Dünyaya geldi.

Birkaç ay sonra.

Ramazan ayı...

Şafak söker.

Süt emmez.

Öğle olur.

Yine istemez.

İkindi vakti...

Yine annesini emmez.

El kadar sabi...

Aç...

Bütün gün böyle geçer.

Gün batıncaya kadar durum aynı...

Gün battıktan sonra...

Süt ister.

Birinci gün böyle...

İkinci gün...

Yine aynı manzara...

Sabah aç...

Öğle vakti aç...

İkindi...

Derken yine akşam annesinden süt emer.

O zaman annesinin aklına gelir.

Abdülkadir oruç tutuyor.

[*] [*] [*] [*]

Anne anlatır.

Konu-komşu duyar.

Kısa zamanda Abdülkadir'in durumu bilinir.

[*] [*] [*] [*]

Ertesi yıl...

Üç aylar girer.

Recep ayı...

Şaban ayı...

Derken Ramazan ayını karşılama heyecanı sarar memleketi...

Ne yazık ki bir sorun var.

Şaban ayının sonuna doğru hava bulutlu...

Halk, "Ay"ı göremiyor.

Ramazan'ın başlama tarihini tespit edemediler.

Düşündüler.

Sohbet ederken bir komşunun aklına geldi.

Abdülkadir'in annesine sormak...

O geçen sene tüm Ramazan ayı boyunca kundakta oruç tutmuştu.

Çıktılar yola...

Çaldılar kapıyı...

Hallerini arz ettiler.

Sordular.

- Abdülkadir süt emdi mi?

- Hayır emmedi.

Şafaktan beri emmiyor.

O zaman anladılar.

Ramazan'ın birinci günü...

[*] [*] [*] [*]

"Başlangıcım şöyleydi, dillerde söylenirdi.

Beşikteyken oruçtum, bunu herkes bilirdi."

Köle...

Biri geliyor.

Hediye ediyor.

- Bu köle size hizmetçi olsun.

Abdülkadir Geylani Hazretleri köleyi alıyor.

Evine getiriyor.

- Evladım bak! Şu odalar yatma yeri. Şu elbiseler giyilebilir. Yemekler şurada. Her şeyin yerini gördün. Nerede yatmak istersin?

- Nereyi münasip görürseniz, orada yatarım.

- Hangi elbiseyi giymek istersin.

- Hangisini uygun görürseniz, onu giyerim.

Abdülkadir Geylani Hazretleri cevapları duyunca, başlar ağlamaya...

Bu kez köle tedirgin...

Şüpheli...

- Acaba yanlış bir cevap mı verdim?

Yaklaşır efendisine...

- Efendim yanlış bir şey mi söyledim? Öyle yaptıysam özür dilerim. Hatam nedir acaba?

Vesaire...

- Yok evladım. Hata etmedin. Tam isabet ettin.

- Niye ağlıyorsunuz o zaman?

- Söylediklerine ağlıyorum.

- Yanlış bir şey mi söyledim?

- Yok doğru söyledin. Keşke senin efendine yaptığın itaat gibi ben de ömrümde bir kez Rabbime kulluk etseydim. "Ya Rabbi! Senden bir şey istemiyorum. Nereyi uygun görürsen orada yatarım. Hangi elbiseyi münasip görürsen onu giyerim. Hangi rızkı verirsen onu yerim. Başka talebim yok senden" diyebilseydim...

[*] [*] [*] [*]

Köle...

Hiçbir hakkı olmayan...

Efendisinin arzusuna tabi insan...

Dahası...

Beşiri haklarının yarısı efendisinin elinde olan kimse...

[*] [*] [*] [*]

Önemli olan söyleyen olabilmek...

Daha önemlisi...

Dinlediğin ders çıkarabilmektir.

Anlamaktır.

Arif olmanın yolu buradan geçer...

Nede olsa; Arife tarif gerekmez...