Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü’nün, bir tehdit algısıyla Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’e "koruma" tahsis ettiğini sanıyorduk!

Ancak Yazı İşleri Müdürümüz Öznur Güneş, Tahsin Erdem’e, “Koruma polisini siz mi talep ettiniz?” diye sordu.

Tahsin Erdem, “Evet” yanıtını verdi!

Tahsin Erdem, seçim döneminde çok sayıda Roman vatandaşa iş sözü vermiş!

Mustafa Özdemir’in verdikleri hariç!

Roman kardeşlerimiz, Zonguldak Belediyesi’ne gelip-gidiyorlar!

Verilen sözün tutulmasını istiyorlar!

Bu arada, Sosyete Pazarı işi patlıyor!

Pazarlıkların içinde, Elmas TV Genel Müdürü Akın Kavi var!

Tahsin Erdem’e çok yakın bir isme sordum...

“Tahsin Erdem’e; Akın Kavi mi daha yakın, Mustafa Özdemir mi?” 

Yanıt:

“Yüzde 50, yüzde 50...”

“Neden böyle?” dedim...

“Yüzde 51 olursa, kavga çıkar” dedi!

Personel işlerine Mustafa Özdemir bakıyor!

Diğer işlere Akın Kavi!

Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in koruma polisi istemesine neden olan olayın içinde Akın Kavi var!

“Ben, yetkimi kimseyle paylaşmam” diyen Tahsin Erdem adına Sosyete Pazarı pazarlığına girişen Akın Kavi, bağ evinin önünde buluştuğu kişilerin saldırısına uğramış!

Eğer biz haber yapmasak, kamuoyuna da duyurmayacaktı!

Yediği dayağı saklayacaktı!

Evinin önünden canlı yayın yapıp, meydan okumuş: “Hadi erkekseniz gelin, ben buradayım” diyor!

Ben, çok sayıda saldırıya uğradım.

Akın Kavi rahat ol!

Bahçeye uzun süre kimse gelmez!

Sen, hafriyat işiyle ilgilenebilirsin!

Gazipaşa Caddesi, artık senin için tekin bir yer değil!

“Zonguldak’ta kimse güvende değil” diye yazı yazıyorsun...

Akın Kavi’nin bunu anlaması için kafasında içki şişesi mi kırılması gerekiyordu?

Evinin önünde dayak yemesi mi gerekiyordu?

Akın Kavi’ye tavsiyem...

Artık Yasin ile gezme!

Yanına daha güvenilir, saldırı anında kaçmayacak birini bul!

Güvende değilsin!

Korktuğun adamlarla oturup içki içme!

Korkuyorsan, belinde kurusıkı gezdirme!

Gerçek sanıp, seni vururlar!

Zonguldak için olmasa bile ailen için kayıp olur!

Bu satırları, yaşadığın olay ile alay etmek için yazmıyorum.

Tecrübeli biri olarak yazıyorum.

Beni kurusıkı ile vurmadılar.

Ben, ateşli silahla vuruldum.

Levyeli saldırıya uğradım.

Sokakta-bakkalda saldırıya uğradım.

Hem de kaç kez...

Ama senin kadar velvele yapmadım.

Daha ilk seferde kendini bıraktın!

Başına gelenleri "iş kazası" say!

Daha önce Karabüklü pideci, ağzına silahın namlusunu sokmuştu!

O anı düşün!

O anı unuttun, bunu da unutacaksın!

Aslan Karadağ, kurusıkıyla ateş ettiğinde de panik yapmıştın!

Yıllarca para aldığın adama demediğini bırakmadın!

Sakin ol!

Korkma!

Panik yapma!

Her gecenin sabahı var!

Keşke bu olaylar hiç yaşanmasa!

Ama oluyor işte!

Amin Feryadi ve altın kaplama tabanca...

"Erşan Kuneri", 13 Mayıs 2022 tarihinde Netflix'te yayınlanan komedi türündeki Türk internet dizisiydi. İstanbul'a film çekmeye gelen, aslında Paris'te yaşayan İranlı bir yönetmen vardı.

Zonguldak’a gelmiş bir İranlı var!

Biz, ona "Amin Feryadi" diyoruz!

Bölgede hangi olay olsa, içinden Amin Feryadi çıkıyor!

Egemenlik’te içer, havaya ateş eder!

Çaycuma’ya gider, tuvalete ateş eder!

Nedir bu Zonguldak’ın Amin Feryadi’nden çektiği!

Ahmet Kaya’nın "Başım Belada" şarkısı var ya...

“Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız

Kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda

İhanetin adı yok, ihanetin adı yok

Neylersin ki, çember daralmakta

Şimdilik, hoşça kal, yaban çiçeğim

Yasal mermisiyle, bir komiser yaklaşmakta

Başım belada

Adamın biri vurulmuş sokakta

Cebinde adresim bulunmuş

Başım belada

Tabancamı unutmuşum helada

Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan tutarsızlık

Nerden baksan ahmakça”

Ahmakça işler yapıyor!

Altın kaplama tabancasıyla!

Dostuna ev açmış, Çaycuma’da!

Onun yüzünden mekanlar geç kapanıyor!

Polisin başı derde giriyor, Çaycuma’da!

Verecek mi, vermeyecek mi?

Zonguldak’ta iki gazeteci, bir kreşin yanında açılması planlanan pavyona ruhsat aldırabilmek için çaba gösteriyor!

Biz, bu çabaları dikkatle izliyoruz.

Hem bu iki gazeteciyi hem de Belediye Başkanı Tahsin Erdem’i dikkatle izliyoruz.

Bakalım, ne yapacak?

Verecek mi, vermeyecek mi?

Paris’in parkeleri...

Devrek Belediyesi’ndeki parke faturalarıyla ilgili inceleme tamamlandı mı, bilmiyorum.

Biz, Cenevre-Paris gezerken, olayı unuttuk.

Paris’te o kadar çok parke kullanılmış ki...

Aklıma bizim parkeciler geldi!

Bizim parkeciler, Paris’te olsalardı, parayı Eyfel Kulesi gibi dikerlerdi!

Sonra oturup karşısında çekirdek çitlerlerdi!

PÖT-CÖT-FÖT-KÖT-BÖT...

Ekip arkadaşımız Batuhan Karamalak, ısrarla Paris’in Önünü Tıkayanları yazmamı istiyor!

Oysa ben, Fransa’nın Önünü Tıkayanlar ile Cenevre’nin Önünü Tıkayanları da yazmak istiyorum!

Paris’in Önünü Tıkayanlara, "PÖT"...

Cenevre’nin Önünü Tıkayanlara, "CÖT"...

Fransa’nın Önünü Tıkayanlara, "FÖT" demek istiyorum!

Ama Zonguldak’a döndük...

Kentin Önünü Tıkayanlar, yani "KÖT"ler ile ilgilenmek zorunda kaldık!

Zonguldak’ın Önünü Tıkayanları (ZÖT) da unutmadık!

Hepsiyle tek tek ilgileneceğiz.

Ancak Belediyenin Önünü Tıkayanlar (BÖT) var!

Onlarla da biri ilgilensin!

Kıssadan Hisse: Başarı-Kıskançlık...

1896 yılında elektrikli ampulünüb büyük mucidi Thomas Edison, şirketinde genç bir adamın deneysel bir araba yaptığını öğrendi.

Edison, bu genç adamla (Henry Ford), New York'ta bir şirket partisinde tanıştı ve benzinli araba fikrinden oldukça etkilendi. 

Elektriği güç kaynağı olarak gören Edison, Ford'u hevesle cesaretlendirerek, "Genç adam, olay bu. Aldın işte. Bence bir şeyler yakaladın... Sizi, takiplerinize devam etmeniz için teşvik ediyorum" dedi.

Saygıdeğer mucit tarafından cesaretlendirilen Henry Ford, işine devam etti ve sonunda onu zengin eden bir araba icat etti.

9 Aralık 1914'te, Edison'un laboratuvarı ve fabrikası yangında tahrip edildi. Hasar, sigortanın karşılayamayacağı kadar büyüktü. 

Küller soğumadan önce Henry Ford, 67 yaşındaki Edison'a, gerekirse Edison'un daha fazlasına sahip olabileceğini söyleyen bir notla 750 bin dolarlık bir çek verdi.

1916'da Ford, evini Edison'un yanına yerleştirdi. 

Edison, daha sonra tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunda, Ford da birbirleriyle yarışabilmek için tekerlekli sandalye aldı.

Thomas Edison, Henry Ford'un kendine inanmasını sağladı, hayat boyu bir arkadaşlık kurdu.

Hisse: Asla başkalarının başarısını kıskanma... Bir yarışı kazanamazsan, karşındaki kişinin rekor kırmasına yardım et. Senin mumun, bir başka mum yakmakla ışığını kaybetmez. (Alıntı)