Değerli okurlarım; Almanya'daki çocuklarını ziyaretten dönen Ayşe Teyze'ye, ahbapları, komşuları, Almanya'da gördüklerini sormuş. O da, "Uşağım, neler gördüm, neler! Gokusuz çiçekle, yağsuz yemekle, uşaksuz, yolla, sokakla, cennet gibi parla-bahçele, şeytan arabasına (bisiklete) binen goca avratla, hiç kesilmeyen sula, elektrikle, uşakla, bebekle gibi bakılan kedile, köpekle, sokaklarda, birbirini görünce hep gülen, başlarını eyen insanla gördüm..." gibi sözlerle sıraladığını, daha önce de sizlerle paylaşmıştım.

Ayşe Teyzemize, kendi köyünde-mahallesinde görüp de Almanya'da görmedikleri iyi olan ve olmayan şeyleri de sorsalardı, herhalde, onlar da uzun bir liste oluştururdu. Bu listede, yollarda, sokaklarda, her tarafta dolaşan, çöpleri etrafa saçan, (bırakınız çoluk-çocuğu, korku fobisi olanları!) herkesi korkutan köpek sürülerini, kedileri, onlara eziyet eden insanları görmediği de yer bulurdu.

Ben de, özellikle, etrafta dolaşan sokak köpeklerini, ne Almanya, Amerika gibi gelişmiş ülkelerde, ne de İran, Ürdün, Suudi Arabistan, Fas gibi bize benzerliği olan ülkelerde de hiç görmedim.

Bir süre önce, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin otopark alanından geçerken, bir anda, kendimi, birbirleriyle öldüresiye dalaşan köpek sürüleri arasında buldum. Korku ve ani refleksle, "Ouşt, ouşt" diye bağırırken, yanıma yaklaşan bir beyefendinin, "Yaklaşmayın, şu dişi köpek için dalaşıyorlar. Kangallar size de saldırabilir!" diyerek beni uyardığını duydum ve kavgadan uzaklaştım. (Şüphesiz böyle bir manzaranın bir üniversitenin sağlık kampüsü içinde görünmesi daha da üzücüydü.)

[*] [*] [*] [*]

Değerli okurlarım; karşılaştığında herkesi korkutma, yollarımızı değiştirme zorunda bırakma, çöpleri etrafa saçma, hastalık yayma gibi sorunlar yaratan köpek sürülerini ve köpekleri ülkemizin tüm kasaba ve şehirlerinde, yaz-kış devamlı gördüğümüz hiç hoş olmayan manzaralardır. (Köylerimizde ise, insan kalmadığı için, onların da köylerimizi terk ettikleri biliniyor.)

Birkaç gün önce, bir ortamda, Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Zonguldak İl Temsilcisi Emekli Öğretmen Sayın Suzan Arığ Hanımefendi ile karşılaştım. Bu karşılaşmayı fırsat bilerek, kendilerine sokak hayvanları ve onların neden olduğu sorunlarla ilgili durumları sordum.

Suzan Hanımefendi Öğretmenimiz, konu ile ilgili olarak, mealen, aşağıdaki hususları dile getirdi:

"Hocam, sokak hayvanları sorunu ile ilgili olarak, 5199 sayılı yasa var. Bu yasa ile belediyelere; bu hayvanlar için, barınak ve bakım evleri oluşturulması, kısırlaştırılmaları, aşılanıp alındıkları yerlere bırakılmaları, hasta ve yaralı olanların tedavileri, sahiplendirilmeleri gibi görevler yükleniyor, bu amaç için genel bütçeden paralar da veriliyor.

Bu sorun, toplum sağlığını tehdit etme yanında, çoğu zaman karşılaşılan manzaralar da insan vicdanını sızlatan bir sorundur. Bu konuda, başta belediyeler ve diğer ilgili kuruluşlar ve yöneticiler olmak üzere hepimize görevler düşüyor.

Petşoplardan ve başka yollardan, geçici heveslerle, çoğu zaman da çocuklarını mutlu etmek için edinilen bu tür hayvanlara, bir süre sonra, ya gereğince bakılmıyor, eziyet ediliyor ya da kurtulmanın yolları aranıyor, sokağa bırakılıyor.

Bizler dernek ve dernek gönüllüleri olarak, elimizden geleni yapmanın gayreti içindeyiz. Ancak maalesef, belediyelerimizin, çeşitli bahanelerle, bu konu ile ilgili görevlerini gereğince yapmadıkları görülüyor. Başta eğitim kurumlarımız olmak üzere, kamu kurumlarımızın ve halkımızın, bu konuya yeterince ilgi gösterdiklerini söylemek de mümkün değildir.

İlimizde, özellikle yeni bir barınak yapma konusundaki ilgi ve desteklerinden dolayı Sayın Valimize ve konuya duyarlı Belediye Başkanımıza ve halkımıza burada teşekkür etmek isterim. Bu arada, bir çift köpeğin, beş yılda 60 bin kadar popülasyona ulaşabileceği ve çözümün kesinlikle bu hayvanları öldürmek olmadığı bilinmelidir..."

Değerli öğretmenimize ve derneğine çalışmalarında başarılar ve özellikle de belediyelerimizin, konuya gereken ilgiyi göstermelerini dileriz. (Bu arada, yaşamlarını ve imkanlarını, onlarca, hatta yüzlerce yaralı köpeğin tedavilerine ve sahiplendirilmelerine, bakımlarına hasretiklerini Pusula'nın yayınından öğrendiğim Ereğlili değerli hemşehrilerimiz Özenç ve Karadeniz Ailelerine ve onlar gibi iyi kalpli insanlara de, takdir ve teşekkürlerimizi arz ederiz.)

[*] [*] [*] [*]

Değerli okurlarım; zaman zaman benim de yazılarımın çıktığı, Kastamonu ilinin Araç ilçesinde çıkan, Değerli Gazeteci Gazi Abdullah Savaş Beyefendi'nin sahibi ve yazarı olduğu "Araç Haber" gazetesinin 14 Aralık 2017 tarihli nüshasında, Sayın Abdullah Savaş'ın yayınlanan konu ile ilgili bir köşeyi aşağıda sizlerle paylaşmak istiyorum.

"Haftanın MİŞ'li, MUŞ'lu Dedikoduları..."

"İğdir'in Köpekleri...

Araç ilçe merkezinde olduğu gibi İğdir (belde) Köyü'nde de başıboş, sahipsiz, hasta ve uyuz sokak köpekleri çokMUŞ...
Bunlarla ilgilenecek bir makam yokMUŞ...
İğdir halkı artık bunlardan bıkMIŞ...
İğdir köylüleri, yaz aylarında köylerinde besledikleri köpeklerini, kış gelince İğdir merkezine bırakıyorMUŞ...
Sağlık teşkilatının veya muhtarlığın bu konuda önlem alması gerekiyorMUŞ...
Yoksa salgın bir hastalığın çıkması muhtemelMİŞ...
'Birileri bu köpeklerle ilgilensin' diyorlarMIŞ...
Yoksa büyük tehlike 'geliyorum' diyorMUŞ...
İğdir halkı artık, bıkMIŞ, usanMIŞ...
Bunun tek çaresi, İğdir merkez köyünde başıboş gezen sahipsiz, hasta ve uyuz sokak köpeklerinin toplanıp, Kastamonu veya Karabük'te bulunan hayvan barınaklarına bırakmakMIŞ...
Kısırlaştırılmayan bu köpeklerin sayısı bahar aylarında daha da çoğalacakMIŞ..."
Kaynak: İğdir'in Dedikoduları...

Not-1: İğdir, Safranbolu-Araç yolu üzerinde, eskiden nahiye merkezi olan 2 bin nüfuslu bir köydür.
Not-2: Aynı dedikodular Zonguldak köyünde de varMIŞ!

[*] [*] [*] [*]

KALIN SAĞLICAKLA!

Değerli okurlarım; beş yıla yakın bir zamandır, emekli bir mühendis ve öğretim üyesi olarak, yarım asırlık bir birikimin ürünleri olan bilgi ve deneyimlerimi, bu köşede sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bana bu fırsatı sağladığı için Pusula Gazetesi sahibi ve yazarı Sayın Ali Rıza Tığ'a ve başta Yayın Koordinatörü Aydın Arslanyılmaz olmak üzere tüm gazete çalışanlarına teşekkür ederim. Başarılarının devamını dilerim.
Allah'a ısmarladık, kalın sağlıcakla...

[*] [*] [*] [*]

Okuyucularımın yeni yılını kutlar; sağlık mutluluk ve huzur dolu bir yıl dilerim...