En güzel Zonguldak şiirini 1945 yılında yazan Şair Orhan Veli ne demişti?
“Güneşli bir günde
Masmavi göreceğiz Karadeniz’i
Balkaya’dan Kapuz’a kadar.
Karış karış biliriz bu şehri;
EKİ’nin çiçekli bahçeleri,
Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen,
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldak’ın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası”
Acılık Deresi 1945 yılında da siyah akıyormuş!
Siyah akan Acılık Deresi, sonraları kanalizasyon gibi akmaya ve kokmaya başlamış!
Zonguldak’ta görev yapan Ak Parti İl Başkanları ve Milletvekilleri bu konuda çok mücadele ettiler!
Ve Zonguldak şehir merkezinden geçen Acılık Deresi, Devlet Su İşleri tarafından 3 bölüm halinde ihale edildi.
Acılık Deresi 1. Kısım 81,6 milyon
Acılık Deresi 2. Kısım 46,5 milyon
Acılık Deresi 3. Kısım 364 milyon
Acılık Deresi’nin ıslahı için Kokaksu’dan başlayan çalışmalar kısımlar halinde şehir merkezine kadar geldi.
Sonunda 492.1 milyon liralık devasa bir yatırımla Acılık Deresi’nin eskiye oranla temiz akması sağlandı.
Debisi yükseldiğinde kenti sel basmasın diye cam korkuluklar yapıldı!
Bir güzel ışıklandırıldı!
CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural, bu çalışmayı "Zonguldak'a büyük hizmet diye yutturmaya çalıştığınız altı üstü bir ışıklandırma çalışmasıdır. Millet sizin Polyanna siyasetinizden, hayali mutluluk satmanızdan bıktı usandı" şeklinde değerlendirdi.
Oysa Acılık Deresi’nde yapılan sadece ışıklandırma değildi!
CHP’li Muharrem Akdemir Zonguldak Belediye Başkanı iken, CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, çizmelerle Acılık Deresi’nin içine girmiş, bu rezaleti gözler önüne sermişti!
Acılık Deresi’nin ıslahı için 500 milyon liraya yakın yatırım yapıldı.
Siyaset yapmak için yapılan işi küçümsemek doğru değil.
CHP’li yöneticiler çok şanslı!
Ak Parti bir şeyler yaptığı için eleştirilebiliyor!
CHP’li Zonguldak Belediyesi ise hiçbir şey yapmıyor!
Hizmet olmadığı için Belediye Başkanı eleştiriliyor!
CHP’liler ise eleştirecek bir şey bulamazlarsa birbirlerini eleştiriyorlar!
Bir yılda 70’den fazla personel alan, personel maaşını ödeyememe riskini kamuoyu ile paylaşan, personel çıkarmamak için direndiklerini açıklayan vizyonsuz Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in 100 metre asfalt çalışması yapmadan belediyenin borcunu nasıl oldu da 400 milyon lira artırdı?
Bu soruyu sık sık soracağız!
Basın bürosu, sosyal medya ve ZonTv adı altında 10 personel istihdam eden Zonguldak Belediyesi bu personel için bir ayda 1 milyon, bir yılda ise 12 milyon lira ödüyor!
Peki bu 10 kişi bir yılda 12 milyon liralık ne iş yapıyor?
Bu kişilere verilecek 12 milyon lira ile Zonguldak’a neler yapılabilir hiç düşündünüz mü?
Peki Tahsin Erdem’in gereksiz yere aldığı 70 kişi için bir ayda ödenen 7 milyon, bir yılda ödenen 84 milyon lira ile bu kente neler yapılacağını hiç düşündünüz mü?
Sevgili Devrim Dural!
Bu işe alınan personelin, senin sattığın düdüklü tencere kadar katkısı var mı kente?
84 milyona kaç düdüklü tencere alınır mesela?
Ve bu insanlar maaşlarını alabilsinler diye su başta olmak üzere belediye hizmetlerine fahiş zamlar yapıldı!
Maaşları az diye yeni alınan bazı personellere mesai ücreti yazıldı!
Tüm bu sorunlar varken, CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural, düdüklü tencere gibi düdük çaldı!
Zonguldak Belediyesi’nde kimlere fazla mesai veriliyor?
Siz açıklayacak mısınız?
Yoksa biz bulup açıklayalım mı?
Öğrenci yurdunda kalan İl Müdürü!
Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü görevini yürüten Halil Hacı’yı yazıyoruz ya!
Meğer Halil Hacı, İl Müdürlüğü’ne asaleten atanmamış!
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, Esenyurt Gençlik ve Spor İlçe Müdürü olan Halil Hacı’yı Zonguldak’a görevlendirmiş!
Vekaleten görev yapan Halil Hacı, sürekli Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’ın adını kullanıyor!
Zonguldak’a atanmış ama Zonguldak’ta bir ev bile tutmamış!
Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdür Vekili Halil Hacı, Zonguldak’ta erkek öğrenci yurdunda kalıyor!
Ev tutup kira vermiyor!
İnşallah kaldığı öğrenci yurdunun parasını veriyordur!
Halil Hacı’nın neden asaleten atanmadığını öğrendim!
Onu sonraya bırakalım!
Hacı biraz daha tavaf yapsın!
Renkler ve zevkler tartışılmaz!
Bir ara ‘sarı paltolu’ ilçe başkanını yazmıştık!
O vakitler hava soğuktu!
İlçe başkanı havalar açınca sarı ceket almış!
Kiminde sarı hastalığı oluyor, kiminde esmer!
Kimi de tuttuğunu seviyor!
Renkler ve zevkler tartışılmaz!
Neydi o şarkı?
“Sarı ceketim, kalbine girerim!
Seni mahvederim!”