Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında, "Bu ülkenin en dinamik partisiyiz, üye sayısı olarak Türkiye'nin en büyük partisiyiz. Biz, seçmenin mesajını doğru okuruz, arızaları düzeltir tekrar yola koyuluruz. Gerekli değişimi yaparız. Biz 'bitti' demeden bitmez" dedi.

Son kozu oynamadığını söylüyor.

Ve ekliyor:

“En büyük takdiri, AK Parti teşkilatı hak ediyor. Mahalle mahalle, köy köy dolaşarak halkımızla birlikte oldular. Gece-gündüz koşturan genel merkez birimlerine, kadın kollarımıza ve gençlik kollarımıza, il, ilçe ve belde teşkilatlarına, partimize, davamıza, mücadelemize güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum.”

Teşkilatları kucaklıyor...

Bir şey daha söylüyor:

“Milletin sandıktan verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Milletimiz, bizden cesur özeleştiri yapmamızı istedi. Biz, bunun farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, bu mesajların gereğini de yapacağız. Kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz. AK Parti, bu ülkenin, bu milletin partisi olmayı sürdürecektir.”

Genel Merkez'de değişim sinyali veriyor.

Biz, Zonguldak’taki sıkıntıyı, Hüseyin Özbakır’ın AK Parti’den birinci sıra milletvekili yapıldığı dönemden beri görüyoruz, yazıyoruz.

"Hüseyin Özbakır gitti" diye sevinirken, "Muammer Avcı vakası" yaşadık!

Hiçbir özelliği olmadığı halde, önce "il başkanı", sonra "milletvekili" yapıldı!

Muammer Avcı’nın "il başkanı" ve "milletvekili" olmasındaki tek kriter, babası Talip Avcı’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ticaret yapmış olmasıydı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sucuk imal edip satıyormuş!

Talip Avcı da ondan sucuk alıp, Zonguldaklılara satıyormuş!

TBMM’de kaç tane Muammer Avcı var, bilmiyoruz!

Toplumdan kopuk, sorunlardan uzak, kişisel egolarıyla hareket eden bu tipler, AK Parti siyasetine zarar veriyor!

AK Parti kurulduğu günden bu yana çakarlı araç ile gezen milletvekilimiz olmamıştı!

Sadece milletvekili değil, kardeşi de çakarlı araç ile geziyor!

Evet, ülkede ekonomik sıkıntı var.

Evet, emekliler AK Parti’ye kızdı.

Ama AK Parti seçmeni, ülke genelinde ilk kez sandığa gitmedi.

Çözülmesi gereken sorun, işte bu...

Önce ekonomi...

Sonra demokrasi...

Sonra liyakat...

"Cumhurbaşkanının hatrıyla milletvekili oldum" diye bürokratlar üzerine baskı kurmak, ne demek?

10 aydır bürokratlar diken üstünde!

Milletvekili liste yapmış!

İl müdürlerini görevden aldıracakmış!

Bir milletvekili ısrar ediyor, iki milletvekili direniyor!

Biz, "milletvekili, il müdürlerini görevden aldıracak" diye beklerken, aynı milletvekili, iki çocuğunu işe aldırmış!

AK Parti, 14 Ağustos 2001 tarihinde kuruldu.

3 Kasım 2002’de iktidar oldu.

O tarihten bu yana, bir milletvekilinin 10 ayda iki çocuğunu işe koyduğu görülmemişti!

Geriye kaldı bir çocuğu!

Yakında onu da işe koyar!

Zonguldak’ın, bu memleketin çocukları bekler!

Cumhurbaşkanımızın hatrına bekleriz biz.

Ama Zonguldak, kurulduğu günden bu yana hep AK Parti’yi ilk tercihi yaptı.

Her seçimde 3 milletvekili çıkarttı.

İlk kez 2 milletvekili çıkartacak kadar oy aldı.

Herkes, şapkasını önüne koyup düşünmeli.

Biz, Zonguldak’ı kucaklayan milletvekilleri istiyoruz.

Biz, bizi anlayan, bizimle aynı dili konuşan milletvekili istiyoruz.

Biz, bizi dışlayan, horlayan milletvekili istemiyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ricamız...

Böyle isimleri milletvekili yapacaksa, Anadolu’dan değil, büyük şehirlerden yapsın!

Hatır-gönül ile milletvekili olanların, o kentlere bir faydası olmuyor!

Görülüyor ki, ülkeye ve partiye de bir faydası olmuyor!

Bunlardan ders çıkartmak lazım.

Belediye başkanları nasıl anket ile belirleniyorsa, milletvekilleri de anketle belirlensin.

Benim duam, "tercihli sistem" geri gelsin.

Genel başkanların seçtiği isimler değil, halkın seçtiği isimler meclise girsin.

Beycumalı...

Zonguldak’ta bazı bürokratlara sadece "Zonguldaklı" olduğu için eziyet ediliyor!

Mesela, Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürü Harun Akgül, "Zonguldaklı" olduğu için hedefe konuyor!

"Beycumalı" olmakla suçlanıyor!

"Beycumalı" birinin, "Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürü" olması yadırganıyor!

"Beycumalı" faslı geçince, yok öyleydi, yok böyleydi, dalgalar, numaralar başlıyor!

Allah’tan, Zonguldak Valisi ve Ereğli Kaymakamı, bu iş bilmezlerin gazına gelmiyor!

Allah belasını versin!

Devlete 15 milyon lira borç takmış biri!

Piyasaya milyonlarca borç takmış biri!

“Kim bu devletin bir kuruşunu yiyorsa, Allah belasını versin” diyor!

Biz de bu duaya katılıyoruz!

Başkalarının üzerine kurduğu şirketlerle devlete borç takan kim varsa, Allah belasını versin!

Allah, böylelerini son çare eşinin adına kurduğu şirkette çalışmayı bile nasip etmesin!