İnsanların hayalleri vardır.
Hemen hemen her konuda hayalleri olmazsa, yaşayamaz.
Olacak-olmayacak hayallere dalarız.
O hayaller, sürükler insanları yollara.
Kentlere, ayrılıklara, kavuşmalara&[#]8230;
Hayata dair pek çok şey varsa, o hayaller olmak zorundadır.
Pusula&[#]8217;nın İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ ile Genel Yayın Yönetmeni Atilla Öksüz&[#]8217;ü sabahın altısında yollara düşüren, o hayallerden biriydi.
Yıllardır yazıp-çizdiren o hayallerden birisiydi.
Aslında Zonguldak&[#]8217;ın hayaliydi.
Bizim görevimiz de, o hayalin gerçekleşmesi için çalışmaktı.
Bu konuda çok çalıştık.
Yazdık, çizdik.
Bıktık.
Bıktırdık.
Umutlandık.
Umutsuzlandık.
Ve dün sabah o hayalin gerçekleşmesinin en önemli adımına tanıklık edebilmek umuduyla düştük yollara.
Uzun zaman olmuştu Kastamonu&[#]8217;ya gitmeyeli.
Sora sora bulduk Karayolları 15&[#]8217;inci Bölge Müdürlüğü&[#]8217;nü.
Elinde çantalı adamlarla karşılaştık, girişteki salonda.
İhale için bekliyorlardı.
Onlardan çok önce salona girdik.
Gelmiş ve gelen dosyalara bakıyorduk.
Bir hayalin sükuta erdiği anlardan biriydi.
Dosyalar yığıldıkça, &[#]8220;Bu iş oluyor&[#]8221; diye mırıldanıyordum.
Belli ki, bizi de görünce bir merak saldı.
Hangi firmadan geldiğimizi öğrenmek için can atar gibiydiler.
&[#]8220;Bunlar da nereden çıktı?&[#]8221; der gibiydiler.
Bizler de onlar gibi Mithatpaşa Tüneli&[#]8217;nin ihalesi için oradaydık.
Hatta Mithatpaşa Tünelleri için.
Ama bir farkla;
Onlar firmaların adına oradaydılar.
Bizim Zonguldaklıların hayalleri adına orada olduğumuzu, ancak ihale başlarken anladılar.
Ama bu önemli ana tanıklık etmenin bizim için, Zonguldak için ne anlama geldiğini anlayamadılar.
Bazılarına anlattık.
Bir yığın zarf.
Bir sürü adam sessizce bekliyor.
Zarflar açılıyor.
Komisyondakilerin dördü kadın.
Rakamlar tek tek okunuyor.
Kimsenin ağzını bıçak açmıyor.
İçlerinden biri çok düşük&[#]8230;
122 milyon TL ile ihaleye çıkmış tüneller.
İçlerinden biri 57 milyon TL verince, bir homurdanma duyuyoruz.
En yüksek rakam 112 milyon TL.
Kimi atıyor, kimi tutuyor.
Ve son dosya açılıyor.
Rakam okunuyor.
Komisyon başkanı, firmalara teşekkür ediyor.
Arada bana da fotoğraf çektiğim için bozuk atıyor.
Diyorum ki, kendi kendime;
&[#]8220;At be abla. İstersen tokat at. Ben bu fotoğrafı çekemeyeceksem, ne işim var burada?&[#]8221;
Komisyon başkanının tavrı bile bizi mutlu ediyor.
Son beş yılda neler yazıldıysa, neler yapıldıysa, gözümüzün önüne geliyor.
Yazılar, yorumlar, imza kampanyaları geliyor aklımıza.
Ki yüz metrelerce uzayan o imzalı kağıtlar, Zonguldaklıların hayale olan aşk mektubuydu.
Yollara olan aşkının şiirsel ifadesiydi.
Yoksulluğunun, utancının, yalnızlığının ve çaresizliğin ifadesiydi.
Rahmetli Hüseyin Öztek, Zonguldak Belediye Başkanıyken 1975&[#]8217;de gündeme getirmişti Mithatpaşa Tüneli&[#]8217;ni.
Hatta yeri bile belliydi.
Haritada çizilmişti.
&[#]8220;Kafayı yemiş&[#]8221; dediler.
Sonrasında 2004 yılı seçimleri sonrasında Belediye Başkanı Secaattin Gonca&[#]8217;dan duymuştuk.
Her şey gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayal gibiydi.
Gördük ki, hayallerin peşinden gitmek gerekiyor.
Böyle bir ana tanıklık ettiğimiz için çok mutlu döndük.
Umarız en kısa sürede bu tüneller tamamlanır.
Bundan sonra hızlı ilerlenmesi için yazacağız.
Çok geçmeden Mithatpaşa Tünelleri&[#]8217;nden geçmek istiyoruz.
Emeği geçen o kadar çok kişi var ki.
Saymakla bitmez.
Herkese yürekten teşekkür ediyoruz.
Hep diyoruz ki;
&[#]8220;Zonguldak istemesini bilse, kentine sahip çıkabilse, sorunlarına sahip çıkabilse, bu durumda olmazdı.&[#]8221;
Dün bunu bir kez daha gördük.
Zonguldak çok şey hak ediyor, ama organize olamıyor.
Olmak istemiyor.
Enerjisini başka işlere harcıyor.
Bu nedenle hayalleri, hayal kırıklıkları ile sonuçlanıyor.
Mithatpaşa Tünelleri için verilen mücadeleden ve alınan sonuçtan herkesin kendisine pay çıkarmasını tavsiye ediyoruz.
Hayırlı uğurlu olsun&[#]8230;
