Terör olayları bitmek bilmezken, arkasındaki güç ve destekçilerini anlamaya çalışıyoruz.
Anlamaya çalıştıkça da, anlam veremiyoruz.
Bu bağlamda Gazeteci-Yazar Ali Bahadırın söylemlerinin anlamlı olacağını düşünerek, Sözün Özü programında kendisini konuk ettik.
12 Eylül darbe döneminde sol düşüncesi ve yazıları nedeniyle cezaevinde yatmış ve yıllarca sol düşüncesinden taviz vermeden düşüncesini ortaya koyan biri olarak, bugün solcuyum diye geçinenlerin devlete karşı tavırlarını yorumlamasını istedik.
Ayrıca AK Parti hükümetine ve Cumhurbaşkanına da yeri geldiğinde en ağır eleştirileri yapan biri olarak da Sayın Ali Bahadırın görüşleri önemliydi.
Sayın Bahadırdan çok çarpıcı tarif ve çok çarpıcı yorumlar geldi.
Sayın Bahadırın, Saldırılardan sonra bir takım örgütlerin, kendine akademisyenler diyenlerin, kendini aydın zanneden yazarların, çevrelerin, bir takım kuruluşların, yasayla kurulmuş Türk Tabipler Birliğini ele geçiren grubun, her seferinde devleti suçlamaları, devlete katil demeleri
Buna artık neredeyse alıştık, alışılacak bir şey değil bu, yığınsal tepki oluşması gerekir sözleri, aklıselim solcuların da rahatsız olduğunu ortaya koymuş oldu.
Sayın Ali Bahadırın Zonguldak Demokrasi Platformu özelinde söyledikleri de, kafalardaki sorulara yanıt niteliğindeydi.
Gazeteci-Yazar Bahadır, Ayrıca Zonguldakta da Demokrasi Platformu adı altında 40-50 kişi Madenci Anıtında toplanır, çok utangaç biçimde, Terörü kınıyoruz, ama devlet de şunu yapmasın, bunu yapmasın, barış istiyoruz, silahlar bırakılsın gibi ipe sapa gelmez, insanı aptal yerine koyan açıklama yapıyorlar. Çok ciddiye almak gerekmez, millet her şeyi görüyor. İstedikleri kalabalığı sağlayamıyorlar. İbretle izlenmesi gerekir diyerek de, Demokrasi Platformunun terör saldırısı sonrası açıklamalarının ne anlama geldiğini özetledi.
Sayın Bahadırın en çarpıcı sözleri ise, terör saldırılarına değil de, devleti katil yerine koyan kişilere yönelik tarifiydi
Kendini solcu atfedip de, HDPyi de solcu bir parti varsayan, onlara destek olan, kendine solcu diyen kesimlere, bu devleti suçlayan, silahlı kuvvetleri suçlayan, terörle mücadelede güvenlik güçlerini suçlayan kesime vatansız solcular diyoruz. Bunların vatanı yok.
Bu tarif bile her şeyi özetlemeye yetiyor aslında.
Türkiyeyi vatan olarak kabul etmeyen elbette bir şeyler yapacaktır.
Önemli olan vatanını sevenlerin niyetlerin farkında olmasıdır.
[*] [*] [*] [*]
Cahillik değil, hainlik!
Sayın Ali Bahadır, söyleşinin bir bölümünde de başka bir çarpıcı iddiayı ortaya koydu.
Devlete katil söyleminde bulunanların bir noktadan idare edildiğini, düğmeye basıldığında bunların harekete geçtiğini söyledi.
Hasan Cemal örneğini verdi.
[*] [*] [*] [*]
Demokrasi ve Barış söylemlerinin yakışmadığı ağızlar
Yine Gazeteci-Yazar Ali Bahadırın yorumundan yola çıkarak demokrasi ve barış söylemlerine dikkat çekelim.
İnsanlık için en anlamlı sözlerdir; demokrasi ve barış
Demokrasi ve barış sözcüğünden millet nefret eder hale geldi
Bu söylemler, o ağızlara yakışmıyor
Demokrasinin kuralı var. Seçime giriyorsun, meclise giriyorsun, mebus olabiliyorsun, bakan olabiliyorsun
Ne olacak? İsteğin illa vatanı böleceksin. Emperyalist güçler öyle istiyor diye böleceksin...
Umarız; demokrasi ve barış söylemleri yakışmayan ağızlar, demokrasi ve barışın yakıştığı hale gelir
GÜNÜN SÖZÜ:
Demokrasi ve barış sözcüğünden millet nefret eder hale geldi
Gazeteci-Yazar Ali Bahadır
Konfüçyüs