İki üç yıl içinde Zonguldak kent merkezinin modern bir görüntüye kavuşacağını kestirmek güç değil.

Bu sefer toplumun büyük bölümü bu işin olacağına inanıyor. 2020 Mart ayında Zonguldak'a kazma vurulacak.

Zonguldak Liman için düzenleme, Lavuar Alanı, Millet Bahçesi projelerinin temeli atılacak.

18 ay içinde Kargo alanında temeli atılan cami bitirilecek.

Aslında Millet Bahçesi, Cami, Lavuar Alanı ve Liman içi düzenleme bir bütün içinde ele alınıyor.

Kapuz'a kadar devam edecek olan proje kent yaşamına ayrı bir renk katacak.

Bu değişimin başlangıç noktası Zonguldak Belediyesi'ne Ak Partili Doktor Ömer Selim Alan'ın seçilmesidir.

Artık dönüşüm başlamıştır ve başarı kaçınılmazdır.

Karnı doyan düşman oldu!

Hayatta kendi işimi başkasına gördürmedim.

Hele mesleki anlamda bunu hiç yapmadım.

Birini yazacaksam kendim yazdım, söyleyeceksem kendim söyledim.

Milleti toplayıp, 'şunu sen yaz, 'bunu ben yazayım' diye görev dağılımı da yapmadım.

Ne tetikçilik yaptım, ne de tetikçi tuttum.

Şimdi biri benim yatırdığım, biri herkesin yatırdığı iki kişi grup kurmuşlar! Milleti toplamışlar!

Yalnız gruptan iki kişinin operasyonda ele geçen görüntülerini izledik. Maharetlerini biliyoruz!

Diğerini polisin dosyasından biliyoruz.

Öbürlerini bütün Zonguldak biliyor!

N'olcak şimdi?

30 yıldır bu işi yapıyorum. Tetikçilik yaparak kimse bir yere varamadı. Tetikçi tutanlar da varamadı.

Ömrünü Ali Rıza Tığ ve Pusula'ya saldırmaya adayanlar da başarılı olamadı.

Açık cezaevlerine uğurladığımız çok sayıda kişi oldu.

Şimdi kapalı cezaevi için sırada bekleyenler var.

Şunları halledelim. Sonra size de bakarız!

Herkes sırasını beklesin!

WhatsApp'tan ve MSN'den yazdıklarınızdan geçte olsa haberim oluyor. İnanmıyorsanız ablanıza sorun!

Böyle saçma sapan işlerle uğraşacağınıza bol bol haber yapın!

Hani bir filmde Tuncel Kurtiz, "Aynı sofradan yemek yedik. Karnı doyan düşman oldu!" diyor ya!

Aslında filmin özeti bu.

Kıssadan Hisse: Nankör

Çölde devesi üzerinde giden bir bedevi susuzluktan ölmek üzere olan birine rastlar. Devesinden hemen iner ve yerde kızgın kumlar üstünde yatan adama su verir, büyük bir şefkatle, terlemiş alnını siler, kim olduğunu sorar. Su içen adam yavaş yavaş kendine gelir.

O esnada daha beş dakika önce susuzluktan ölmek üzere olan adam kendisine merhamet elini uzatan bedeviyi birden itekler ve adamın devesine biner oradan uzaklaşmaya çalışır. Bedevi yere düşer ve devesini kaçıran adamın arkasından '' Lütfen yabancı

Gittiğin yerde bu olayı anlatma'' der. Deveyi kaçıran adam şaşırır, bu adam arkamdan bağırıp çağırmıyor neden olayı anlatmamamı istiyor acaba ,deveyi durdurur. '' Neden anlatmayayım?''der.

Kızgın kumların üzerinde doğrulan bedevi '' eğer gittiğin yerde bu olayı anlatırsan artık çölde biri susuzluktan ölse bile kimse ona asla su vermez'' der.

Günün Fıkrası: Salak!

Adam atıyla gezerken attan düşüp ayağını kırmış, durumu çok kötüyken at dişleriyle onu kemerinden kavrayıp bir ağacın altına yatırmış, elinden geldiğince ayağı kırık adamın rahat etmesi için sırtını, başının altını otlarla beslemiş ve yardım getirmek için oradan dörtnala çiftliğe koşmuş. Aradan haftalar geçmiş, adam bu olayı bir arkadaşına anlatınca arkadaşı çok şaşırıp atın zekasına inanamadığını söylemiş, "Ne zekisi be!" demiş adam sinirlenerek, "Senin salak gitti bana veteriner getirdi..!"