Tek kitap.
Güzel hikayeler...
Çok beğendim.
Paylaşmak istedim.
Ne zamandır saklıyorum.
Paylaşmak bugüne nasipmiş.
Tüm sevdiklerinizle birlikte, iyi hafta sonu dileklerimle...

En büyük zenginlik...

"Bizi yüzümüze karşı eleştiren, ama herkesin içinde savunan...

Başarılarımıza sevinen, başarısızlıklarımıza üzülen...

Bizi üzgün görünce, öteki dostlara haber verip; bizimle ilgilenmelerini isteyen...

Birileriyle tanışmamız gerekiyorsa, o buluşmayı sessizce düzenleyen...

Bizi dikkatle izleyen, ama sahiplenmeyen...

Bir başka kıtada yaşasa ya da günde on dört saat çalışsa da kendisine gereksinim duyduğumuz anda yardımımıza koşan...

Gerçek dost işte budur.

Ve yaşamda en büyük zenginlik; böyle dostlara sahip olmaktır."

(M. Pinta)

Birbirimize destek olabiliriz...

"Gelecek sonbaharda, 'V' oluşturarak kış mevsimi için güneye giden kazları gördüğünüzde, o şekilde uçmalarının nedenini düşünebilirsiniz; bilim bunu keşfetmiştir:

Her kuş, kanatlarını çırparken, kendini izleyen kuşu yükselten bir güç yaratır.

Tüm sürü 'V' şeklinde uçarak, kuşların ayrı ayrı uçacağı duruma göre % 71 daha hızlı uçar.

Ortak bir yön ve birlik duygusunu paylaşan kişiler, hedeflerine daha çabuk ve kolay ulaşabilirler: çünkü birbirlerinin kaldırma kuvveti üzerinde yükselmektedirler.

Bir kaz bu grubun dışına çıkarsa, yalnız yol almanın sürtünme kuvvetini hemen hisseder ve öndeki kuşların kaldırma kuvvetinden yararlanmak için hızlıca oluşuma döner.

Kazlar gibi, biz de aynı doğrultuya yöneldiğimiz kişilerle birlik olup, en uygun grubu yaratırsak; -ayrıca, onların yardımına açık ve yardım etmeye istekli olursak- başarı olasılığımız artar.

Öncü kaz yorulduğunda; yerini başka bir kaza bırakarak, gruba geri katılır.

Zorlu işlerde nöbetleşe çalışmak yararlıdır. Kazlar gibi insanlar da birbirine bağımlıdır. Arkadaki kazlar hızlarını yüksek tutmaları için öndekilere seslenerek, onları yüreklendirir.

Bizim de arkadan seslenmemizin, yüreklendirme niteliğinde olması gerekir; başka bir şey değil...

Son olarak, bir kaz hastalanır ya da insanların tüfekleriyle vurulup oluşumdan çıkıp yere düşerse, iki kaz daha ayrılır, yanına gelir, yardım ve koruma sağlar.

Düşen kaz yeniden uçabilene ya da ölene dek yanında kalırlar.

Ancak o zaman tek başlarına uçmaya başlar ya da başka bir gruba katılırlar.

Biz de kazların duygu ve anlayışına sahip olursak; hem güçlü olduğumuz zamanlarda, hem kara günlerde birbirimize destek olabiliriz."

(Milton Olson)

Dünyayı değiştirebilirdim...

"Genç ve hür iken, düşlerim sonsuzken; dünyayı değiştirmek isterdim.

Yaşlanıp akıllanınca, dünyanın değişmeyeceğini anladım.

Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak, sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim. Ama o da değişeceğe benzemiyordu.

İyice yaşlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi, kendime en yakın olanları

değiştirmeyi denedim.

Ama maalesef, bunu da kabul ettiremedim.

Şimdi ölüm döşeğinde yatarken birden fark ettim ki; önce, yalnız kendimi değiştirseydim,

onlara örnek olarak, ailemi de değiştirebilirdim.

Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla memleketimi daha ileri götürebilirdim.

Kim bilir, belki dünyayı bile değiştirebilirdim."

(Westminister Manastırı'nda bir mezar yazıtı)