Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır.

Kimse misafir kabul etmez.

Herkes Şakir'in çiftliğini gösterir.

Gider... Çalar kapıyı...

Misafir edilir, bir güzel ağırlanır.

Ayrılırken teşekkür eder.

Şakir:

- Bu da geçer...

Bu söz kafasına takılır.

Düşünür, bir sonuca varamaz.

Gezer, dolaşır.

Birkaç yıl sonra yine gelir.

Şakir'i sorar.

O fakir düşmüş.

Sel gelmiş, afet vurmuş.

Hayvanları ölmüş, çiftliği yok olmuş.

Haddad'ın çiftliğinde boğaz tokluğuna çalışıyor.

Bulur Şakir'i, misafiri olur.

Az-çok olandan lokma ederler.

Ayrılırken üzüntüsünü dile getirir.

Şakir:

- Bu da geçer...

Yine anlam veremez.

Gezer, dolaşır.

Aradan yıllar geçer.

Yolu yine düşer aynı köye...

Şakir'i sorar.

Şakir, yine zengin...

Haddad ölmüş...

Kimsesi olmadığından çiftliği Şakir'e kalmış.

Sevinir.

Misafir olur Şakir'e...

Ağırlanır.

Sevincini dile getirir.

Şakir:

- Bu da geçer...

Yine anlam veremez.

Döner, dolaşır.

Aradan yıllar geçer.

Gelir köye...

Şakir'i sorar.

Bir tepeyi gösterirler.

Mezarını ziyaret eder.

Duasını eder.

Mezar taşına bakar.

- Bu da geçer.

Düşünür.

Yine anlam veremez.

Ölmüş işte.

Mezar da ne gelip-geçecek.

Ayrılır.

Biraz daha seyahat...

Yine gelir köye.

Dua edecek Şakir'e...

Gider mezarının olduğu yere...

Ne mezar kalmış...

Ne taş...

Bir sel, almış götürmüş hepsini...

[*] [*] [*] [*]

Bir dervişinin Şakir ile arkadaşlığıdır bu hikayenin başlangıcı...

[*] [*] [*] [*]

Bir ara ülkenin sultanı kendisi için bir yüzük ister.

Morali bozuk...

Bakacak yüzüğe, morali düzelecek.

Mutlu...

Bakacak yüzüğe, tembelliğini unutacak...

Kötü günlerini hatırlayacak.

Sultanın adamları çırpınır.

Böyle bir yüzük...

Kim yapacak?

Nasıl yapılır?

Çaresizlik içerisindeler.

Bulurlar Şakir'in arkadaşı olan dervişi...

Yardım isterler.

Sade bir yüzük yapılır.

Sultana sunulur.

Bakar sultan...

Tuhafına gider.

İnceler.

O zaman anlam verir.

İçindeki yazıdır, her zaman onu dinç tutacak.

- Bu da geçer...

[*] [*] [*] [*]

Bu sözün aslı nereye kadar uzanır, bilmiyoruz.

Rivayeti çok...

İşin içerisinde Bizans var.

Selçuklular var.

İran var.

En yakın zamanımız Osmanlı'ya kadar uzanıyor.

Nereye kadar uzandığı elbette önemli...

Ancak daha önemli olan günümüze ulaşması...

Ve son hali...

Tekkelerde verilmiş.

Bu da geçer, "Ya Huu..."

Bu da geçer, "Ya Allah..."

[*] [*] [*] [*]

Sonuç...

Hayat inişli-çıkışlıdır.

Bulunduğumuz yer, hep gelip-geçicidir.

İnsanlar doğar, yaşar ve ölür...

Önemli olan...

Yaşamayı başarmaktır.

Ölmemektir.

Bunun yolu da bellidir.

Bir... İnsan olmak...

İki... İman etmek...

Gerisi...

İstediğiniz kadar detaylandırın.

Öyle inanıyorum ki...

Bu da geçer, "Ya Huu..."

Allah'a emanet olun...