Bizim nitelikli danışman, nitelikli dolandırıcı üzerinden Zonguldak siyasetini dizayn etmeye çalışıyor.

Tabi ki hedeflerinde Zonguldak'tan ayaklarını kesen politikacılar var!

İl Başkanına yandan yandan dalıyorlar!

Merkez İlçe Başkanına önden-arkadan, aşağıdan-yukarıdan dalıyorlar!

Başkalarına da yazı başına ödeme yaparak yazdırıyorlar!

Sadece iktidara da değil!

Muhalefete de bulaşıyorlar!

"Dayısı gelirse, otopark gider elden" diye telaşa kapılmış bizim nitelikli oğlan!

Nitelikli dolandırıcıyı, nitelikli danışmana bağlayan sebep ise, o malum davaymış!

Danışman, dolandırıcıya, "Karar çıksın, gerisini bana bırak" diyormuş!

Ama başka yerlerde, çok başka şeyler söyleniyor.

Şimdi yazdıkları-çizdikleri adamlar, geçenlerde Ankara'da bir ziyarette bulunmuşlar!

İşler, danışmanın vaat ettiği şekilde yürümeyecek gibi görünüyor!

Uyaralım, insanlık bizde kalsın!

Hani, "Horoz ölür, gözü çöplükte kalır" diye bir söz var ya!

Bizim Şahinaz'ın çocuğunun da aklı hala buralarda kalmış demek ki!

Erhan Darende'yi sererdim...

Fevkani Köprüsü, 12 Katlı İş Merkezi'nden itibaren kazınmıştı.

Zonguldak Belediyesi burayı asfaltlayacaktı.

Ancak mevsim şartları buna izin vermedi.

Neden böyle plansız bir çalışma yaptılar, anlamış değiliz.

Vatandaş çok tepkili...

Köprünün üstü, Zonguldak'ın en ücra köşesindeki köy yolundan beter.

Bizim bildiğimiz kadarıyla Zonguldak Belediyesi'ndeki bu işlerin tek sorumlusu, Başkan Yardımcısı Erhan Darende...

Ben Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'in yerinde olsam, Erhan Darende'yi köprünün üstüne "asfalt" diye serer, sorunu çözerdim.

Ne işin var bu köşede?

Bu köşeyi, toplumun her kesiminden insanlar okuyor.

Yazan için güzel bir durum.

Ama bir de müdahale anlayışı var.

Bu köşenin öyle enteresan okurları var ki!

Benim hangi fıkrayı yayınlayıp, hangi fıkrayı yayınlamayacağım konusunda bile ahkam kesiyorlar.

Efendim, niye erotik fıkra yazıyormuşum!

Sana ne?

Ben ne yayınlayıp-ne yayınlamayacağımı sana mı soracağım?

Sanki biz bu eleştiriyi yapan kişiye silah zoruyla köşe ya da fıkra okutuyoruz.

Bak arkadaş...

Zonguldak'ta fıkra yayınlamayan köşeler de var!

Ayet-hadis yayınlayan köşeler de var!

Git onları oku!

Ne işin var senin bu köşede?

Yaptığı yoruma adını yazmaktan korkan bir zavallının yaptığı eleştiriye bakar mısınız?

Bize bu fıkraları gönderenlerle, yayınladığımız için eleştirileri yan yana bile getiremiyorum.

Güzel ülkem...

Biz ne ara bir fıkradan rahatsız olur hale geldik?

Ve bu insanlar ne ara kendini bir şey zannedip böyle hadsiz oldular?

Günün Fıkrası: Sana 30 TL borç vereceğim de...

Kadın kocasına, "Bugünden itibaren pazar ekonomisine geçiyorum, her şeyi para karşılığında yapacağım. Yemek yapmak 50 TL, çamaşır yıkamak 50 TL, bulaşık yıkamak 50 TL, ütü yapmak 50 TL, seks 100 TL" diyor.

Gece yatıyorlar...

Adam, "Haydi seks yapalım" diyor.

Kadın, "100 TL lütfen" yanıtını veriyor.

Adam, cüzdanında-ceplerinde para arıyor.

Sadece 70 TL çıkıyor, "Yetmiyor" diyor ve uykuya dalıyorlar.

Bir ara adam uyanıyor.

Bakıyor, karısı kendi çantasını karıştırıyor, "Ne arıyorsun?" diye soruyor.

Kadın: "Sana 30 TL borç vereceğim de..."