CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Tahsin Erdem ve saz arkadaşları!
Yine almışlar ellerine sazı, dertli dertli vurmuşlar tellerine!
Gazeteciler, Tahsin Erdem'e soru yönelttiğinde, hep olay oluyor!
Devlet eski Bakanlarından Önay Alpago'nun Tahsin Erdem'e destek verdiği basın toplantısına katıldım.
"Belediyenin envanterinde bulunan Togg'a binecek misiniz?' diye sordum.
Birebir konuşmalarımızda, "Öznurcuğum, kızım... Benim, seninle bir sorunum yok. Ben, seni çok seviyorum. Senin bende yerin ayrı" diyen Tahsin Erdem, "Togg'a binecek misiniz?" soruma, beni dövecekmiş gibi cevap verdi!
Ne oluyor Allah aşkına!
Verdiği cevabı, benim gözümde bir haber değeri olmadığı için haberleştirmedim.
Çünkü haberleştirecek bir anlam bulamadım.
Aldığım cevabı sizlerle paylaşıyorum...
"İsrafın içine Togg da girebilir, Togg olmayan da girebilir. Ama benim önceliğim, Togg olmayanlar. Onun için benim ilk işim, Togg olmayanlarla, aç olan insanlarımızla, açlık sınırında yaşayan insanlarımızla..."
Bu soru, daha önce Saadet Partisi'nin adayı Cem Dereli'ye de sorulmuş...
O da, "Böyle bir hakkım varsa, aslanlar gibi binerim'" demiş.
Bu soru, AK Parti'den olmayan her adaya sorulabilir.
Bu sorudan neden bu kadar rahatsız oldular?
Gerçi, daha önce Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’ne (ZGC) ziyarete gelen Tahsin Erdem, orada da gazetecilerle ağız dalaşına girmişti!
Basın toplantısında bulunan CHP İl Başkanı Devrim Dural, sesi-soluğu kısılan Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Adayı Halil Furat, arka planda duran ve hiç değişmeyen bir kaç yönetici, keyiften dört köşe olmuş olacaklar ki...
Haberleştirmeye tenezzül etmediğim cevabı, gitmişler, basın toplantısına gelmeyenlere haber yaptırmışlar!
İl Başkanı Devrim Dural da der ki:
"Belediye başkan adayımıza başka sorusu olan var mı?"
Hani, "Başka sorusu olan varsa, sorsun da, ağzının payını alsın" der gibi!
Tahsin Erdem ile "Erdemli Belediyecilik" sloganı gerçekten uymuyor!
Nerede "Erdemsiz" hareket varsa, öyle davranıyor!
Sizin bir kere gazetecilerin sorularına tahammülünüz yok!
Şşşttt...
Sakin biraz!
CHP'yi hiç bu kadar tahammülsüz görmemiştim.

Pislik!..

Lise sondayım...
Rehberlik eğitimi hocamız derse girdi, ”Arkadaşlar, bana pisliğin tarifini yapar mısınız?” dedi.
Birer birer cevap verdik ama hoca hiç birimizinkini doğru kabul etmedi.
“O zaman siz yapın tarifini hocam” dedik…
Hoca, ayağa kalktı ve ”Pislik, bulunmaması gereken yerde bulunan şey veya kişidir!” diye bir tarif yaptı…
“Nasıl?” dedik.
“Çok basit arkadaşlar… Örneğin, annenizin saçını öper, koklarsınız. Ama o saçın bir telini dahi yemek tabağınızda görseniz iğrenirsiniz ve o saç pislik olur. Yine tabağınızdaki yemeğin yağına ekmek banarak yersiniz ama o yağın bir damlası bile elbisenizin üzerine damlasa, o yağ artık bir pislik olur sizin için. Kısaca pislik; olmaması gereken yerde olan şey ya da kişidir!"
Bu pisliklerden de etrafımızda yok mu?
Ne dersiniz?
                                                                         (Alıntı)