Haytap açıklama yapmış.

"Hayvanlara kötü davranan siyasetçilere halk oy vermesin."

Destekliyorum.

Hem de sonuna kadar.

Ama biraz yadırgadım...

İnsanlarımıza eza reva görülürken, hayvanları düşünmek biraz hayalcilik.

Ancak "dünyanın en büyük buluşu önce hayaldi"

Bu söz ile en güzel hayali kendi dünyamda tekrardan canlandırıyorum.

Hatta ilave ediyorum.

Hayvanlara kötü davrananlara...

Yere tükürenlere...

Yerlere çöp atanlara...

Elektrik saatiyle oynayanlara...

Dedikodu yapanlara...

Musluğuna conta takmayanlara...

Yaya geçidini kullanmayanlara...

Trafik kurallarına uymayanlara...

Büyüğüne saygı, küçüğüne saygı göstermeyenlere...

Gece sızıp, sabah erken kalkmayanlara...

Her konuda haklı çıkanlara...

Yalan söyleyenlere...

Kaçak kömür kullananlara...

Ruhsatsız evde oturanlara...

Vergi borcu olanlara...

İşçisine sigorta yapmayanlara...

Hovardalık yapanlara...

Emek sömürüsü yapanlara...

Kısacası...

Allah'tan korkmayanlara...

Kuldan utanmayanlara...

Bırakın hayvanları...

İnsanlara haksızlık edip, kötü davrananlara oy vermeyelim.

Can Suyu Kredisi

Zonguldak Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun açıklıyor...

"Talep patlaması yaşanan Can Suyu Kredisi'ni Zonguldak'ta 70 firma kullandı."

Soru: Hem talep patlaması var. Hem de sadece 70 firma kredi kullandı.

Neden?

Bir... İmalatçı olacaksın.

İki... Sigortalı personelin olacak.

Üç... Kosgeb'in veri tabanına kayıtlı olacaksın...

Dört... Vergi borcun olmayacak.

Beş... Sigorta borcun olmayacak.

Altı... Kapasite raporun olacak.

Yedi... Geçtiğimiz yılı karla kapatmış olacaksın.

Sekiz... Bankalara kredi borcun olmayacak.

Dokuz... Çekin, senedin protesto edilmemiş olacak. Kısacası secilin temiz olacak.

On... İpotek ve kefilin olacak.

Tüm bunlar yeterli mi?

Hayır.

Banka da sana kredi vermek isteyecek.

Şimdi soralım:

Zaten bu kadar özelliği olan Can Suyu'nu ne yapacak?

Çekip faize koyacak.

O zaman buna Can Suyu denir mi?

Bu olsa olsa...

Neyse...

Can Suyu kredisi tatsız çaya benzedi...

İmamın abdest suyu gibi...

İçsen içilmez.

Döksen dökülmez...

Ne verene tat verir.

Ne alan memnun kalır.

Son söz:

Can Suyu kimseye can vermedi.

Haberiniz olsun.

Ne kendinizi, nede milleti kandırmayın.

Nasıl geçirir?

Necip Fazıl'a, "Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?" diye sormuşlar.

"Evet geçirir" demiş.

Bunun üzerine "deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?" demişler.

Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş:

- Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir.