Zonguldak Belediye Meclisi'nin dünkü toplantısında, Kapuz Plajı'na tepeden tırnağa zam kararı çıktı!
Mecliste, Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü'ne bağlı Kapuz Plajı'nın hizmet tarifesi görüşüldü.
CHP Grubu, plaj ücretlerine zam yapılmamasını, yapılırsa kendilerinin "ret" oyu kullanacaklarını söylediler.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nun raporuna göre; giriş 5 TL, şezlong 5 TL, şemsiye 10 TL, kabin 10 TL oldu.
Şimdi iki kişi Kapuz Plajı'na gidecek, bir hesap edelim...
Dolmuş ücreti gidiş-dönüş 24 lira, eğer yakın yerden değil de aktarmalı yerden gelirsen, yol parası 48 lira ediyor.
Giriş iki kişi 10 lira, iki şezlong 10 lira, iki kişiye tek şemsiye yeter, 10 lira da o... Bir de kabin kiralarsan, 10 TL de o tutar.
Kapuz Plajı'na kadar gelmen ve içeri girmen 88 TL eder.
Oh, kendimizi içeri attık, yerleştik, biraz yüzdük, karnımız acıktı.
Ee yemek yemeyelim mi kardeşim?
Şu an Kapuz'da ekmek arası kaça satılacak bilmiyoruz ancak en az 20 TL olur.
Birer köfte ekmek yedik, yanına birer ayran ya da kola aldık.
30+30=60 TL de o etti mi?
"Birer de dondurma yiyelim" dedik canım, plajda güzel gider.
En az 10'ar liradan 20 TL'de ona verdik mi?
Kaç para etti?
Hesaplayalım... Yuvarlak hesapla 180 lira...
Asgari ücret alan bir kişinin günlük yevmiyesi 141,6 TL ediyor.
Hesabı varın siz yapın...
Ne yaptık? Denizden ağlaya ağlaya çıktık!
Bu, bir de en düşük fiyat üzerinden yaptığımız hesap. Sakın aynı aileden 3 ya da 4 kişi buluşup denize gitmeyin.
Yani deniz keyfi bu şekilde olmaz. Denize gidince insan para hesabı yapmamalı, kafası rahat olmalı.
Bu şekilde keyif yapmak zor biraz.

Sol Ayağım...
Beyin felci ile doğan ve bu yüzden doktorların zihinsel özürlü olduğu ve fazla yaşamayacağını düşündüğü Christy Brown'un farklı bir çocuk olduğunu annesi keşfediyor. Doktorların ne dediğini umursamadan ve umudunu kaybetmeden oğlu için her şeyi yapıyor. Bunun farkında olan Christy Brown, bir süre vücudunu hareket ettiremeden çevresini gözlemleyerek hayatına devam ediyor. Bir gün kız kardeşinin tebeşir ile ödevini yapmasını izlerken içinden bir dürtü ile tebeşiri sol ayağı ile alıp bir şeyler çizmeye başlıyor. Bu, annesi dahil herkeste bir şok etkisi yaratır ve annesi ondaki umudu bir kez daha görür. Bunun üzerine annesi ona harfleri öğretmeye karar verir ve Christy Brown ilk olarak sol ayağı ile A harfini yazar.
İlk olarak da annesini yanına çağırır ve ona ilk kelimesini gösterir. Kelime "Anne"dir.
Christy Brown, hayatını tamamen sol ayağına dayanarak yaşamaya devam eder. Fakat onun bağımlı olduğu bir de oyuncağı vardır. O da oyuncak bebek arabasıdır. Onun vasıtası ile birlikte kardeşleri ile her yere gidebilir ve hayatının tadını çıkartabilmektedir. Onu dış dünyaya bağlayan tek şey "Hanry" adını verdiği oyuncak bebek arabasıdır. Fakat araba eskidir ve bir gün kırılır ve kullanılamayacak hale gelir. Christy'nin hayatı başına yıkılmıştır. Kardeşleri artık onu almadan oynamaya giderler ve o elinden bir şey gelmeden onları öylece izler.
Bir süre sonrası annesi Christy'ye yeni bir araba alır fakat hayat artık eskisi gibi değildir. Christy büyümektedir ve çevresinde olanları artık daha iyi algılayabilmektedir. Bir keresinde kendisini aynada görür ve gördüğü pek hoşuna gitmez. Yeni arabasına rağmen Christy artık dışarı çıkmak istemez ve eve daha da kapanır.
Yeni yıl gelir ve herkes yeni yıl hediyelerini açar. Christy oyuncak askerler almıştır fakat onun gözü kardeşine hediye edilen boyalara takılır. Onları her şeyden çok ister. Bir gün yalnız başına iken boyaları alır ve boyamaya başlar. Annesi bunu görünce ona yardımcı olur. Christy'nin dünyası bir kez daha değişmiştir. Uzun bir aradan sonra yeniden hayata döndüğünü hisseder.
Resim yapmak Christy Brown'un en büyük arzusu haline gelir.
Christy zamanla yine içine kapanır. Artık resim yapmak da beklenen etkiyi yapmaz. Karşısına çıkan tedavi imkanlarını kullanmaya başlar. Bir keresinde Fransa'nın yolunu tutar ve kendi gibi bir umut için gelen insanlar ile tanışır. Fakat umduğunu bulamaz. Daha sonra bir doktorun yardımı ile fizik tedaviye başlar fakat bunun karşılığında ondan tek sahip olduğu şeyden vazgeçmesi istenir. Fizik tedavide başarılı olmak için Christy'nin sol ayağını kullanmasını bırakması gerekir. Christy bunu kabul eder ve fizik tedavi başlar. Fakat ev çok küçüktür ve doktor ile Christy rahat çalışamaz. Bunun üzerine yine imdadına annesi yetişir. Zar zor biriktirdiği paralar ile Christy'ye arka bahçede bir ev inşa eder. Annesi yine başarmıştır.
"Sol Ayağım" kitabının ana fikri, ister dünyaya gelirken ister yaşamımıza devam ederken karşımıza çıkacak olan büyük zorlukların bizi yıldırmasına ve ümitsizliğe sürüklememesine asla izin vermememiz gerektiği üzerine yoğunlaşır. Mücadele ve umutla, üstesinden gelinemeyecek hiçbir sorun yoktur.