İslam şartı beş...
İmanın altı.
Sonrası devam ediyor.
Kur'an-ı Kerim.
Emirler ve yasaklar.
Cümle böyle kullanılıyor.
Hep böyle dinlediğimizden.
Esası şu...
Kur'an'da emredilen tüm davranışlar.
Emir ayrı.
Yasak ayrı değil.
İyilik de emir.
Yasak da emir.
O zaman kelime tek.
Kur'an-ı Kerim'de emredilenler.
Devam ediyoruz.
Peygamber efendimizin sözleri.
Hadis-i Şerifler.
Davranışları...
Örnek hayatı.
Özeti...
Sünnet.
Buraya kadar hepsi tartışmasız.
Ondan sonra başlıyor ayrılıklar.
Halifelik.
İktidar mücadelesi.
Alimlerin yorumu farkı.
Önce teferruatta.
Mezhepler belirginleşiyor.
Sonraları.
Büyük yol ayrılıkları.
Hak...
Haktan uzak olan.
İşin garibi...
İki tarafın bakışı da aynı.
Bu kez insanlar duygusal davranıyor.
Bilgi sahibi olmayanlar.
Fikir sahibi oluyor.
Böyle olunca.
İş daha çok taraftarca davranışa dönüşüyor.
[*] [*] [*] [*]
Zaman ilerliyor.
Bu kadar ayrılık az geliyor.
Biraz daha bölünüyoruz.
Geldiğimiz nokta şu...
Mezhepler.
Tarikatler.
Cemaatler.
Hatta....
Cemaatlerin kendi içerisindeki bölümleri.
[*] [*] [*] [*]
Türkiye'de olanlar malum.
Çok ileri gidenler...
Saman altından su yürütenler.
Bir de...
Aba altından sopa gösterenler.
[*] [*] [*] [*]
Soru şu:
Bizim cemaate ihtiyacımız var mı?
Yok...
Neden?
Cemaat: Farklı düşünmek gibi sunulur.
Esasında 'bölünme'yi içerir.
Bölünmek ister miyiz?
Hayır...
Biz bölüşmeyi...
Paylaşmayı severiz.
Bölünmeyi sevmeyiz.
Birliği severiz...
Ancak...
'Bizim dediğimiz olsun'
Bu mantıkla severiz.
Muhalefet.
Eleştirel düşünce...
Bizden uzak olsun.
'En doğru biziz' mantığı ile bakarız.
Birlik olacaksa...
Bizim etrafımızda olsun.
[*] [*] [*] [*]
Cemaat meselesine gelince...
Giriş...
Karşılama hepsinde çok iyi.
Bizim en büyük eksiğimiz.
Aidiyet duygumuz.
Aileden başlamak üzere...
Biz kendi insanımıza değer vermeyiz.
Öyle olunca...
Din tüccarlarına gün doğuyor.
Kur'an'ı bilmeden...
Peygamberi görmeden iman eden bir millete...
İstediğiniz dini kabul ettirirsiniz.
Böyle olunca...
Durum ortada...