Zonguldak Kömürspor, 2’nci Lige çıktı…

Büyük emekler, çabalar ve sonuç;

Başarı…

Kulüp Başkanını medyadan tanırım.

Haberlerden takip ederim.

Tebrik ederim.

Her ne kadar bu bir ekip çalışması ise de, baş olmayınca ayaklar yürümez.

Allah selamet versin.

Kapı kapı dolaşıp takvim sattı.

Takımın gücüne güç kattı.

Başarı geldi.

Bizde hiçbir başarı cezasız kalmaz.

Şimdi sıra cezada…

Allah sabır versin.

Önce pohpohlayacaklar.

Biraz havalandıracaklar.

Sonra altını boşaltacaklar.

Eleştiriler gelmeye başlayacak.

Sonra tezahüratlar.

Ardından “istifa” çağrıları…

Kötü adam olacaksın.

Ne zaman?

Senden alacakları bir şey kalmadığı zaman.

Başka bir taktik.

Eğer ileride elde edilecek menfaatlerin çoğalacağına inanırlarsa…

Bu takımı seninle birlikte 1’inci Lige de çıkartırlar.

Ardından başlar az önce yazdığımız senaryo…

Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.

Verirler tavuğu…

Sonra alırlar elinden kazı…

Amatör kümede alırsın soluğu…

Allah kurtarsın…

Bu hep böyledir.

Sadece kişiler, kurumlar, olaylar ve zaman değişir.

Sonuç değişmez.

Değiştirebilirsen…

İşte o zaman başkansın.

O zaman başarılısın.

Umarım başarılı olursun.

Top işini sevmem…

Bizimkiler başlık attı…

67’nci Alay geliyor.

Yok efendim, maden şehitlerinin çocukları…

Bedava otobüslere bindiler.

Final maçına gittiler.

Büyük dayanışma.

Çok güzel hareketler.

Merak ettim.

Sosyal medyadan birkaç dakika izledim.

Sonra bıraktım.

Zonguldak çocukları bağırıyor.

Kim bunlar, kim bunlar?

Karşı tribün cevap veriyor…

Yuh size…

Bizim seyircimiz kadar nüfusu olan bir beldenin anasına-avradına demedikleri kalmadı.

Kim bunlar?

Şehit madenci çocukları!..

Öyle mi?

Yazık…

Kızılcabölüksporlu sporcuların anaları, babaları, bacıları, eşleri…

67’nci Alayı böyle hatırlar.

İşin özüne gelince;

İbnu Amr İbni’l-As (ra) anlatıyor:

Resulullah (sav), “Kişinin anne ve babasına sövmesi büyük günahlardandır!” buyurmuşlardı. Orada bulunanlar, “Hiç kişi anne ve babasına söver mi?” dediler.

“Evet! Kişi, bir başkasının babasına söver, o da babasına söver; annesine söver, o da bunun annesine söver!” buyurdular.
Hadi bakalım gözün aydın 67’nci Alay…

Her şey var, gençlik yok

Zonguldak…

Cumhuriyetin ilk ili…

Kömür bizde...

Demir-çelik bizde...

Orman ürünlerimiz var.

Tarım arazilerimiz var.

Osmanlı çileğimiz var.

Hayvancılık konusunda gelişebiliriz.

Mandacılık yapabiliyoruz.

Tarihi ve kültürel değerlerimiz var.

Bastonumuz var.

Doğal değerlerimiz var.

Gökgöl Mağarası…

Harmankaya Şelaleleri…

Güneşli Şelaleleri…

Cehennemağzı Mağarası…

Yöresel ürünlerimiz var.

Çok özelliğimiz var

Bir tek gençlik yok.

Gerisi ne ararsan var.

Tüm bunları neden değerlendiremiyoruz?

Soruyu sordum.

Yorum çok.

Ancak bu kez size bırakıyorum.

Siz yorumlayın.

Hatta, “www.pusulagazetesi.com.tr” de yer alan yazının altına yorum yazın.

Paylaşalım.