdı.

Göze bağlanan bez parçasından ismini almış olabilir.

[*] [*] [*] [*]

Bizim konumuz o değil.

Akköy...

Ormanlı...

Ereğli...

Zonguldak...

Benim güzergahım...

Tüm köyleri...

Mahalleleri...

Beldeleri...

İlçeleri bu işin içine dahil edebiliriz.

Zonguldak açısından bakarsak...

Genelleyelim.

[*] [*] [*] [*]

Elimizde olmayan bir tercih...

Ailemiz...

Akrabalarımız...

Memleketimiz...

Ama sorumlu olduğumuz bir tercih.

[*] [*] [*] [*]

Ebe olmuş köyümüz...

Beldemiz...

İlçemiz...

Zonguldak'ımız...

Gözleri bağlı...

Her dönem...

Her fırsatta...

Birilerini seçiyor.

- Bu ebe olsun.

Şehrin yükünü alsın.

Taşısın.

Özeti bu.

Adamı yakalıyor...

Burada yapılması gereken belli...

Doğru ismi söylemek...

Eğer doğru ismi seçmezseniz...

O zaman ebe olmaya devam edersiniz.

Sonsuz bir döngü...

Şehirler için.

Tarih boyunca sürer.

Ta ki bir babayiğit...

Çıkacak...

Şehrin yükünü omuzlayacak.

Yoksa işin zor Zonguldak...

Gözleri bir bağlı ebe...

Nasıl hareket eder?

Her tümseğe takılır.

Her hırslanışında duvara toslarsın.

Ya da yuvarlanırsın.

Tam "kalktım" derken.

Düşersin.

Sonuç...

Doğru insanı yakalayıp...

Doğru ismi söylemek...

Ebeden olmaktan kurtulmanın tek yolu...

Budur.