Zonguldak Merkeze bağlı Meşrutiyet Mahallesi'nde yapılmak istenen plan değişikliğiyle ilgili eleştiri ve soruların ardından CHP Grup Başkanvekili ve İmar Komisyonu Başkanı Mehmet İzzet Türkçelik'ten telefon geldi.

Türkçelik, özetle burada bir plan değişikliği yapılmadığını, Koruma Kurulu'ndan gelen yazı nedeniyle tanımlanamayan bazı detaylarla ilgili bir düzenleme olduğunu söylüyor.

[*] [*] [*] [*]

Türkçelik, asla yönetmelik dışına çıkılmayacağını, kanunsuz hiçbir şeyin içinde olmayacağını, yönetmelik ne emrediyorsa onun yapılacağını, çekme mesafesinin iptali veya emsal yaratma gibi bir amaçlarının olmadığını, bunların mümkün olamayacağını söyledi.

[*] [*] [*] [*]

Türkçelik'i uzun uzun dinledik.

Türkçelik'e, itiraz ettikleri için disipline verilen Meclis üyelerinin durumunu da sordum.

"Grup kararı vardı" diyen Türkçelik, "Grup kararı olması için oybirliğine gerek yok. Çoğunluğun olması yeterli" diye devam etti. Bu işe karşı çıkan CHP'li Meclis üyelerinin karşı çıktıkları için değil, grup çoğunluğunun kararına rağmen Mecliste aleyhte konuştukları için disiplin sürecinin başlatıldığını söylüyor.

[*] [*] [*] [*]

Türkçelik, CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun'un bahse konu grup toplantısına davet edilmemesiyle ilgili olarak, "Ben İl Başkanına haber veririm. İlçe Başkanına haber verecek olan İl Başkanıdır. İl Başkanı haber vermediyse, sorumluluk benim değil" diyor.

[*] [*] [*] [*]

Türkçelik'e, "Kendi Meclis üyelerinizi ikna edemediğiniz bir konuda kamuoyunu nasıl ikna edeceksiniz?" diye sordum.

Türkçelik'in verdiği cevaplar hem çelişkili, hem de tatmin edici gelmedi.

Türkçelik, ayrıca, söz konusu değişiklik ve ek düzenleme talebinin Türkçelik Ailesi'ne ait Birlik İşhanı'nı kapsamadığını söyledi.

[*] [*] [*] [*]

Diyelim ki, Türkçelik yerden göğe haklı.

O zaman diğer Meclis üyelerini neden ikna edemedi?

Ne oldu da, Atınç Kayınova gibi bir isim, "İstifam cebimde" açıklaması yapmak zorunda kaldı?

Ne oldu da, bu olaya karşı olan Meclis üyeleri disiplin süreciyle susturulmak istendi?

Ne oldu da, buradaki muhataplar sağa-sola saldırıyor?

Türkçelik, kimseyi ikna etmek zorunda değil.

Ancak Meclisin üç duyarlı ismini ikna edememesi düşündürücü...

Yaşanan süreçte doğan çelişkiler, yeni açıklamalarla başka çelişkilere neden oluyor.

[*] [*] [*] [*]

Bu konu, Meclise yeniden gelecek.

Bu tartışma burada bitmeyecek.

[*] [*] [*] [*]

Meşrutiyet Mahallesi'nde yapılmak istenen plan değişikliğiyle ilgili tartışmalar devam ederken, günler sonrasında CHP'nin grup toplantısına Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun'un neden katılmadığı merak konusu olmuştu.

[*] [*] [*] [*]

Türkçelik, bu konuda, "Başkanımızın beli ağrıyordu. Merdiven çıkamayacağı için gelemedi. Çıkışta tesadüfen karşılaşıp görüştük" demişti.

Ebru Uzun için de, "Ben İl Başkanına haber veririm. Merkez İlçe Başkanına haber verecek olan İl Başkanıdır" diyor.

[*] [*] [*] [*]

O günkü toplantı daveti yapılan mesaja ulaştık.

Mesaj saati, 15.45...

Aynen şöyle yazıyor:

"Bugün saat 18.00'de CHP İl Başkanlığı'nda grup toplantısı yapılacaktır. Toplantıya katılmanızı rica ederim.

Muharrem Akdemir-Belediye Başkanı"

[*] [*] [*] [*]

Herkesin merak ettiği şu...

Duyuru saatiyle toplantı saati arasında 2 saat 15 dakika fark var.

O zaman zarfında ne oldu da Akdemir'in beli ağrımaya başladı?

Başkanın beli ağrıyor ise, neden toplantı mesajı atıldı?

Ebru Uzun'a gelince, şimdiye kadar ya Belediye Başkanının sekreteri arardı veya İl Başkanı arar, toplantı saatini bildirirdi.

Nasıl oldu da, her ikisi de o gün Ebru Uzun'u davet etmeyi unuttu?

[*] [*] [*] [*]

Hadi diyelim ki, her şey dört dörtlük...

AK Parti Grubu neden susuyor?

MHP Grubu neden susuyor?

Öyle değil mi Sayın Karagüzel?

Fotomaratonun ardından...

Zonguldak'ın tanıtımına katkı amacıyla ilk defa yapılan fotomaratonla ilgili görüşlerimi paylaşmış, emeği geçenlere teşekkür etmiştim.

Yaşanan bazı eksiklere karşın bu çabanın takdir edilmesi gerektiğini söylemiştim.

Bizim gibi düşünmeyenler de var.

Gelen yorumlardan biri şöyle:

[*] [*] [*] [*]

"2017 fotomaratonu yeniliklerle başladı, haydi hayırlısı...

Birinci olan sevgili dostum Çınar Yüksel başta olmak üzere, tüm ödül alan, sergileme alan ve emek veren katılımcıları tebrik ederim. Beğenilir ya da beğenilmez, kendi bakış açılarına göre bir sıralama yapan jüri ekibine teşekkür ederim.

Yalnız TFSF patronajlı bir fotomaratonunda şartnameyi bu kadar delik-deşik eden ve kontrolü kaybeden ilgililere, 'uygulamayacağınız ve kontrol edemeyeceğiniz maddeyi şartnameye yazmayın' önerisini yapmak istiyorum.

Şartnameye göre saat 12.00'da başlaması gereken kayıtların saat 11.00'da başlaması...

[*] [*] [*] [*]

Kayıt başlangıcının 1 saat erkene alınmasına ve şartnamede yazan teslim yerinin değiştirilmesine rağmen fotoğraf teslim saatinde 10 dakika esneklik yapılmaması... ("1 dakika bile esneklik yapılmaması gerekir" diye düşünüyorum, ama kayıt başlangıcını 1 saat öne alan komitenin böyle bir uygulama yapması şaşırtıcı)

[*] [*] [*] [*]

Şartnamede yazan 18'inci maddeye hiçbir şekilde uyulmaması! Kayalıklarda zıplayanlar mı dersin, 10 defa gir-çık yapanlar mı dersin? Hiçbirine bakılmadı!

[*] [*] [*] [*]

(Madde 18- Yarışmacılar, Gökgöl Mağarası'nın doğallığına zarar vermeden çekim yapacaklardır. Mağaranın doğasına zarar veren senaryo, kurgu vb unsurların saptanması halinde yarışmacı yarışma dışı bırakılır. Kayıt sırasında kendilerine verilen numaralara göre içeriye alınarak, diğer katılımcılarında fotoğraf çekmesini sağlayabilmek için içeride en fazla 1,5 saat kalabileceklerdir. )"

[*] [*] [*] [*]

Bu eleştirilerde darılacak-gücenecek bir durum yok.

İnanıyorum ki, dikkate alınarak, daha başarılı etkinlikler yapılacaktır.