Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk, hem belediye başkanlığından, hem de AK Parti'den istifa etti.

Vedat Öztürk, dünkü basın toplantısında şunları söyledi:

"Şükür Allah'a; yolsuzluğumuz yok, usulsüzlüğümüz yok, FETÖ bağlantımız yok, başarısızlığımız yok, çalışmamazlığımız hiç yok. Veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız da yok. Buna rağmen AK Parti ailesi içinde siyaset yapma imkanımın kalmadığını üzülerek görüyorum. Bugünden itibaren belediye başkanlığımdan ve AK Parti üyeliğimden istifa ediyorum. Kendimle ilgili herhangi bir korkum yok."

Peki, o zaman niye istifa ediyorsun Vedat Öztürk?

AK Parti'den istifa et, bağımsız belediye başkanı olarak görevine devam et.

Diyor ki Vedat Öztürk:

"Benimle ilgili kim spekülasyon yapıyorsa, kim ne bir şey söylüyorsa, biz buradayız, ailem de burada. Bana yazılanları-çizilenlerı ne varsa benim ailem bilir. Şimdi beyefendi diyormuş ki: 'Biz bir şey söylersek, hanımı rencide olur.' Böyle bir şey yok. Benim hanımın ne yaptığımı, nasıl gezdiğimi biliyor arkadaşlar. Böyle bir durum yok, ama o şer güçler biz buraları imar ederken onlar bizim altımızı oymaya kalktılar."

Yoksa belediye başkanlığından niye istifa ediyorsun?

Etme kardeşim... Madem halk arkanda...

Bir de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a meydan okuyorsun!

"Şimdi beyefendi diyormuş ki: 'Biz bir şey söylersek, hanımı rencide olur.' Böyle bir şey yok" diyorsun!

Ne yani, Cumhurbaşkanı yalan mı söylüyor, iftira mı ediyor?

Bakın sonra ne diyor?

"İnsanın hatası olur mu, olur. Herkesin hatası olur mu, olur. Hatası olmuş, 'onu şöyle yapalım, düzeltelim' denir. Muhatap bulamıyorsunuz arkadaşlar..."

İşte istifa olayının şifresi burada... Vedat Öztürk, hata yaptığını kabul ediyor. İstifası istenince, konuşacak muhatap bulamadığını söylüyor.

Zurnanın zırt dediği yere geldik şimdi...

"Sular yükselince, ırmak bulanır. Bulanık suda balıklar karıncayı yer. Sular çekilince, bu sefer de karıncalar balıkları yer. Kimin, kimi yiyeceği önümüzdeki günlerde belli olacak. Bu bir atasözüdür. Kimin, kimi yiyeceğini zaman gösterecek. Onun için bu atasözünü kenara koyalım."

Nasıl yani Vedat Öztürk!

Şimdi seni Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan mı yedi?

Sular çekilince, sen de onu mu yiyeceksin?

Sana kim böyle gaz verip yanlış yaptırıyor, bilmiyorum ama!

İstifa müessesesini bile doğru düzgün işletemedin.

İçişleri Bakanlığı'nın pavyonlarla ilgili soruşturma izni hala adliyedeyken!

Görüntüler, fotoğraflar Sayın Cumhurbaşkanının elindeyken!

Keşke böyle meydan okumasaydın!

Ateşin sönmesini bekleseydin!

Gökçebey'e gerçekten güzel hizmetler yaptın, Vedat Öztürk...

Keşke, sana gaz verip uçuranlar yerine, yanlış yaptığını söyleyenleri dinleseydin!

Biz pavyonları yazarken, koşup gittiğin gazeteciler, televizyoncular kurtarsın şimdi seni!

Keşke görebilseydin, attığımız işaret fişeğini!

Hiçbir siyasetçi böyle bir sonu yaşamak istemez.

Yeni bir başlangıç yapabilme fırsatın varken, konuşup daha çok zarar verme kendine...

Otur, çekil köşene... "Ben nerede yanlış yaptım?" de.

"Herkes yapıyor" demek bir kurtuluş değil!

Doğru söylüyorsun! Senin yaptığını neredeyse tüm belediye başkanları yaptı!

"Neden kabak benim başıma patladı?" diye bir düşün!

Sen kendini Satılmış Gebeş, Sezgin Özdemir ile niye kıyaslıyorsun?

Onlar artık o kadar tecrübeli oldular ki, seni sulu dereye götürür, susuz getirirler!

Bak, Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz da sallanıyor!

Senin istifan istenirken, Kerim Yılmaz'ın o koltukta hala oturuyor olması büyük haksızlık.

Böyle desen, sana ben de hak veririm.

Senin alındığın yerde, Kerim Yılmaz'ın bin kez alınması lazım!

Hayat böyle işte...

Her şerden bir hayır çıkartmak lazım...

Umarım sende çıkartırsın!