Altı temizlenir.
Karnı doyurulur.
Sonra ninni söylenir.
Vatan, bayrak, sevgi, muhabbet sözleriyle dolu ninniler.
Uyusun da büyüsün...
[*][*][*]
Şimdiler de ne oluyor.
Altı temizlenir.
Maması verilir.
Ya televizyon açılır.
Ya da eline akıllı telefon veriliyor.
Onunla oyalansın, o arada uyusun diye.
[*][*][*]
Eskiden beşiklerde boncuklu teşbih olurdu.
Şimdilerde değişik sesler çıkaran ziller.
Emeklemeden yürümeye geçerken...
İki büyük karşılıklı oturur.
Çocuğu birbirlerine gönderirler.
Adım atmayı öyle öğretirlerdi.
Şimdilerde yürüteçler var.
Atıyorsun çocuğu içine.
Mecburen bir gün olur yürür.
[*][*][*]
Konuşmayı anne baba, dede nine öğretirdi.
Allah, Muhammed (sav), dede, nine, anne, baba, kardeş...
Şimdilerde televizyonlardan öğreniyorlar.
Hatta yabancı dil öğrensin diye çocuklara İngilizce çizgi film seyrettirenleri dahi gördük.
[*][*][*]
Çocuk beşikte tarlaya gider.
Oynamaya başladığında toprak karıştırır.
Yürümeye başladığında sorumluluk verilir.
Şunu getir, bunu götür.
Şimdilerde çocuk saksıda çiçek gibi...
Gölge de dursa ayrı, güneşte yansa ayrı dert.
En iyisi annesi çocuğunu büyütsün.
Başka bir iş yapmasın.
Ya da nineler baksın, anneler çalışsın.
İmkan varsa, bakıcı tutulsun.
[*][*][*]
İlerleyen zamanlar böyle devam eder.
Her yaş, her evre başka sorumluluk verilir çocuğa.
Şimdilerde ise her yaşta ayrı ödüller verilir.
Ayrı şımartılır.
[*][*][*]
İnsanoğlu yeryüzünü en şerefli varlığı.
O zaman her daim her şeyin en iyisine layık.
Bu tartışılmaz.
İşin nihayetine bakıyoruz.
İnsanları nesil nesil ayırmak...
Bizim zamanımız, sizin zamanınız diye bölmek yanlış.
Biz ayrımcılık yapıyoruz.
Ancak yaşam tarzı konusunda yapıyoruz.
Son zamanlarda işimiz gereği, yaşam şeklimiz gereği şartlar oluştu.
Devrek'ten, Çaycuma'dan, Gökçebey'den, Zonguldak'tan, Kilimli'den, Ereğli'den çok sayıda insan ile hasbihal ettik.
Sağlık görevlileri, askerler, polisler, hukukçular, eğitimciler, iş insanları, siyasetçiler, çiftçiler, inşaatçılar vesaire...
Hayatın her kesiminden insanlarla görüştük.
[*][*][*]
Şöyle bir fotoğraf çıktı ortaya...
Akköy'den en uzak nokta olan Devrek, Çaycuma'ya kadar olan bölge için geçerli.
Esasında genel bir bakış açısı...
Biz gördüğümüz bölgenin fotoğrafını tartışıyoruz.
Malum bahar dönemi...
Dünya yeni bir bahara uyandı.
Ekonomik buhran içerisindeyiz.
Bir tarafta yan gelip yatanlar...
Bir tarafta bir karış toprağı işleyen insanlar.
Bir tarafta hukuk mücadelesi verenler...
Bir tarafta aynı dosyaya farklı kararlar verenler.
Bir tarafta 2023 için kendisine zemin hazırlayanlar.
Bir tarafta içinde bulunulan hizmet yoksunluğunu zor şartlara rağmen aşma derdiyle dertlenenler.
Bir tarafta ihracat yapmayı hedefleyenler.
Bunun için mücadele verenler.
Bir tarafta stokçuluk yapanlar.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Hatta kişi bazında altını doldurmak da mümkün.
Şunu gördük...
Nerede işsiz insanlar var.
Daha doğrusu çalışmak istemeyenler var.
Orada dedikodu, kavga var.
Nerede üretim var.
Orada her türlü zorluğa rağmen hayat var.
Kısacası iki tür insan var.
Sorunlular ve sorumlular.