Zonguldak’ın,
Beka sorunlarından olan Akın Kavi,
Annesinin üzerine olan hafriyat alanı üzerinden,
Fahiş kazançlar elde ediyor.
Bu arada,
Emin olun,
Annesinin arazisini kullanıyor ama,
Anneler Günü'nde,
Bir sakız almamıştır annesine.
Keza,
Üzerine, yani kendine adına,
Bir kredi kartı bile yok.
Neyse efendim!
Adam viskiden öyle halüsinasyonlar görüyor ki!
Adli Tıp raporunu bile yalanlamaya çalışıyor.
Kendi arazisine millet fahiş fiyattan hafriyat döksün diye,
Bir anda da çevreci oluveriyor!
Ona buna yalancı diyor,
Kendi yalanları ortaya dökülüyor.
Akın Kavi haberciliğini,
Bir fıkra ile anlatayım.
Bir Trabzonlu vatandaş varmış.
Bu adam her şeyi çok abartırmış.
Bir gün diyor ki, “Vallahi billahi bir yılan gördüm. 50 metre kuyruğu var. Beli de Basketbol topu kadar”.
Kahvede diyorlar, “Lan oğlum atma bu kadar. 50 metre yılan mı olur? Amazon ormanları mı burası?”.
Trabzonlu diyor, “Ne bileyim ula! Elimden metre mi vardı? Peki 50 metre değil 20 metre beli de futbol topu büyüklüğündeydi. Ne üzerime geliyorsunuz?”.
Kahvedekiler ‘Hadi oradan lan’ falan diyor.
Tabii böyle olunca,
Trabzonlu yılanın boyunda 5 metreye düşüyor, yılanın beli tenis topuna dönüşüyor.
Kimse inanmayınca,
Yılan bir anda solucana dönüşüyor.
Kahvedekiler hala inanmıyor ‘Hadi oradan’ diyor.
Trabzonlu bakıyor kimse inanmıyor diyor, “Ne bileyim ula! Geçerken çalıların arasında bir hışırtı duydum”.
Akın Kavi haberciliği, ürkekliği ve inandırıcılığı budur!
* * * * * * * *
Zonguldak’ta,
‘Allah’ın Kozlulusu, Beycumalısı, Devreklisi’ diyerek,
Kendince,
Zonguldak’ın yerlilerini aşağıladığını zannedenler,
Zaman zaman,
Bizleri şovenist olmakla suçluyor.
Biz bunların,
Bu hareketlerini,
Kedi sevişmesine benzetiyoruz.
Hem en çok zevki bunlar alıyor,
Hem de en çok cırlayan oluyorlar.
Sesleri yüksek çıkınca,
Bizleri de ürküteceklerini sanıyorlar.
Yok efendim biz Trabzonluları yazıyormuşuz!
Hadi oraAdan!
Devrek Belediyesi’nde olanları,
Pusula’da duydunuz!
Oradakiler Trabzonlu muydu?
Haberin memleketi olmaz!
Ama,
Trabzonlu yazarken,
Ben ikiye ayırıyorum.
Kutsal Trabzonlular,
Ve,
Eşgal Tarbzonlular!
Bizim önümüze,
Eşgal Trabzonlu daha çok çıkıyor.
Mesele o yani!
Başka değil!
Eşgal Trabzonlulara birkaç örnek vermek isterdim.
Ama çoğunu da biliyorsunuz zaten.
Dediğim gibi!
Kutsal Trabzonlular zaten dostumuz oluyor.
Yazdıklarımıza hiç alınmıyorlar.
Eşgal Trabzonlulara,
Onlar da kızıyorlar.
Meselemiz budur!
He unutmadan!
Kutsal Trabzonluların dedelerinin mezarı Zonguldak’ta!
Bu arada bunu da duydum!
Kutsal Trabzonlular bana Beycumalı Batuhan demiyor.
Beytrabzonlu Batuhanmışım ben!
* * * * * * * * *
Pusula Gazetesi 26 yaşında.
Ben yaklaşık iki senedir Pusula’dayım.
İlk gazetenin büyükleri yazsın diye,
En son görüşlerimi belirtmek istedim.
Öncelikle,
Pusula,
Zonguldak medyasının lokomotifi,
Ve koç başıdır.
Bazı korku imparatorluklarının kale kapıları,
Bu koç başı ile kırılır.
Gündem Pusula’dan belirlenir.
Haberler ayrı,
Köşe yorumları ayrı keyiflidir.
Zonguldak haberciliğinin ise Premier Ligi’dir.
Mesela,
Pusula’da yazdıktan sonra,
Profesyonel hayat tabii,
Bir ayrılık yaşasan,
Kariyerini sorgulaman gerekir.
Neden?
Zaten zirvedesin.
Kariyer anlamında başka bir yer yok ki!
Ancak ulusal medyaya gidebilirsin.
Pusula’da yazmaya başladıktan sonra,
İnanılmaz bir şöhret oluyorsunuz.
Lokal bir tanınmışlığım vardı.
Şimdi köydeki amca ‘Batuhan’ diye seslenebiliyor.
Tarih bu akar gider!
Bir gün arkama baktığımda ‘evet bende orada yazdım’ deme şansına sahibim.
Ali Rıza Tığ gibi bir usta ile çalışma hayalim vardı.
Onu da eksik veya fazla başardım!
Pusula’ya,
Ali Rıza Tığ’a,
Ve,
Gazetenin emekçilerine nice yaşlar diliyorum.
Kaleminiz keskin olsun.