İki gündür telefonumla ilgili problem yaşıyorum.

Telefonum kapandığında dünyamın karardığını hissettim.

Nefes alışım güçleşti. Gözlerim karardı.

Beynime oksijen gitmediğini hissettim.

Yerimde duramıyordum. Sürekli bir hareket hali.

Sanki ben hareket edince telefon hareket edecek, açılacak gibi bir his.

Elimde bir boşluk hissi. Hani ilk gençlik yıllarınızda aşık olursunuz da, sevgilinizden ayrılırsınız... İçinizde kocaman bir boşluk olur ya!

İşte öyle... O halinizi kimseye söyleyemezsiniz.

Bu halinizi söylediğiniz halde çare bulamıyorsunuz.

Her şey bitti sanıyorsunuz.

Numaralar, fotoğraflar, belgeler.

İlk şoku atlatıp eve gittiğinizde hayatın devam ettiğini anlıyorsunuz.

Eşiniz, çocuklarınız evde.

Her zamanki saatte yemek yiyoruz.

Dizi izliyoruz, çay içiyoruz, kuruyemiş, meyve yiyoruz.

Ama bir eksik var.

Anında haber paylaşamıyorsunuz.

Sosyal medyayı takip edemiyorsunuz.

Yatmadan son bir defa elinize aldığınız telefonu göremiyorsunuz.

Sabah uyandığınızda bir yanınızda eşiniz var.

Diğer yanınızda telefonunuz yok.

Çünkü çalışmıyor.

Son yüzyılda günlük yaşamın içine bu denli giren başka bir icat var mı diye düşündüm kendi kendime...

Ama şu bir gerçek: Telefon olmayınca zamanın daha ağır aktığını hissediyorsunuz.

Mesela oğlumla daha fazla konuştuğumu fark ettim.

Karlı Karadeniz'in güzelliğini keşfettim.

Bu satırları yazıyorum.

Hala telefonumun sorunu çözülmüş değil.

Nefes alabiliyorum. Haber yazabiliyorum. Yaşıyorum yani...

İtiraf edeyim; gözüm kayıyor telefona. Her an çalacak sanıyorum.

Çalacağını düşünmek bile heyecanlandırıyor beni.

Belki işim gereğidir ama durum böyle...

Söyle doktor nedir teşhisin?

İyileşme umudum var mı benim?

Baklagiller neden gaz yapar?

"Kuru fasulye neden gaz yapar?" diye sorsak, konuyu başka yerlere çekmek isteyenler çıkabilir. O nedenle "Baklagiller neden gaz yapar?" diyerek konuyu bilimsel bir boyuta taşıyabiliriz.

Bakın kuru fasulye, pardon bakliyatgiller, pardon baklagiller neden gaz yaparmış:

"Sindirim enzimlerimizin yetersiz kaldığı besinler, kalın bağırsağımızdaki simbiyont bakteriler tarafından parçalanırlar. Bu işlem sırasında da bağırsak gazını oluşturan gazlar açığa çıkar. Baklagillerde bulunan oligosakkaritlerin sindirimi için enzimlerimiz yetersiz kaldığı için, bu besinler yendiğinde bağırsaklarda normalden daha fazla gaz oluşur."

Yani sorun, sindirim sorunu!

Bazı insanlarda bu sorun var!

Kimi yediğini sindiremiyor!

Kimi geldiği yeri sindiremiyor!

Sonuçta açığa çıkan gaz milleti rahatsız ediyor!

Peki yok mu bunun çaresi?

Elbette var:

"Öncelikle fasulyenizi taş, çöp gibi yabancı maddelerden ayıklayın ve yıkayın.

Pişirmeden 24 saat önce üzerini geçecek kadar su koyup şişmesini sağlayın. Su normal soğuklukta olmalı. Pişireceğiniz zaman bu suyu süzün. Tencereye su koyup haşlanmaya bırakın. Kaynama sırasında üzerinde beyaz köpükler oluşacaktır. Bu köpükler fasulyenin gazıdır. Bu köpükleri alın ve atın. Kaynama süresince oluşan köpüklerin hepsini atmanız, fasulyenin gaz yapmasını engelleyecektir."

Bakın; bizdeki kuru fasulyelerin içindeki çöp ve yabancı maddeler ayıklanmamış olabilir!

24 saat önce suya konulup, şişirilmemiş olabilir!

Haşlama sırasındaki üzerlerindeki beyaz köpük alınmamış olabilir!

Bizimkiler kendini nimetten sanan kuru fasulyeyi gereksiz yere köpürtüyorlar!

Anladınız değil mi?

Seçkin'in de bu yüzden 'gaz'ı 4.5'a çıktı!

İndirmeye uğraşıyor!