Dün Zonguldak için çok tarihi bir gündü.

Yıllardır konuşulan, tartışılan ve Pusula&[#]8217;nın gündemde tutmak için büyük uğraş verdiği Mithatpaşa Tünel ihalesi, dün Kastamonu Karayolları 15&[#]8217;inci Bölge Müdürlüğü&[#]8217;nde yapıldı.

Adı neredeyse Mithatpaşa Tüneli&[#]8217;yle özdeşleşen Genel Yayın Yönetmenimiz Atilla Öksüz&[#]8217;le birlikte sabah 06.00&[#]8217;da çıktık yola.

Saat 10.00.

İhale salonundayız.

Firma temsilcileri garip garip bize bakıyorlar.

Biz de onları &[#]8220;zarf&[#]8221;lıyoruz.

Neyse Komisyon dosyaları teker teker açtı.

Atilla fotoğraf çekiyor.

Ben heyecanla not alıyorum.

10 firmanın teklifleri açıklandı.

Aşırı düşük teklif veren bir firmanın eleneceği, sırasıyla diğer firmaların evraklarına bakılarak bir karar verileceği söylendi.

Salondan çıktık.

Birbirimize baktık.

Atilla öylesine mutluydu ki.

Bense karmaşık duygular içindeydim.

Zonguldak için tarihi önemi olan bu ihalede Zonguldak&[#]8217;tan başka kimse yoktu.

Keriz gibi 200 liralık yakıt harca, kelle koltukta buralara gel.

Nerede kardeşim bu kentin sahipleri?

Nerede milletvekilleri?

Atilla Öksüz&[#]8217;le birlikte Şeyh Şaban-i Veli Hazretleri&[#]8217;nin türbesine gidip dua ettik.

Ben, &[#]8220;Şeyh Şaban-i Veli Hazretleri, bize kentimize hizmet edecek politikacılar nasip eyle. Kötülerinden kurtar. Kendini düşünen bürokratları çektir merkeze, öptür herkese&[#]8221; diye dua ettim.

Atilla&[#]8217;yı bilmiyorum.

Bildiğim tek şey Mithatpaşa Tüneli&[#]8217;nin artık gerçekten yapılacak olması.

Bir hayalimiz gerçek oldu.

Sıra Filyos Vadi Projesi&[#]8217;nde&[#]8230;

Fıkra: Bürokrat&[#]8230;

Bir grup bürokrat, &[#]8220;Biraz hava değişikliği yaşayalım, kısa bir tatil yapalım da nereye gitsek?&[#]8221; diye düşünürken, içlerinden biri, &[#]8220;Bir çiftliğe gidelim, çalışalım. Açık hava, bol gıda; meditasyon gibi, kafamız boşalır&[#]8221; der.

Fikir beğenilmiş, bizimkiler gitmişler bir köye, çiftçiye anlatmışlar:

&[#]8220;Biz iki gün çalışmak istiyoruz. Bize ne yapacağımızı söyle, gerisine karışma.&[#]8221;

Köylü demiş ki: &[#]8220;Bugün tarlayı gübreleyecektik. İşte gübre yığını, tarlanın üzerine dökülecek, sonra da toprakla karıştırılacak.&[#]8221;

Köylü, akşam kahveden eve geldiğinde bir bakmış ki, iş çok güzel yapılmış, tarla cetvelle çizilmiş gibi sistemli bir biçimde gübrelenmiş.

İkinci gün köylü, &[#]8220;Bugün de patates toplayın, irileri bir öbek yapın, küçükleri bir başka öbek, çürükleri de atın&[#]8221; demiş.

Akşam gelmiş ki, yapılan hiç bir iş yok. Bürokratlar ellerinde bir patates, &[#]8220;Bu şimdi büyük sınıfına mı girer, küçüğe mi?&[#]8221; diye tartışıyorlarmış.

Ertesi sabah köylü, kahvede arkadaşlarına durumu özetlemiş:

&[#]8220;Bu bürokratlar pok karıştırmayı iyi biliyorlar da, iş karar vermeye geldiğinde!..&[#]8221;

Kıssadan hisse: Aslan, Koyun, Kurt ve Tilki

Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar.

&[#]8220;Evet&[#]8221; diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar.

Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.

&[#]8220;Hayır&[#]8221; diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz.

Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle olur;

&[#]8220;Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor.&[#]8221;

Dersimiz: Akıllı kişi tehlikeli durumlarda konuşmaz.

Günün Sözü:

Yaşını söyleyen kadın ya genç olduğu için kaybedecek bir şeyi yoktur, ya da yaşlı olduğundan kazanacak bir şeyi yoktur.

Malezya atasözü