Eskiler öyle derdi.
Birinin yüzüne bakarsın.
Hoş davranırsın.
Ama bildiğini okursun.
Hiçbir konuda yardımcı olmazsın.
Hatta arkasından konuşursun.
[*][*][*]
Başka bir deyişle...
Yüzüne gülersin.
Arkasından kuyruk takarsın.
[*][*][*]
Daha başkası...
Köprüyü geçinceye kadar...
Bir nevi kendi işini görünceye kadar sesini çıkarmazsın.
Şirin görünürsün.
[*][*][*]

Bir iki örnek daha var.
Giderek kelimeler ağırlaşıyor.
Burada bırakalım.
Niye yazdık?
[*][*][*]
Geçen sene kar yağmadan...
Tahminimize göre...
Çünkü elimizde belge yok.
Çok yukarılardan birileri emir verdi.
- İhmal ettiğimiz, görmezden geldiğimiz, dışladığımız, hizmet vermediğimiz, özellikli köyleri ziyaret edin.
Bu manada...
Emrin devamında şöyle bir cümle olmadığı kanaatine vardık.
- Eksikleri giderin. Hizmet edin.
Neden?
Çünkü gelenler baktı gitti.
Kar yağmadan yollar yama yapılacaktı.
Bu yazda beton yol gelecekti.
Asfalt gelecekti.
Hiçbiri gelmedi.
[*][*][*]
Çaylarını içip gittiler.
Plastik masa sandalye gönderdiler.
Ses sistemi gönderdiler.
Salon tipi klima gönderdiler.
Kıştan önce hepsi geldi.
Yollarımıza bir faydası olmadı.
[*][*][*]
Bir iki hafta önce sundurma gönderdiler.
Allah'a çok şükür.
Tarlada yorulan onun gölgesine sığınıyor.
Evine suyu akmayan.
Sundurmanın altında serinliyor.
Elektrik tesisatı ayarlayıp salon tipi klimayı da faaliyete geçirebilirsek.
Değmeyin keyfimize.
İşimiz Almanya'dan iyi olacak.
[*][*][*]
Velhasılı kelam...
Ankara ne dedi bilmiyoruz.
Onlar niye geldi bilmiyoruz.
Gönderdikleri malzemeler ne olacak.
Ne işe yarayacak?
Bilen yok.
[*][*][*]
Bildiğimiz bir şey var.
Verilen sözler tutulmadı.
Hizmet gelmedi.
Ankara bunu bilsin.
Ankara bunu kime sorar.
Siyaseten milletvekillerimize.
Sayın Hamdi Uçar, Sayın Polat Türkmen, Sayın Ahmet Çolakoğlu.
Haberiniz olsun.
Verilen sözler tutulmadı.
Bürokrasi olarak Sayın Valimize sorar.
Sayın Mustafa Tutulmaz.
O zaten biliyor.
Ne sözler verildi.
Hangileri yerine getirildi.
Hangileri getirilmedi.
Hazır cevabı vardır.
Siz ne sorarsanız sorun.
Bürokrat her zaman kendi istediği cevabı verir.
Velhasılı...
Bize yapılan tam yüz piyazı.
Yüzümüze güldüler hepsi bu kadar.