Kastamonu Cide Kaymakamı Ali Açıkgöz.
Malum süreç.
Makam otosuna biniyor.
Köy köy geziyor.
Maske dağıtıyor.
Bir...
Köylü, şehirli ayrımı yok.
Her yere maske ulaştırılıyor.
Halk dezenfektan ile buluşturuluyor.
İki...
İşin başında kaymakam olunca.
Başka dertler.
Sıkıntılar.
İhtiyaçlar.
Ne varsa dile geliyor.
Gereği yapılıyor.
[*] [*] [*] [*]
Bu bir metod.
Devlet birinci elden vatandaş ile buluşuyor.
Ereğli'de nasıl oldu?
Kaymakamlık...
Yetmedi...
Ereğli Belediyesi.
Muhtarlara maske verdi.
Kimisi aldı maskeyi...
Kapı kapı dağıttı.
Vatandaşın sorunlarını dinledi.
Başka ihtiyacı varsa devlete bildirdi.
Kimi maskeyi aldı.
Attı otomobilin bagajına...
Sorana verdi.
İsteyene verdi.
Bir de kendi yandaşına verdi.
Geri kalanlara 'hak getire'...
Şimdi üç kuruşluk maskeyi veremeyen.
Maskeyi saklayan kişilere diyecek bir sözümüz yok.
İnsanlığından utansınlar.
Tabii utanacak yüzleri varsa.
[*] [*] [*] [*]
Asıl mesele şu...
Neden böyle oluyor?
Biz defalarca yazdık.
Devlet geldi.
Yerinde gördük.
Konuları tespit etti.
Hak verdi.
Sonuç...
Halen düzende bir değişim yok.
O zaman ilçe yöneticilerinin niyetini...
Hatta zihniyetini sorgulamak lazım.

Yalancının mumu...

Hayat akışı.
Doğru yerinden kalkıncaya kadar, yalan dünyayı yedi defa dolaşır.
Rahmetlinin öğüdü.
Doğru söylersin.
Yazarsın.
Doğru söz, nefse ağır gelir.
İnsanlar doğru söze inanmaz.
Doğru yazıya inanmaz.
Yalan tatlıdır.
Hemen inanmak gelir içinden.
Kulağa hoş gelir.
İnanırsın.
Ve rüzgara kapılırsın.
Yalan rüzgarına kapılmış isen...
Gün gelir, savrulur gidersin.
[*] [*] [*] [*]
Bizde böyle zatlar var.
Gizli gizli iş çevirir.
Yalanın bini bir para.
At atabildiğin kadar.
Milletin arkasından iş çevir.
Kimse görmedi.
Duymadı.
Bilmiyor.
Zannedersin.
Hiç bilmeyecek.
Ama...
Gerçeğin bir huyu vardır.
Er ya da geç mutlaka gün yüzüne çıkar.
Karanlığı sevmez.
Yalancının mumu yatsıya kadar.
Yanar.
Söner.
Sonrası.
Karanlıkta kalırsın.
Yalan dünyada yalansız günler dileğiyle.

Sağlıcakla kalın.