Almancılardan bir genç…
Çok başarılı…
Okuduğu okulun gözdelerinden…
Hocaları çok seviyor.
Sınıf arkadaşlarından biriyle tartışıyor.
Küsüyorlar.
O da okulu bırakıyor.
Hocaları sorup soruşturuyorlar.
- Neden gelmiyor?
Kimse anlam veremiyor.
Sonunda çağırıp soruyorlar;
- Sen çok başarılıydın. Neden bıraktın okulu?
- Falanca arkadaş ile tartıştık. Birbirimize küstük.
- Çok ciddi bir sorun mu var?
- Yok.
- Neden gelmiyorsun o zaman?
- Efendim ben Ehli Beyt yolundanım. Aleviyim. Benim inancıma göre ilim öğrenmek farzdır. İbadettir. Biz bulunduğumuz ortamda birisiyle küsmüşsek, ibadetimiz kabul olmaz. Dargın-küskün ibadete girilmez. Onun için arkadaşımla barışmadan derse gelemem. Okula devam edemem.

Hocalar araya giriyor.
Arkadaşıyla barışıyor.
Okuluna devam ediyor.





Bu hikayeyi bize Almanya’ya çok sık gidip-gelen bir Dede anlattı.
Bunun Zonguldak’taki diğer “Dede” kelimesiyle anılan insanlarla bir ilgisi yoktur.
Bir hayal ürünü değildir.
İsimleri mevcuttur.
Öbür “Dede”lere gelince…
Nasipleri varsa, kul hakkına dikkat ederler.
Bu dünyada makam-mevkii açısından biraz sıkıntı çekerler.
Öbür tarafta rahat ederler.
Sonuç olarak kendileri bilirler.
Kendileri karar verirler.
İnşallah hepimiz kurtuluşa ereriz.
Onlar dahi ererler.



Çok güzel hareketler…



Yakın bir zaman önceydi.
Akköy’de elektrik hatları yenilendi.
Taşeron firma bazı işleri eksik bıraktı.
Örneğin son güzelleştirme betonlarını iş makinasıyla kardı.
Buzlu bir havada döktü.
Onlar köyden ayrılmadan betonlar döküldü.
Uyardık…
Dinlemediler.
Yazdık…

Anlamadılar…
Pusula TV ekibi, Akköy’de çekim yaptı.
Bu iş ayyuka çıktı.
Yetkililer olaya el atmış.
Firmayı köye yeniden göndermişler.
Şimdilerde betonlama çalışmasını yapıyorlar.
Eh be kardeşim…
Bunu baştan düzgün yapsana…
Kontrol edenlere gelince;
Onlara da bir çift lafım var.
Akköy dilinden ifade etmek gerekirse;
Yediğiniz ekmeğin hakkını verin.
Beton haricinde birkaç eksik daha var bildiğimiz.
Çalışma başlarken projede olan yerlerin sonradan projeden çıkartılıp eski hattın yenilenmediği yerler var.
Nereden biliyoruz?
Sorduk;
- Buraya elektrik hattını nereden çekeceksiniz?
- Yukarıdan aşağı…
- Ne zaman?
- Sona doğru…

İş sonlandı.
Ama oraya hat çekilmedi.
Bu işe kim el attı, bilmiyoruz.
İlgisinden dolayı teşekkür ediyoruz.





Diğer bir konumuz;
Mahalle yolları…
Haberlerin ardından yetkililer köy yollarında incelemelerde bulunmuşlar.
Keşke haberimiz olsaydı.
Onları da ilgilerinden dolayı haber yapardık.
Teşekkür ediyoruz.
Mesele şu;

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Akköy sahipsiz değil.
Diğer köyler de sahipsiz değil.
Pusula Yayın Grubu’nun whatsapp ihbar hattı var.
Herkesin cebinde akıllı telefonları var.
O zaman biraz aklımızı kullanalım.
İsteklerimizi, şikayetlerimizi 0530 395 44 00 numaraları telefona ulaştıralım.
Hatta yapılan hizmetlerden dolayı teşekkürlerimizi de ulaştıralım.
Şimdi asıl sorumuzu soralım;
İnsana “görevini yaptı” diye teşekkür edilir mi?
Onun görevidir.
Yapması gerekir.
Yapmazsa, eleştirilir.
Hatta biraz daha ileri gidilir.
Yaparsa, onura edilir.
Teşekkür edilir.
Biz de edep böyledir.
İşte tüm bunlar; çok güzel hareketlerdir.