Bu köşede yayınlanan bir fıkra nedeniyle Basın İlan Kurumu ceza vermiş!

Basın İlan Kurumu kararı bize bildirmeden bazı arkadaşlara mı bildirmiş?

Biz kararı Nuh'un Gemisi'ndeki arkadaşlardan öğrendik!

Sevinç çığlığı atıyorlar!

Basın ahlakına aykırı filan deyince, bir ahlaksızlık mı yaptık diye merak ettik!

Taşı toprağı toplayıp, termik santrale kömür diye satmamışız.

Devletin kömürünü, malzemesini, hazine arazisini çalmamışız.

Vergi Dairesine milyonlarca lira vergi borcu takmamışız.

Banka dolandırmamış, zimmetten 20 yıl ceza almamışız.

Uyuşturucu partisinde yakalanıp yargılanmamışız!

Çalıştığımız kurumdan teklif alıp, resmi bir kurumdan ihale almamışız!

Gazetenin resmi ilan parasıyla kumar oynamamışız!

Karakolda polisle basılmamışız!

Askerlik parasını başkandan almamışız.

Okul yöneticisine, veliye attığı mesajla şantaj yapmamış, para almamışız!

Bir fıkra yayınlamışız.

Fıkrada 'k..' ifadesini kullanmışız!

Bilgisayarcımız 'k..'ı popo yapsa sorun olmayacak!

Hepsi bu yani.

Valla bizim fıkralarımızı beğenen, gülmekten ölen okurlarımız o paranın fazlasını verir!

Düştüğünüz duruma, bizim fıkralardan daha çok güleriz!

Yine kazanan biz oluruz!

Pusula ve Ali Rıza Tığ ile haber ve habercilik konusunda rekabet edemeyenlerin böylesi ucuz işlerle uğraşmasını normal karşılıyoruz.

Her zaman söylediğimi tekrar ediyorum.

Ben hayatta ve ayakta olduğum sürüce, sizin Pusula ve Ali Rıza Tığ'ı geçmeniz mümkün değil!

(Meraklısına: Ceza yediğimiz fıkra, 23 Şubat 2020 tarihinde yayınlanan "El mi yaman, bey mi yaman görelim!" başlıklı köşe yazısının içinde duruyor.)

Gebelik testi ARTı çıksa!

Ailesinden birinin gebelik testi ARTı çıksa, 'Baba' diye koşup gelecek çocuk beni eleştiriyor.

Yahu sen babanla ilgilensene!

Ne işin var benimle!

Baban ben değilim!

Üvey baban bile olmam!

Sağda solda "Benim idolüm Ali Rıza Tığ" diyen camış!

40 fırın ekmek yemen lazım!

Sen zaten fazla yemişsin!

Günün Fıkrası: Hiçbir şeyden anlamıyorsun!

Çobanın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş.

Tam o anda, yanına bir Jeep yanaşmış.

Son derece şık ve pahalı giyimli bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş:

"Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?"

Çoban bir adama bir de koyunlarına bakmış; "Tamam" demiş.

Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış, bir NASA sitesine girmiş, GPS'ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış.

Çobana dönerek; "Tam olarak 1586 adet koyunun var" demiş.

Çoban; "Doğru" demiş; "Koyununu alabilirsin."

Genç adam koyunu almış ve Jeepinin arkasına koymuş.

Bu sefer çoban, genç adama dönmüş ve; "Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem, koyunumu geri verir misin?" diye sormuş.

Adam; "Evet, neden olmasın" diye yanıtlamış.

"Sen Dünya Bankası'nda danışmansın" demiş çoban.

Adam sormuş:

"Nasıl oldu da bildin?"

Çoban; "Çok basit" diye cevap vermiş: "Buraya çağrılmadan geldin, bu bir... İkincisi, benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü, yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun, çünkü köpeğimi aldın!"