İlkbahar ve sonbaharda olur.
Daha doğrusu meyve verir.
Afiyetle yeriz.
Çok çeşidini bilmezdik.
Hatta biz onu iki çeşit zannederdik.
Diğerleri yor.
Siyah (kara) incir.
İncir. (Beyaz)
Meğer ne çok çeşidi varmış&[#]8230;
Karadeniz patlıcan inciri&[#]8230;
Yeşil güz inciri&[#]8230;
Bursa yediveren inciri&[#]8230;
Mor güz inciri&[#]8230;
Bursa beyaz incir&[#]8230;
Aydın sarı incir&[#]8230;
Vesaire&[#]8230;
[*] [*] [*] [*]
Biz inciri ağaçta yerdik.
Hatta akşamları meyve yeme kültürümüz yoktu.
Hangi meyve olursa olsun.
Ağacında, dalında ve mevsiminde yerdik.
Akşamları meyve yemek gibi bir alışkanlığımız yoktu.
Armut, elmanın bazı çeşitlerini özenle toplar&[#]8230;
Sepete doldurur&[#]8230;
Samanın içerisine gömerdik.
Kış mevsiminde evde meyve yerdik.
Onlara &[#]8220;çürümesinler&[#]8221; diye yumurta gibi davranırdık.
Kızılcığı pekmez ve pestil yapardık.
Töngeli de aynı&[#]8230;
Çilekten ve ayvadan reçel&[#]8230;
İnciri ise kuruturduk.
Ne güzel olurdu incir kurusu...
Hatta incirin reçeli de çok makbuldü.
Şimdilerde ne yapıyoruz?
İnciri değerlendirmek bir yana dursun.
İncir çekirdeğini doldurmayacak işlerle ömür tüketiyoruz.
Geldiğimiz nokta&[#]8230;
En güvenilir hadis kitabı&[#]8230;
Sahih-i Buhari&[#]8230;
Kur&[#]8217;an-ı Kerim&[#]8217;den sonra en önemli kaynaklardan biri&[#]8230;
İsmail El Buhari yazmış.
Ömrünü Peygamber (sav) hadislerini toplamaya adamış.
Bir hadis duymak için dere tepe gezmiş.
Dağ-taş dememiş.
Günlerce, aylarca dolaşmış.
Bir ömür böyle geçmiş.
Yine günlerdir yollardaydı.
Bir adam duydu.
Birçok sahabeyle görüştüğü rivayet ediliyor.
Onu görmeli&[#]8230;
Yeni birkaç hadis not etmeliydi.
Aradı, buldu.
Adamın devesi kazığından boşanmış.
Adam devesini yakalamaya çalışıyor.
Elinde boş bir torba&[#]8230;
Sanki deveye bir şey verecekmiş gibi çağırıyor.
Bu durumun ardından İsmail El Buhari adama hiçbir şey sormadı.
Döndü gerisin geriye&[#]8230;
Sordular:
- Neden böyle yaptın?
- Devesini aldatarak yakalamaya çalışan adamın rivayet edeceği hadise güvenmem.
[*] [*] [*] [*]
Gelelim günümüze&[#]8230;
Yaşanan olaylar malum.
En zayıf noktamız belli.
Buradan bakıyorum.
Ne duruma geldik?
Ne hallere düştük?
En ufak bir zaafa güvenmeyen bir Müslüman iken&[#]8230;
Ümmet kendisine göre bir din ortaya çıkardı.
Duruma, zamana, mekana göre her şeye fetva verdiler.
Yeter ki, güç onların elinde olsun.
İşin üzücü tarafı şu;
Sahih kaynaklar var iken.
Kur&[#]8217;an-ı bir kere okumadan ne olduğu bilinmeyen insanların peşine düşüyoruz.
Onların her dediğini tereddütsüz kabul ediyoruz.
Ve onlara iman ediyor.
Sonra da adına &[#]8220;İslam&[#]8221; diyoruz.
Allah bize ıslah etsin.
