Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in basın toplantısından öne çıkan notlar...
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’dan söz ederken, geçmişte birlikte Belediye Meclisi'nde görev aldıklarını hatırlattı. Mustafa Çağlayan’ı sevdiğini söyledi. 
Ancak, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’dan sürekli “Mustafa” diye söz etti!
Mustafa Çağlayan, Tahsin Erdem’den yaşça küçük!
Tahsin Erdem’in basın toplantısında, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’dan “Mustafa” diye söz etmek şık bir davranış değil!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, "Sosyete Pazarı" olayının ardından dolmuşçuların belediye binası önündeki eyleminin iki saat kadar sürmesini eleştirdi.
Ve dedi ki:
“Belediye önünde insanlar haklarını aramalı, seslerini duyurmalı. Ama neden yaklaşık iki saat boyunca kimse bu duruma müdahale etmedi? Belediye binasının camının-çerçevesinin kırılmasını mı bekliyorduk?”
Tahsin Erdem, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve Zonguldak İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen’e sitem etti!
Tahsin Erdem, CHP’li Belediye Meclis üyeleriyle ilgili, "Size samimiyetimle söylüyorum... Yine seçim olsa, yine aynı meclis üyeleriyle seçime girerim. Aramızda hiçbir problem yok. Bana bağlı değiller, benimle beraberler" dedi!
Tahsin Erdem, seçildiği günden bu yana yaşanan yönetimsel sıkıntıların tümü, sokağa ve basına 4-5 CHP’li Belediye Meclis üyesinden geldi. 
Tahsin Erdem, eşinin ve çocuklarının belediye yönetimine karışmadığını iddia etti! Ancak hem özel kalem müdürü hem de sosyal medya işine bakan karı-koca, çocuklarının arkadaşlarıydı!
Tahsin Erdem, seçimi kazandığında eşinin, Merve Kır’a, “Bu kadın belediyeye girmeyecek” dediği iddiası basında sıkça yer aldı. 
Tahsin Erdem, eşine araba aldığı iddiasına, "Araba almak konusunda keşke alabilsek. Siyasetle uğraşan bir insan olarak eşimin göstermiş olduğu destek, fedakarlık sayesinde ben buradayım. Eşim, bana yıllarca destek oldu. Keşke alabilsem ama asla böyle bir şey yok. Bırakın yeni araba almayı, daha henüz eski arabamı tamirden alamadım” yanıtını verdi. 
Tahsin Erdem, işe gitmeden maaş alan personel olup-olmadığına ilişkin soruya böyle bir tespitleri olmadığı şeklinde yanıt verdi. Oysa, Zonguldak Belediyesi’nde 250-300 kişinin işe gitmeden maaş aldığı iddia ediliyordu. 
Toplantı boyunca, Tahsin Erdem’den önceki dönemle ilgili yolsuzluk-hırsızlık iddiası olmadı!
Seçimden önce Fevkani Köprü’nün hurdalarından imar değişikliğine kadar çok sayıda iddia ortaya atılmıştı. Hatta Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan ve Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın Antalya ve Bodrum’da otelleri olduğu iddiası ortaya atılmıştı. 

Saffet Bozkurt ne dedi?

“Zonguldak’ta, Sağlık Bakanlığı’nın hekim atamalarını açıklama yarışı başladı!
Bakın 'hekim getirme' değil, 'açıklama' yarışı!
Son aylarda Sağlık Bakanlığı’nın hekim atamalarını ilk açıklayan isim, AK Parti Zonguldak Milletvekili Avukat Saffet Bozkurt oluyor!” diye başlayan bir yazı yazdık.
Devrek Devlet Hastanesi’ne doktor ataması olmadığını yazdık.
Ve dedik ki:
“İlk atamada Devrek’in doktor ihtiyacından hiç olmazsa bir bölümü karşılanmazsa, papaz oluruz!
Başhekimden başlarız!
Milletvekiline kadar gideriz!
AK Partililere sesleniyorum...
Devrek halkından 'oy' istediniz verdi!
Genel seçimde verdi!
Yerel seçimde verdi!
Daha ne istiyorsunuz?
Değiştirin şu başhekimi!
Devreklinin dilinden, Devreklinin halinden anlayan birini getirin!
'Kendini değil, kentini düşünen' birini getirin!
Sözü şöyle bağlayalım...
Sevgili Saffet Bozkurt...
Önümüzdeki atamada Devrek için sizden özel ilgi ve alaka bekliyoruz!
Eğer Devrek yine sıfır çekerse, vallahi bozuşuruz!
Sevgili Ahmet Çolakoğlu...
Sen, bizim eniştemizsin!
Eğer Devrek, önümüzdeki atamada da sıfır çekerse, billahi bozuşuruz!
Muammer Avcı ile zaten bozuşuğuz!”
Çok sayıda telefon aldım...
Elbette arayanlardan biri, dostumuz AK Parti Zonguldak Milletvekili Avukat Saffet Bozkurt'tu...
Ereğli’ye gelen kardiyologların Ereğli Devlet Hastanesi’ne kurulan anjiyo merkezi için geldiklerini anlattı.
Ve dedi ki:
“Ben, Ereğli halkını iki özel hastanenin elinden kurtarmaya çalışıyorum. Sadece Ereğli ve Alaplı’yı değil. Çünkü tüm ilçelerimizden Ereğli’deki hastanelere anjiyo için gelenler var. Ciddi paralar ödüyorlar. Ereğli Devlet Hastanesi, bu hizmeti ücretsiz verecek. Yani ben, hiçbir ilçenin hakkına girmedim. Bana hangi ilçeden talep gelse, yerine getirdim. Sorunlar olduğunu görüyor ve biliyorum. Çözümü için arkadaşlarımızla birlikte el birliğiyle çalışıyoruz.”
Devrek’in hekim ihtiyaçları için özel bir görüşme yapacak. 
İlk atama listesinde inşallah Devrek Devlet Hastanesi olacak. 
Ben, milletvekili dostumuz Ahmet Çolakoğlu’na olduğu gibi Milletvekili Saffet Bozkurt’a güveniyorum. 
Bu işi çözecekler. 

Başhekim görevden alınmalı!

Devrek Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Avni Çelik, Devrek’te hala faaliyet gösteren Işın Tıp Merkezi’nin ortağı!
Devrek Devlet Hastanesi’nin acilinde beklediği ilgiyi bulamayan vatandaş, Işın Tıp Merkezi’ne gitmek zorunda kalıyor!
Ateşine baktırıyor, tansiyonunu ölçtürüyor, bir serum taktırıyor!
Bin 500-2 bin lira ödüyor!
Canı yanıyor!
O zaman hemen aklına Işın Tıp Merkezi’nin ortağı Başhekim Avni Çelik geliyor!
“Demek ki, bana bu yüzden serum takılmadı” diyor!
Devrek Devlet Hastanesi Başhekimi, Işın Tıp Merkezi’ne ortak olmasının başhekimliğine yasal bir engel oluşturmadığını söylüyor!
Sosyolog Alev Alatlı, “Çünkü her yasal hak, helal değildir ve olamaz" diyor!
Özel sağlık merkezinin ortağı, yasal olarak devlet hastanesinin başhekimi olabilir! Ama bu etik değildir! 
Devrek’in birçok branşta hekim eksiği var!
Başhekim, eksik branşlara doktor getiremedi!
Ama iki çocuğunu başhekim olduğu hastaneye getirebildi!
Devrek Devlet Hastanesi’ne çeki düzen verebilmek için bu başhekimin görevden alınması gerekir!
Eşinin de AK Parti Devrek Kadın Kolları Başkanlığı’ndan istifa etmesi gerekir!
"İlçeye doktor gelmedi" diye kocasına kızacağı yerde, milletvekillerine kızıyor!
Paylaşım yapıyor!
Çocuklarınızı Devrek’e nasıl getirmeyi başardıysanız, ihtiyaç olan doktorları da getireceksiniz!
Devrek’e, “Çonlarım ağrıya ışam” deyince ne denmek istediğini anlayan bir başhekim istiyoruz!
Her fırsatta yurt dışına ışınlanmayan bir başhekim istiyoruz!
Hekim atama listesi açıklanmadan bir gün önce tatile kaçmayan başhekim istiyoruz!
Devrek’e, ortağı olduğu tıp merkeziyle değil, devlet hastanesiyle ilgilenen bir başhekim istiyoruz!
Biz, Dr. Avni Çelik’in Devrek Devlet Hastanesi’nin başında başhekim olarak kalmasını istemiyoruz!
Biz, Devrek Devlet Hastanesi’nin "Devrek Sevk Hastanesi" olmasını istemiyoruz!
Avni Çelik; hem Devrek hem Çaycuma Devlet Hastanesi’nde başhekimlik yapıyor hem ortağı olduğu Işın Tıp Merkezi’ne koşturuyor, yoruluyor!
Avni Çelik görevden alınsın, hem Çaycuma hem Devrek halkı rahat etsin!
Hem de Avni Çelik rahat etsin!

Kaymakam, asker eşiyle alemde!

Bir kaymakam, göreve giden askerin sarışın, genç ve güzel eşiyle oturak alemi yapıyor!
Kaymakam da kaymakam ha!
Saçlar biraz ağarmış ama!
Bıyıkları kaytan!
İki farklı zamanda ama aynı mekanda çekilmiş fotoğraflar düşüyor önümüze!
Kaymakamın bir eli, kadının göğsünde!
Diğer eli, diğer göğsünde!
Eller yer değiştiriyor, kadının tüm bedeninde!
"Kaymakam" dediğin böyle olur zaten!
Adı üstünde kaymakam!
İlçeye nasıl yatırım yapılacağını anlatıyor zahir!
İlçenin altyapısını planlıyorlar!
Vadilerden ovalara, ovalardan dağlara çıkıyorlar!
Masada şarap kadehleri var!
Bir diğer karede kutu biralar!
İçiyorlar, oynaşıyorlar!
Kaymakam kırmızı!
Kadın sarı!
Sanki şampiyonlar liginde mücadele ediyorlar!
Sonra basında haberler çıkıyor, ülkeye rezil oluyorlar!
Şimdi bu kaymakam, Zonguldak’a gelmiş, bizim haberlerimizi beğenmiyor!
O zaman biz de bu idarecinin kaymakamlık döneminde yaşadığı rezilliklere bir el atalım bakalım!
Zonguldak’ın nasıl bir ahlaksız yöneticiyle karşı karşıya kaldığını size anlatalım!
Gerçi, bu idarecinin Zonguldak’ta gece alemleri devam ediyor!
Yine masada kadınlar var!
Ama bu kez, kadın asker eşi değil!
Günahını almayalım!
Bal tutan parmağını yalar!
Balı ben tuttum! 
Yala bakalım!

Borsaya değil, Derya’ya yatırıyorlar!

İçinden çay geçen ilçede yönetici olan dostumuz aradı:
“İlçede eskiden borsaya para yatırılır, hisse alınırdı!
Şimdi borsa yerine Derya’ya yatırıyorlar!
Küçük de yatırsan, Derya onu kısa sürede büyütüyor! 
Mesela, Derya’ya 1+1 yatırıyorsun, Derya onu 2+1 yapıyor! 
Derya’ya 3+1 yatırsan, Derya onu dubleks yapıyor! 
Derya’ya dubleks yatırsan, Derya onu sana villa yapıyor!”
Bu nasıl bir Derya?
Her eline aldığı büyüyor!