Değerli okurlarım;
Bir ülkenin, bir coğrafi bölgenin; ekonomik, sosyal, kültürel kalkınmasını, gelişmesini etkileyecek, gerçekleştirilmesi büyük kaynaklar gerektirecek kamusal projeler; 'büyük projeler' olarak adlandırılır. Bu tür projeler, büyük kara ve demiryolu, liman, metro, havaalanı projeleri gibi belirli bir amaca yönelik tekil projeler olabildiği gibi; GAP projesi, Filyos Projesi; turizm, tarım sanayi bölgeleri oluşturma projeleri gibi birçok alt projelerden oluşan kompleks projeler şeklinde de olabilir.

Hangi türde olurlarsa olsunlar, tüm bu büyük kamusal projelerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine karar verebilmek, önemini ve önceliğini belirleyebilmek için, proje konusunun ekonomik, teknik, sosyal, kültürel ve çevresel açılardan yapılabilirliklerinin değerlendirilmesi; sağlayacağı yararların ve neden olabileceği sorunların, zararların belirlenmesi gerekir. Eğer yararları fazla ise, proje konusunun gerçekleştirilmesine karar verilir. Bu kararın ardından; işin teknik projelendirilmesi ve keşiflendirilmesi (maliyetinin belirlenmesi) yapılır. Daha sonra da, gerekli kaynak sağlandığında; gerçekleştirilme süreci başlatılır.

Eğer bu süreçler gereğine uygun şekilde işlerse, (işleyişe her türden dış etkilemeler olmaz ise!), karar aşamasından ve özellikle de gerçekleştirilmelerinden sonra; projenin gerekliliği, gereksizliği, yararları, zararları gibi konularla ilgili tartışılmaların gerilerde kalması gerekir. Tartışılması, konuşulması gerekenler ise; projeden sağlanacak yararların arttırılması, ortaya çıkabilecek zararların ve sorunların, uygulama hatalarının olmaması ve azaltılması gibi konularla ilgili uyarı ve öneriler olmalıdır.

Bölgemizin ve ülkemizin yıllardır gündeminde olan liman yapımı, gerisinde sanayi bölgesi oluşturulması ve taşkından koruma gibi alt projeler içeren Filyos Vadisi Projesi de (FVP), herhalde gerekli aşamalardan geçmiş olmalı ki, 2016 yılında liman inşaatına başlanılarak gerçekleştirilme sürecine geçilmiş ve bitirilme aşamasına gelinmiştir.

Pusula gazetesinin 12 Eylül tarihli nüshasında, "Akademisyenlerden Filyos Vadi Projesi Uyarısı" takdimi ile, bir bilimsel proje çalışması haberi yer almıştır. Haberde yer alan bilgilerden ve internet ortamından ulaştığım proje sonuç raporundan;

[*] Kastamonu Üniversitesi Fen-Edebiyat fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyelerinden Dr. Evren Atış'ın proje yürütücüsü; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Şaban Çelikoğlu'nun proje araştırmacısı olduğu, 'Sosyo- Ekonomik ve Çevresel Yönleri ile Filyos Vadi Projesi' başlığı ile bir bilimsel proje gerçekleştirildiği,

[*] Projenin, Kastamonu Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Koordinatörlüğü'nün maddi ve manevi destekleri ile gerçekleştirildiği,

[*] İki yılda gerçekleştirilen proje kapsamında, (506 kişi ile anket ve 120 kişi ile yüzyüze mülakat yapma, çeşitli amaçlı havadan görüntülemelere yapılması gibi) saha çalışmalarının ve büro ortamında da mevcut kaynakların ve üretilen verilerin araştırması ve değerlendirilmesi gibi yoğun çalışmaların yapıldığı, 70 sayfalık proje sonuç raporundan anlaşılmaktadır.

Sonuç raporunda, projenin amacı; "Önemli bir yatırım ve istihdam alanı oluşturmasıyla yeni nesil endüstriyel yatırım sahası olması beklenen Filyos Vadi Projesi'nin (FVP) çevresel etkileri, yatırım kapsamı, bölgesel kalkınma, istihdam ile yöre halkının beklentileri bakımından coğrafi bakış açısıyla incelenmesi amaçlanmıştır" sözleriyle ifade edilmiştir.

Filyos Nehri'nin 345 kilometre uzunluğa ve Köroğlu Dağları'ndan Ilgaz Dağları'na kadar Karabük ili topraklarının tamamını, Kastamonu, Çankırı, Bolu ve Zonguldak illerinin topraklarının önemli birer bölümlerini içine alan 13 bin kilometrekare (1.5 Kıbrıs Adası) genişliğinde bir yağış havzasına sahip olduğu bilinmektedir. (Filyos Nehri'nin en büyük kolu olan Soğanlı Çayı Vadisi'nin, Karabük'e 30 kilometre mesafedeki yamaçları üzerinde olan köyümün ve komşu köylerimizin şimdilerde terk edilmiş olan arazileri de bu alan içindedir!)

Filyos Vadisi Projesi'nin oturacağı vadi ve delta, bu havzadan çıkan sularla ve bu sularla sürüklenen topraklarla, on milyonlarca yılda oluşmuştur. Amacı dışında olduğu için, haklı olarak; bu çalışmada, bu değerli toprakların sanayiye tahsis edilmesinin doğruluğu, yanlışlığı konularına girilmemiştir!

(Kim bilir belki de, günümüzde bu topraklar üzerinde üretilecek ekonomik kazançlarda, akıp giden topraklar sonucu arazileri taşlaşıp çoraklaşan, bu nedenle de hayatları zorlaşan insanların da hakları vardır!)

Üniversite Araştırma Fonu'ndan sağlanan ve çok mütevazi olduğu bilinen bir proje bütçesi ve iki kişilik (çok az sayıda) proje kadrosu ile yürütülerek, 70 sayfalık iyi hazırlanmış bir sonuç raporu ile sonlanan; yurt içi ve yurt dışı saygın yayın ortamlarında makale ve bildiri olarak paylaşılan böyle bir bilimsel çalışmayı gerçekleştiren değerli akademisyen kardeşlerimiz takdir, tebrik ve teşekkürü fazlasıyla hak etmişlerdir. Böyle bir çalışmanın yapılmasına imkan sağlayan Kastamonu Üniversitesi yönetimi de haketmiştir.

Çalışmada; projeden beklenilen yararların arttırılmasına ve neden olacağı olumsuzlukların azaltılmasına yönelik olarak, projenin gerçekleştirilme sürecinde, uygulamacıların ve karar vericilerin göz önünde bulundurmaları ve uyulmasına özen göstermeleri gereken uyarılar ve öneriler, coğrafya disiplini çerçevesinde belirlenmeye çalışılmış ve proje sonuç raporu ile ilgililerin dikkatine sunulmuştur.

Sunulan bu uyarı ve önerilerin, yıllar içinde 8.5 milyar dolar yatırım yapılmasının; 30 bin kişiye istihdam, 120 bin kişiye geçim kaynağı olmasının öngörüldüğü belirtilen bu mega projenin gerçekleşmesi sürecinde ve sonrasında, proje bölgesinde ve çevresinde yaşanabilecek endüstriyel, çevresel, sosyal, ulaşım altyapısı, taşkın, arazi kullanımı, ekonomi gibi teknik ve teknik dışı çok çeşitli konularla ilgili uyarı ve öneriler olduğu görülmektedir.

Denizden, Çaycuma sanayi bölgesine kadar uzanan 25 kilometre uzunluğunda ve 19 bin dönüm genişliğinde olduğu ifade edilen Aşağı Filyos Vadisi proje alanı ve arazi kullanımı, proje sonuç kitabında haritalarla gösterilmektedir.

Projeyi gerçekleştiren genç akademisyen kardeşlerimizi tekrar tebrik ederim. Yaptıkları uyarılara ve önerilere uyulmasını dilerim.