Değerli Okurlarım;

Yapılacak bir iş, bir konuda izlenecek yol, halledilmesi gereken bir sorun konusunda, fikri sorulmaya en uygun kişilerin; daha önce o işi yapmış, o tür sorunlarla uğraşmış, deneyim kazanmış kişiler olduğuna kuşku yoktur. Bir kentin geçmişteki, günümüzdeki ve gelecekteki sorunları ve bu sorunların çözümleri konusunda fikirleri sorulabilecek en uygun ve yetkin kişilerin, o kentte daha önce belediye başkanlığı yapmış kişiler olduğuna da kuşku yoktur. Bu nedenle, kentlerin mevcut belediye başkanlarının, parti farkı gözetmeksizin, hayatta olan daha önceki belediye başkanları ile zaman zaman birlikte olmalarında, istişarelerde bulunmalarında yarar görmekteyim.

Bu düşünceden yola çıkarak; 2005-2009 döneminde Zonguldak Belediye Başkanı olan Sayın Mühendis Secaattin Gonca ile tarafımdan bir söyleşi yapılmıştır. Bu söyleşi kapsamında kendilerine sorduğum soruları ve aldığım yanıtları, bir makale boyutuna sığacak ölçüde, aşağıda sizlerle paylaşıyorum.

[*] [*] [*] [*]

Şenol Kuşcu: Sayın Gonca; başkanlık döneminizde, rutin görevleriniz dışında, iz bırakan ve bugünlere ulaşan önemli hizmetleriniz hangileridir?

Secaattin Gonca: Görev dönemimizde tarafımızdan gerçekleştirilen bu tür hizmetlerimizin en önemlileri olarak, aşağıdaki projelerimizi sayabilirim:

[*] Kentin çarpık yapılaşmasına çözüm oluşturmak üzere, 19 mahallemizi kapsayan bütüncül bir imar planı yapılmıştır.

[*] Kentimizde, mülkiyet planlarında yer alan arazilerin yüzde 80'i hazineye ve kamuya ait araziler olarak görülüyordu. Bu durum da kentin planlı gelişmesinde engel oluşturuyordu. Özel mülkiyete konu arazi yokluğu olarak kendini gösteren bu soruna çözüm olmak üzere, yapılaşmaya uygun yeni imarlı alanlar ve özel mülkiyete konu imar parselleri üretilmiş ve üretilen imar parsellerinin vatandaşlara intikali sağlanmıştır. Ancak, 70 yıl süren Havza-i Fahmiye uygulamasından (özel mülkiyet yasalamasından) kaynaklanan bu mülkiyet sorununun, günümüzde de tamamen çözülmüş olduğunu söylemek mümkün değildir. Yeterince özel mülkiyetli arazilerin olmadığı ve yeni alanların imara açılıp buralarda yeterli miktarlarda imar parselleri üretilmedikçe, son zamanlarda çok dile getirilen, kentlerin yatay gelişmesi de, çok isteseniz de mümkün değildir.

[*] 50 yıldır kullanılmakta olan sahildeki çöp döküm alanı kapatılmış ve kentin çöplerinin, Sapça Köyü sınırları içinde oluşturulan ve halen de kullanılmakta olan, katı atık depolama tesisine taşınmasına başlanmıştır.

[*] Kentimize, Sayın İsmail Eşref dönemindeki girişimlerle başlatılan ve tarafımızdan sonuçlandırılarak sağlanan 23 milyon Avro dış kredi ile, modern bir arıtma tesisi kazandırılmıştır.

[*] Doğanlı Deresi'nin suyunun, Devlet Su İşleri tarafından açılan 2 kilometre uzunluğundaki bir su tünelinden Ulutan Barajı'na akıtılması ile kentimizin içme suyu sorununa kalıcı çözüm sağlanmıştır.

[*] Soğuksu'yu Müftülük virajına bağlayan viyadük yol ile Soğuksu şehir içi trafiğinde rahatlama sağlanmıştır.

[*] Şehir içinde ve mahalle yollarımızda 100 bin ton sıcak karışım asfalt kaplama yapılmıştır.

Köşenizde yazacak yeriniz uygun ise, bu tür hizmetlerimizi daha da çoğaltabiliriz!

Şenol Kuşcu: Döneminizde, gerçekleştirmeyi çok arzu edip de gerçekleştiremediğiniz projeleriniz oldu mu?

Secaattin Gonca: Kaynağın ve zamanın sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olduğu bir dünyada; her istediğinizi gerçekleştirmeniz mümkün mü? Özellikle de imar, inşaat faaliyetlerinin yapılmasının ve yaşatılmasının, Ankara, Konya gibi kentlerden, en az üç-dört kat daha pahalı ve zor olduğu Zonguldak gibi bir kentte! Dönemimizde de, günümüzde de, kentin en önemli sorunu, ulaşım ve trafik sorunudur. Bu sorunun çözümünün en önemli ayağı da, tüm illerde ve büyük ilçelerde olduğu gibi, transit trafiğin, çevre yolu ile kent dışından sağlanmasıdır. Bu da Karayolları'nın görevidir. Bu konudaki tüm takip ve uğraşlarımıza rağmen, Mithatpaşa Tüneli'nin 2009 yılı yatırım programına alınması dışında bir gelişme sağlanamamıştır. O günlerden günümüze 11 yıl geçmesine rağmen, çevre yolu konusunda ise, halen daha görünür bir gelişme sağlanabilmiş değildir. Fevkani Köprüsü'nü yıkmak değil ama, altının da, üstünün de gerekli restorasyon, görünüm ve çevresinde düzenleme yapılması gibi sünnet niteliğinde olan faaliyetlere sıra gelmemiştir.

Şenol Kuşcu: Zonguldak için; madenciliğin, artık gelecek vaat etmediği söyleniyor. Eğer öyle ise onun yeri nasıl doldurulabilir?

Secaattin Gonca: Zonguldak'ta kömürün önemi, yeri azalsa da mutlaka devam edecektir. Günümüzde yaşanan olumsuzluklar, devletin Zonguldak'ı sadece madene bağımlı kılmasının, kenti de Kömür İşletmeleri'ne ait bir yerleşim alanı olarak görmesinin bir sonucudur. Devletin bu hatalı politikalarının olumsuz sonuçlarının faturasının Zonguldak'a ödetilmesi doğru değildir. Genel ve yerel yönetimlerin ilgili birimleri, üniversitemiz, meslek ve sivil toplum örgütleri tarafından, mutlaka üretime, istihdama yönelik yeni ekonomik faaliyet alanları bulunmalı; Zonguldaklıların, Zonguldak'ta kalmaları sağlanmalıdır.

Şenol Kuşcu: Zonguldak'ın ana lokomotifi durumunda olan üniversitemizi tercih edenler, özellikle şehir genelinden kaynaklanan memnuniyetsizlikler nedeniyle her yıl azalmaktadır. Bu olumsuz durumun olmaması (öğrenci memnuniyetinin sağlanması) konusunda neler yapılabilir?

Secaattin Gonca: Öğrenci memnuniyetinin sağlanmasına yönelik yapılması gerekenler bilinmektedir. Barınma, beslenme, ulaşım, sosyal donatı alanları yaratma gibi konularda, yerel ve genel yönetimlere, esnafımıza, vatandaşımıza görevler düşmektedir. Bu konuda esnafımızın, halkımızın; dışarıdan gelen öğrencileri misafir olarak görmeleri, ona göre davranmaları önemlidir. Ancak, bir kentte yaşamaktan, o kentin kalıcı sakinleri memnun ve mutlu olursa; o kentte yaşayan herkes gibi, öğrencilerin de hoşnut olacakları bilinmelidir.

Şenol Kuşcu: Ülkemizde, başta İstanbul'da olmak üzere birçok yerde, kalite sorunları ve kaçak yapılaşmalar nedeniyle, binalar çökmekte ya da çökme tehlikesi olanlar yıkılmaktadır. Zonguldak için de böyle tehlikeli durumlardan söz edilebilir mi?

Secaattin Gonca: Zonguldak'ın ikinci derecede deprem bölgesinde olması, yüzde 70'inin gecekondu statüsünde, büyük bir bölümünün 30-35 yıllık yaşlı binalar olmaları; mağara boşlukları ve eski üretim alanları (eski tasman alanları) üstünde bulunmaları gibi riskler nedeniyle bu tehlikenin varlığı Zonguldak ve çevresi için de söz konusudur. Bu riskli durumlara ve çarpık kentleşmeye çözüm olmak üzere, kentimizde de kentsel dönüşüm gündemde olmalıdır.

Şenol Kuşcu: Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul için yaptığı,"Biz bu kente ihanet ettik. Ortaya çıkan olumsuz durumda bizim de payımız var" mealindeki bir özeleştirisini, Zonguldak için siz de yapmayı gerekli görür müsünüz?

Secaattin Gonca: Görev dönemimde, kentimizin, halkımızın yararına olduğuna inandığım görevlerimi elimden geldiğince, imkanlar ölçüsünde, ilgili düzenlemelere uygun olarak, ilgili çalışma arkadaşlarım ile birlikte yapmaya çalıştım. Bu konuda kalben, vicdanen çok rahatım. Bana bu şehrin insanlarına hizmet etme fırsatı verdiği için Allah'a şükür ederim.

Şenol Kuşcu: Lavvar alanının 150 metre ilerisindeki sahilde, 40 milyon liraya mal olacağı söylenen 6 bin kişilik Protokol Cami'nin inşaatı devam ederken; kentin ortasındaki lavvar alanının 11 yıldır, toprak, çamur ve çöplük alanı görünümünde kalması konusunda ne söylersiniz?

Secaattin Gonca: Lavvar alanı düzenleme projesi, gecikmiş bir projedir. Daha da geciktirilmeden, bir an evvel gerçekleştirilmesi gerekir.

Şenol Kuşcu: İkinci kez seçilememenizin, sizce nedeni nedir?

Secaattin Gonca: Halkımızın takdiridir. Herhalde, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı iyi anlatamadık.

Şenol Kuşcu: Yarışa devam mı, tamam mı?

Secaattin Gonca: Ben Zonguldak'ta doğdum, büyüdüm. Bu şehirde yaşamaktayım. Kentim ile ilgili hizmetime ihtiyaç olan her alanda, her zaman, sağlığım elverdiği sürece, her hizmete hazırım.

Şenol Kuşcu: İlave etmek istediğiniz başka bir husus var mı?

Secaattin Gonca: Küçük bir parsele büyük bir blok olmaz, daha fazlası köşenize sığmaz! Bana, Pusula okurlarına ulaşma imkanı sağladığınız için, size teşekkür ederim. Şimdiki başkanımıza ve başkanlarımıza da başarılar dilerim.