Zonguldak İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Demirtaş'ın Abdi Köyü Muhtarı Veli Ünsal'a küfür ettiği iddiası ortalığı karıştırdı.
Recep Demirtaş'ın ne kadar küfürbaz olduğunu Zonguldak'ta hemen herkes biliyor.
Ama güç zehirlenmesi yaşayan Recep Demirtaş'ın artık köy muhtarlarına bile küfür ediyor olması normal karşılanmıyor.
Her dönem, siyasi konjonktüre ayak uydurarak, birilerine yaslanarak koltuğunu korumayı başaran Recep Demirtaş, muhtara küfür olayının ardından AK Parti Zonguldak Milletvekillerinin tepkisini aldı.
Üç milletvekili, ayrı ayrı çok sert tepki gösterdiler.
Türk Ordusu, Afrin'e harekat düzenlerken, kuruma iş yapan müteahhidin aracını alarak Bolu'ya rakı içmeye giden, köyüne gelen iş makinalarını soran muhtara küfür eden Zonguldak İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Demirtaş'a, Valimiz Sayın Ahmet Çınar neden katlanıyor?
Merak ediyorum...
Bu arada, hafta sonunda Devrek'te festival var!
Recep Demirtaş'ı izlemek için bir ekip göndereceğim!
Keçi kadar faydası olmayan futbolcu...
Önce haberi okuyun:
"Isparta'da bir amatör kulüp, 18 futbolcu satıp yerine 10 keçi aldı. Yetiştirdiği 18 futbolcuyu satarak, elde ettiği 15 bin TL ile 10 keçi satın alan Gülspor, yılda 4-5 bin lira süt geliri ve 20 yavru bekliyor. Keçilerden elde edilen gelir, kulüp giderlerinde kullanılacak."
Şimdi gelelim Zonguldak Kömürspor'a...
Bul parayı, ver parayı...
Ne var elde... Kocaman bir sıfır...
Biz futbolculara verdiğimiz parayla, koyun, keçi, inek beslesek, yemin ediyorum Zonguldak ekonomisine daha fazla katkımız olur.
Üstelik etinden, sütünden, pokundan bile faydalanırız.
Kulüp Başkanı Süleyman Caner de, puan kaybettiğimiz zaman değil, ineğin sütü az çıktığı zaman, keçi düşük yaptığı zaman üzülür.
Düşünsenize şimdi... Kurban Bayramı var önümüzde... İnek satar, keçi-koyun satar, ne biçim gelir elde ederdik.
Kamp masrafı yok, saha kirası yok, ayakkabı, kıyafet derdi yok.
Saldım çayıra, Mevlam kayıra...
Futbol da lazım... O zaman altyapıdan futbolcu yetiştirip satacağız.
Hiç olmazsa, bir keçiden aldığımız verimi bir futbolcudan alacağız.
Alamıyorsak, yapmayacağız.
Yıllarca maden işçi sağıldı, işler tıkır tıkır yürüdü.
Sağacak işçi kalmayınca kriz büyüdü.
Yeni baştan bir hesap yapalım.
Keçi kadar faydası olmayan futbolcuyu almayalım.
Vatan sevgisi mi, koltuk sevgisi mi?
Memur-Sen'e bağlı Eğitim Bir-Sen'in son dönemde Zonguldak Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşanan skandallara sessiz kalmasına bir anlam verebiliyor musunuz?
Eğitim Bir-Sen'li yöneticilerin karıştıkları yolsuzluk ve ahlaksızlıklarla ilgili tek satır bir açıklama duydunuz mu?
"Allah, din, kitap" diyerek yoksul ailelerin paraları, gariban çocukların harçlıkları çalınıyor.
Yine "Allah, din, kitap" diyen Eğitim Bir-Sen yöneticilerinin sesi çıkmıyor.
Hani haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandı?
Size dokunmayan yılan bin yıl yaşasın değil mi?
İktidarın nimetlerinden sınırsızca yararlanan bu ekibin, ülkenin sıkıştığı anlarda açıklama yapmaktan başka bir icraatlarını gördünüz mü?
Eğitim Bir-Sen, neden dolar bozdurmak için kampanya yapmadı?
Neden altın bozdurma kampanyası başlatmadı?
Hükümete destek açıklamalarının arkasında vatan sevgisi mi var, koltuk sevgisi mi?
Ben anlamış değilim.
