Yasalar, genelgeler, talimatlar, emirler...
Kamunun görevi hayatın akışını düzene sokmak.
Hatta kolaylaştırmak içindir.
Adına da tek kelime ile hizmet diyoruz.
[*][*][*]
Bağlamayı bir kenara bırakalım.
Konuya girelim.
Geçtiğimiz yıl.
Ormanlarımızı haince yaktılar.
Kimi çakmak ile yakalandı.
Kimi kibrit ile.
Kiminin elinde benzin bidonu vardı.
Yakalandılar.
Kamu buradan akıl üretti.
Yangınları önlemek için tedbirler almak lazım.
Ne yapalım?
Yeni gözetleme kuleleri yapalım.
Türksat'tan destek alalım.
Dron uçuralım.
Orman görevlisini çoğaltalım.
Orman köylüsünden gönüllü ekipler oluşturalım.
Belli mevsimlerde tarla kenarlarında anız yakılmasını yasaklayalım.
Olur mu?
Hepsi güzel.
Bu önlemleri daha da genişletelim.
Başka ne yapalım.
Bidon ile akaryakıt satışını yasaklayalım.
İllaki bidon ile yakıt almak isteyen varsa...
Emniyete gitsin.
Jandarmaya gitsin.
Yakıt için izin belgesi alsın.
Ne kadar istiyorsa o belge ile yakıtını alsın.
Yakıt bitince ne olacak?
Yine emniyet güçlerine gitsin.
Yine izin belgesi alsın.
Böyle bir kısır döndü.
Yanlış...
Amaç yanıcı maddelerin satışını kontrol altına almaksa...
Marketlerde çakmak, kibrit, jel satışı da bu kontrole tabi olsun.
Nalburlardaki yanıcı maddeler kontrole tabi olsun.
Aktarlardaki yanıcı maddeler kontrole tabi olsun.
Mutfak tüpleri, piknik tüpleri, sanayi tüpleri, pürmüzler de kontrole tabi olsun.
Kısacası...
Bu iş yanlış.
Çok yanlış.
Kim ne alıyorsa?
Kim aldıysa.
Bilinsin.
Kontrol edilsin.
Buna eyvallah.
Ama her defasında emniyet güçlerine gitmek...
Oraya yeni ve anlamsız bir iş gücü yüklemek.
Vatandaşın yolunu uzatmak.
Çok yanlış.
Bir litre yakıt 25 lira sınırı aşmış.
Siz insanları oraya-buraya koşturuyorsunuz.
Emniyet güçlerinin daha verimli alanlarda harcayacakları enerjilerini manasız işlere harcıyorsunuz.
[*][*][*]
Araca yakıt verirken plakasına bakıyorsunuz.
Veriyorsunuz.
Kim aldı?
Hangi araç aldı?
Belli...
İnsanlara da öyle yapın.
Devlet bize kimlik vermiş.
Üzerinde barkod var, kimlik numarası var.
Akaryakıt istasyonları bakar.
Fişini keser.
Zaten emniyet güçlerinden izin kağıdı alınca da böyle olmuyor mu?
İşi yokuşa sürmenin anlamı ne?
Bu zorluktan bir an önce vazgeçilmeli