Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Özel Halk Otobüsleri İşletmesinin sözleşmeyi feshetmesinin ardından şöyle bir açıklama yaptı:
"Kişilerin, firmaların değil; halkımızın menfaati bizim için olmazsa olmazdır. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak."
Ömer Selim Alan, 17 ayda 286 kişiyi işe aldı.
Arkadaşı Yaşar Gök'ün idare ettiği şirketten doğrudan teminle temizlik malzemesi aldı.
Masa arkadaşlarının eşlerini, çocuklarını işe aldı.
Serkan Aycı ile karısının şirketlerine, üçüncü firmanın haberi olmadan doğrudan teminle binlerce liralık ihale verdi. Bu ihaleler karşılığında Serkan Aycı ve eşi ne verdi onu bilmiyoruz.
Sanki Ömer Selim Alan, seçime kendi parası ile girmiş, her şeyi dört dörtlük yapmış biri gibi konuşuyor.
Ömer Selim Alan, seçimde harcadığı paranın kaymağını kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklamadan dürüstlükten söz edemez. Kimden ne kadar para topladı, ne kadar para harcadı, ne kadar para kaldı? Kalan para hangi kuyumcunun kasasında tutuluyor?
Her şeyi konuşalım. '3 K'yı konuşalım. 'F'leri konuşalım.
Zonguldak'ta ne değişti? Davut Acar yine iş alıyor belediyeden. Kendi adına değilse başka şirketlerle.
Belediye Meclis Üyelerinin yandan çarklı şirketlerle aldıkları doğrudan teminleri konuşalım.
Ömer Selim Alan, gazetecilerin askerlik bedelini ödediği gazeteci gibi olmasını istiyor.
"Bedelini ben ödedim, artık benim askerim" diyor.
Keşke o gazeteci, askerlik bedelini Belediye Başkanına ödeteceğine kendisi ödeseydi ve bugün Zonguldak'ın askeri olsaydı!
Özel Halk Otobüslerinin taşıdığı binlerce 65 yaş üstü vatandaş için devlet 14 bin lira veriyor.
Sen 20 bin kiraya karşı bu paraya el koyuyorsun, sonra "Firma kira ödemiyor" diyorsun.
Ömer Selim Alan, Halk Otobüsleri İşletmecisi Akın Kavi'ye seçim döneminde kafayı taktı.
Ben aracı oldum, biraz yumuşattım. Ama "Seçim geçsin onu kucağa oturtacağım" dedi.
Sonra aralarında başka şeyler de oldu.
Ömer Selim Alan, Akın Kavi'den seçim döneminde yaptıklarının intikamını alıyor.
Akın Kavi, sahibi olduğu televizyonda Ömer Selim Alan-Mustafa Çağlayan kapışmasında Alan'dan yana tavır alsaydı bu işler olmayacaktı.
Yani Belediye Başkanı ile iş adamının kavgasının faturasını Zonguldak halkı ödüyor.
Diyeceksiniz ki, dere ıslahı yapılıyor, liman projesi yapılıyor.
Diyeceksiniz ki, lavuar alanı yapılacak, millet bahçesi olacak.
Hayrullah kızacak ama, AK Parti'nin Belediye Başkanı Hayrullah Tıfıl olsa, bunlar yine olurdu!
Çünkü Ankara ve İstanbul gitti.
Eldeki AK Partili Belediyeler desteklenmeliydi.
Bizim tavsiyemiz şu: Parti büyüğü olduğunu düşünenler, kendini parti büyüğü sananlar, o konumlarda oturanlar, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'a mutlaka müdahale etmeli.
Ömer Selim Alan, aklını başına almazsa, daha önce Secaattin Gonca'da, Ereğli'de Hüseyin Uysal'da, Kilimli'de Seçkin Özdemir'de olduğu gibi belediye yine CHP'ye gider.
Benden söylemesi.

Gazeteci yanıtını bilmediği soruyu sormaz
Alkol alınan bir işletmede adam vurulduğunu, o sırada olay yerinde bir komiser yardımcısı ve bir polis olduğunu yazmış, "Dosya kapandı mı?" diye sormuştuk.
Zonguldak Emniyet Müdürlüğü dosyanın kapanmadığını, komiserin başka birime alındığını, hakkında idari soruşturma açıldığını açıkladı.
Olayın mekan dışında olduğu iddiası var. Öyle değil, ama olsun!
Emniyet diyor ki; "Olay anında açık olduğu tespit edilen restoranın sahibi şahsa pandemi tedbirlerini ihlal ederek işyerini saat: 24:00'ten sonra açtığı için 3180 TL idari para cezası uygulanmıştır. Olaydan sonra 18.06.2020 günü yapılan denetimde de aynı ihlalin yapıldığı görülmesi üzerine 3180 TL idari para cezası yeniden uygulanmıştır. 2018 yılından günümüze kadar Asayiş Ekiplerimizce restorana yönelik yapılan denetimlerde; 6 defa konsomatris çalıştırmaktan, 2 defa kapanış saatlerine uymamaktan, 1 defa kapalı alanda sigara içtirmekten dolayı olmak üzere toplam 9 defa tutanak tanzim edilmiştir."
Kapalı olması gereken bir mekanda komiser yardımcısının ne işi var?
Üstelik polisin defalarca tutanak tuttuğu mekanda komiser yardımcısının ne işi var?
Diğer polis neden orada?
Silahlı yaralama olayında komiser yardımcısı görevini yaptı mı?
Bu komiser yardımcısı daha önce CİMER'e şikayet edildi mi?
Şikayetçiyi kim ikna etti?
Şikayetinden kim neden vazgeçirdi?
Habil misin, Kabil misin, Adil misin?
Bizim meslekte bir söz vardır: Gazeteci, yanıtını bilmediği soruyu sormaz.