Fırtına...
Ardından gelen yağmur...
Eskilerin deyimiyle...
"Bu yıl toprak suya kandı (doydu)"...
Artık bulutların gönderdiği fazla geliyor.
Dağlardan-tarlalardan sel gidiyor.
İklimler çok değişti.
Baharı göremeden...
Yaza doyamadan...
Kış geldi.
Gerçi...
Ağustos ayının on beşi yaz...
İkinci on beşi kıştır.
Öyle öğretti büyükler...
Fındığı topla...
Ardından mısırları ambara...
Sapını samanlığa...
Ya da yığına koy.
Pastırma sıcaklarında ne kadar, ne yaptın...
Kardır.
Bakmışsın...
Kar gelmiş.
Bir an önce...
Kışlık odun gelmeli.
Tarhanalar yoğrulmalı.
Makarna kesilmeli.
Güz incirleri kurutulmalı.
Üzümler konserve yapılmalı.
Kızılcıkların pekmeze dönüşme zamanı.
Daha aklımıza gelmeyen neler var...
Kim bilir?
Tüm bunların yapılması için çok kısa zaman var.
Bu arada ekin de ekilecek.
Tek sorun...
Mevsim tutmuyor.
Eskiden hep tutardı.
Bahar gelir.
Yaz gelir.
Sonbahar...
Kış olurdu.
Şimdilerde kıştan çıkıp yine kışa giriyoruz.
[*] [*] [*] [*]
Ozonu deldik.
Ormanları kestik.
Dere yataklarını bozduk.
Özeti...
Doğanın dengesini bozduk.
O da bize karşılığını veriyor.
Şimşekler çakıyor.
Yıldırımlar düşüyor.
Yağmurlar sağanak oldu.
Yetmedi...
Bardaktan boşalırcasına iniyor.
Fırtınalar...
Kısacası...
Yaşadıklarımız...
[*] [*] [*] [*]
Bir...
Allah, kimseye dert verip, derman aratmasın.
Biz insanoğlu...
Bulduk derdimizi.
Afet...
Sebebi kim olursa olsun.
Sonuç afetse...
Allah, maruz kalanların yar ve yardımcısı olsun.
İki...
Artık şehirler-köyler eski düzen ile gitmiyor.
Tedbirler alınmalı.
Alt yapılar gözden geçirilmeli.
Üç...
Büyük düşünülmeli...
Örnek...
Metrekareye 30 kilogram yağış düşünce sel oluyorsa...
Yeni düzenlemede bu en az on katı büyütülmeli.
Dört...
Afet varsa...
Siyaset bitmeli.
İnsanlık devreye girmeli.
Partiden, adaydan, seçimden...
Kimden dolayı ayrılıp bölünüyorsak...
Bu huyumuzdan vazgeçmeliyiz.
Beş...
İnsan isterse her şey olur.
İsterse, çok güzel olur.
İsterse, felaket olur.
Biz; güzelliği, birliği tercih edenlerden olalım.
Çarşamba günü sel vurdu geçti.
Allah beterinden korusun.
