Türkiye; ekonomik kriz ile boğuşurken, siyaset sahnesinde rol alanlar, satranç hamleleri yapıyorlar!
Zonguldak’ta da durum farklı değil!
CHP, milletvekili sayısını üçe çıkartacak oya eriştiğini düşünerek, sürekli gaza basıyor!
AK Parti’de ise, 3 milletvekilini korumaktan çok, listeye girecek hamleler yapılıyor!
AK Parti, önümüzdeki dönem bu milletvekillerinden en az ikisiyle yolunu ayırır!
Zonguldak halkında büyük bir hayal kırıklığı yaratan Muammer Avcı’nın, önümüzdeki dönem yeniden milletvekili olması mümkün görünmüyor.
Muammer Avcı’nın milletvekili seçildiği günden bu yana yaptığı en büyük icraat, burnunu estetik operasyon ile düzelttirmesi!
İki çocuğunu işe koyması!
Yani “kentini düşünen milletvekili” olmak yerine “kendini düşünen milletvekili” olmayı tercih etti!
Kaldı, evlilik meselesi!
Bir de evlenirse, olay tamam!
Zonguldak mı?
Düzelü be...
AK Parti’de eski ve yeni belediye başkanlarından milletvekili adaylığı hamlesi gelir!
Eski milletvekillerinin de hamlesi olacaktır!
Faruk Çaturoğlu bile kongre kongre geziyor!
Herkes, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın yapacağı hamleye odaklanmış durumda.
Mustafa Çağlayan, henüz bir karar vermiş değil.
Saflar, Mustafa Çağlayan’ın kararına göre netleşecek.
Köprüler kuruldu!
Daha altından çok sular geçecek!

Kıyak mı, tahsilat mı?

Zonguldak Belediyesi özel halk otobüsü işletmecisi, zarar ettiği gerekçesiyle işi bıraktı!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, 15 gün içinde otobüs seferlerinin başlayacağını açıkladı!
Bu işi, bu kadar sürede becerebileceğine inanıyorsa, yılların bir birikimi vardır, değil mi?
Diyorlar ki...
"Tahsin Erdem, yıllardır defterlerini tuttuğu bir mükellefine bu işi yaptıracak! Bu kişinin araçlarını kiralayacak!"
Şahsın elinde bir miktar otobüs var!
Belediye "tamam" derse, biraz daha otobüs bulur!
İşi götürür!
Ancak bu kişi, Zonguldak Belediyesi özel halk otobüsü işletmeciliğini farklı firmalar üzerinden yıllarca yaptı!
Belediyeye 15 milyon lirayı aşan bir borç taktı!
Tahsin Erdem, bu borcu tahsil edebilecek mi?
Yani bu işi "mükellefine kıyak olsun" diye mi yapacak?
Borcunu tahsil etmek için mi yapacak?

Gökyüzünü yarattı!

Bir hastanemizin kadın yöneticisi, palyatif servisinde görev yapan hemşirelere, “Sabaha kadar burada ne yapıyorsunuz? Koca gö…zü yayıp sabaha kadar camış gibi yatıyorsunuz” demiş!
O serviste çalışanlar, gerçekten böyle olsalar bile bu sözler söylenebilir mi?
Hele bir kadın yöneticinin böyle sözler söylemesi akıl karı bir iş mi?
Birini bir göreve getiriyorsunuz, gökyüzünü kendisinin yarattığını sanıyor!
Kadının en büyük düşmanı, yine bir kadındır.
Bir kadının zekasının baş edemeyeceği zeka, yine bir kadın zekasıdır!
Gerçekten öyle değil mi?

Kıssadan Hisse: Göl...

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.
Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.
Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
”Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle “acı” diye cevap verdi.
Usta kıkırdayarak, çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.
Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
“Tadı nasıl?”
“Ferahlatıcı” diye cevap verdi genç çırak.
“Tuzun tadını aldın mı?” diye sordu yaşlı adam,
“Hayır” diye cevapladı çırağı...
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi:
“Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir. Ne azdır ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”

Günün Fıkrası: Kuafördeki sarışın...

Adamın biri, lüks bir erkek kuaförüne gitmiş. Bir taraftan saçları kesilirken diğer taraftan da sarışın güzel gibi bir bayan tarafından manikürü yapılıyormuş. Tabi sarışın güzel, adamın hemen dikkatini çekmiş ve bayana, "Bu gece benimle yemeğe çıkar mısın?" demiş.
Sarışın bayan, adama bakarak, "Üzgünüm beyefendi ama ben evliyim" demiş.
Adam sırıtarak, "Boş versene güzelim, kim takar kocanı... Telefon et 'bu gece işim çıktı, gelemeyeceğim' dersin, olur biter" demiş.
Bu sefer sarışın sırıtarak, "İstersen sen söyle, şu anda sana sakal tıraşı yapıyor" demiş.