Yüzümüz çok bilinmez.
Zaman zaman çıkarım dışarıya...
Vatandaş olmanın keyfini sürerim.
Çay ocakları...
Lokantalar...
Parklar...
Deniz kenarları...
Ayrı bir güzeldir.
[*] [*] [*] [*]
Özel şirketlere giderim.
Kendimce anketler yaparım.
Bir-iki parça bir şey alır...
Ürün sorarım...
Fiyat sorarım...
Müşteri sorarım...
İş-güç sorarım...
Şu sıralar memnun olan hiç kimse yok.
[*] [*] [*] [*]
Devlet dairelerine giderim.
Tanımadığım...
Beni tanımayan memurlar ile sohbet ederim.
Bilgi sorarım.
Bazen tanıyan çıkıyor.
Durum değişiyor.
[*] [*] [*] [*]
Geçen hafta yine böyle bir deneme yaptık.
Sabah saat 09.00...
Mesai başlamış.
Memurlar yeni geliyor.
Gelenler çay-simit...
Selam-sabah...
- Buyurun...
- Arazi kiralayacağım.
- Bizde kiralık arazi yok.
- Ama haberlerde vardı.
- O öyle değil.
- Nasıl?
- Daha önce kullananlara tarım arazilerini kiralıyoruz.
- Ben yeni kiralamak istiyorum.
- Biz de satılık var.
- Olsun...
- İhaleye çıkıyor.
Oradan alamazsın.
- Ne yapmam gerekiyor?
- Nereden geliyorsun?
- Akköy'den...
- Sizin orada satılık arazi yok.
- Başka yerden bakalım.
- Biz bakamayız?
- Neden?
- Bizim taşınmazımız çok.
Hangisine bakacağız?
- Ben nasıl bulacağım?
- Sen araziyi bulacaksın.
Ada parselini bulacaksın.
Bize soracaksın.
Biz burada sistemden bakacağız.
- Ben öyle araziyi nasıl bulacağım?
Kimin arazisi...
Ada parseli...
- İnternette program var.
- Onu bilemem.
- Bizim yapacağımız bir şey yok...
[*] [*] [*] [*]
Bütün mesele burada...
Neden kriz var?
Üretim-tüketim dengesi bozuk...
Üretimi artıralım.
Örnek...
Tarım yapalım.
Arazi yok.
Varsa da veren yok.
[*] [*] [*] [*]
Biz internet sitesi yapıyoruz.
Oraya tüm kriterleri yüklüyoruz.
İnsanlar arama yapacağı zaman kriterleri işaretliyor.
Sadece ilgili haberler geliyor.
Örnek emlak siteleri var.
[*] [*] [*] [*]
Milli Emlak, elinde bulunan taşınmazın özelliklerini belirleyecek.
İlgili kurumlara yazıp gerekli onayı, izni, görüşü alacak.
Sonra sisteme yükleyecek.
Sonra vatandaş siteye girecek.
Ne aradığına bakacak.
Tarım arazisi...
Yüzölçümü...
Su kaynağı...
Şehre uzaklığı...
Tüm kriterleri girecek.
Onaylayacak.
Aradığı karşısına gelecek.
Sonra gidip başvurusunu yapacak.
Bu kadar basit...
Kolay...
Hazineyi elinde bulunduracaksın...
Bu kadar basit bir sistemi kuramayacaksın.
Kusura bakmayın...
Biz buna Akköy'de "işi yokuşa sürmek" deriz.
Diğer adı...
Vatandaşa "kayış atmak"tır.
