İsmi yabancı bir okul.
Bir eğitim sistemi.
Ballandıra ballandıra anlatıyorlar.
Okul çağına gelmiş çocukları alıyorlar.
Hatta okul öncesi eğitimi de onlar veriyorlar.
Önce bizim eskilerin tabiriyle oturmasını, kalkmasını öğretiyorlar.
İnsanlarla diyalog kurmayı öğretiyorlar.
Doğayı anlatıyorlar.
Hayvanları öğretiyorlar.
Sevmeyi, sevilmeyi yaşamayı öğretiyorlar.
Kısacası hayatın temel kurallarını anlatıyorlar.
Öğretiyorlar.
Eğitiyorlar.
Okuma-yazma işi sonra.
[*] [*] [*] [*]
Biz ne yapıyoruz?
Atadan babadan görme.
Ne varsa onları yapıyoruz.
En hafifi terlik.
Ya da tam tersi.
Neyi beğenmediysek.
Ne zorluk yaşadıysak.
Çocuklarımız yaşamasın istiyoruz.
O alanda ölçüyü kaçırıyoruz.
Yeni bir nesil türedi.
İstediği her şeyi yaptırıyor.
Olmazsa basıyor yaygarayı.
Gözyaşı hazır.
Biz de ağlamasın, üzülmesin diye her şeyi emrine veriyoruz.
[*] [*] [*] [*]
Bunun sorumlusu hepimiziz.
Topa sağa-sola atmanın faydası yok.

Peygamber ahlakı...

Böyle bir dersimiz olmalı.
Okul öncesinden başlamalı.
Hayat boyunca devam etmeli de...
En azından eğitim hayatı boyunca aralıksız olmalı.
Hatta ana ders o olmalı.
Nasıl konuşurdu?
Nasıl yemek yerdi?
Nasıl giyinirdi?
Nasıl şaka yapardı?
Nasıl sever, sevinirdi?
Çocuklara nasıl davranırdı?
Yaşlılara nasıl davranırdı?
Komşuluk ilişkileri nasıldı?
Ailesiyle nasıl geçinirdi?
Gençlerle nasıl iletişim kurardı?
Ticaret ahlakı nasıldı?
Vesaire...
Soruları çoğaltmak mümkün.
Kısacası onun hayatının fotoğrafını çeken binlerce kitap var.
Tarafsız.
Oraya buraya evirip çevirmeden öğretmeliyiz çocuklara.
Ama önce biz öğrenmeliyiz.

Böyle öğretmen var mı?

Örnek anne-baba olmaya gayret etmeliyiz.
Örnek öğretmenlerimiz olmalı.
Çocuklara rol model olmalı.
Bizim ilkokul öğretmenlerimiz.
Hatta ortaokul, lise öğretmenlerimizin bir-iki tanesi hariç bizim rol modelimizdi.
Halen onları görünce önümüzü ilikleriz.
Öyle güzel insanlardı.
Onlardan sonrasına gelince.
Bizim çocukların üzerinde bir öğretmen etkisi yok.
İzi yok.
Rol model de olmamışlar.
[*] [*] [*] [*]
Bu konuda öğretmenlerimizi suçlayacak halimiz yok.
Onları yetiştiren, atayan, hayatın zorluklarıyla karşı karşıya bırakan sistemi değiştirmeliyiz.
Sonra elimizde başarılı, yüksek verimli öğretmenler olur.
Öğrenciler olur.
Velhasılı...
Eğitim sistemimizin bir adı olmalı.
Şekli de olmalı.
Maalesef yok...