Bir...

Corona virüs kapımızı çaldı.
Sağlık Bakanlığı'nın daha önceden başlayan çalışmaları.
Hazırlıklar.
Düzenli basın açıklamaları.
Gün yüzüne çıktı.
Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'nın gözleri dolu dolu yaptığı basın açıklaması.
Olur da...
Bir gün yeise düşerim.
Nefsim ağır basar.
Alınması gereken tedbirleri ihmal ederim diye o fotoğrafı bilgisayarımı açınca ilk karşıma çıkacak yerde arşivledim.
İki...

Mücadele başladı.
Devlet uyardı.
İnsanlar dinlemedi.
Olay çığ gibi büyüdü.
Parklarda gezen dedeler.
Sahillerde mangal yakan babalar.
Sahilde cirit atan gençler.
Sizi asla unutamam.
Yaramıza tuz biber ektiniz.
Üç...

Sosyal medyada.
Bir hemşire.
Evde ikiz kızları var.
Merdiven başında.
Onlara uzaktan bakıyor.
İnsan olan herkesin yüreği sızlar.
Dört...

Sokağa çıkma yasağı ilk ilan edildi.
Herkes sokağa çıktı.
Cips, kola, sigara, içki peşine düştü.
Onca emeği.
Çileyi hiçe saydılar.
Hepsi bizim vatandaşımız.
Kimi komşumuz.
Kimi akrabamız.
Kimi aileden.
Fark etmez.
Kim olursa olsun.
Yanlış her daim yanlıştır.
Rabbim kimseyi ucuz şeylerle imtihan etmesin.
Beş...

Recep Uyucu amca...
Ayağı sakat.
Yalnızçam'dan Ereğli'ye yürüyor.
Tam iki saat.
Yasak var.
Yiyecek yok.
Hava sıcak.
Amca yiyecek için yürüyor.
Polis-jandarma üzerine düşeni yapıyor.
İhtiyaç gideriliyor.
Evine kadar da bırakılıyor.
Onlar hep üzerine düşeni yaptı.
Bu köyde hiç mi kimse kalmadı.
Yazık.
Çok yazık.
Sadece bu olay için söylüyorum.
Biz bu hale düştükten sonra.
Corona gelse başım gözüm üstüne.
İnsanlık ölmüş zaten...
Altı...

Sağlık çalışanlarına açılan misafirhaneler.
Efendim maaş verilmiş.
Yemek verilmiş.
Laf mı...
Bu millet kampanyalara tam destek veriyor.
Hızını alamıyor.
Dünyaya yardım eli uzatıyor.
Ülkesinden kaçan mültecilere yıllardır bakıyor.
Canını feda eden sağlık çalışanlarına bir yatağı.
Bir kap yemeği çok mu görecek?
Bu iş maddiyatla ödenmez.
Yedi...

Oy corona...
Bir sürü abidük ibüdik sözler yazıldı.
Şarkılar.
Türküler.
Şiirler.
Sosyal medya laf sokmaları.
Hepsi bir yana.
Corona virüs bize zor zamanlar yaşatıyor.
İnsan zor günde belli olur.
Durgun denizde herkes kaptan.
Herkes tayfa.
Önemli olan fırtına çıktığında dümene sahip olabilmek.
Burada sadece yöneticilerde eksik aramayalım.
Milletçe...
Birlik olmayı...
İşin bilincine varmayı beceremedik.
Corona'dan bile siyaset yaptık.
Geldiğimiz nokta bu.
Hatanın neresinden dönülse kardır.
Yaşanan süreci göz önünde bulundurup yeniden birlik olmak.
Birlikte doğru hareket etmek şart.
Kavgalar, küslükler başka bahara kalsın.