Zonguldak Valisi Sayın Ali Kaban;

Yaklaşık 3 yıldır Zonguldak Valiliği yapıyorsunuz.

Yaptıklarınız var.

Yapamadıklarınız var.

Hayal edip de yalnız kaldıklarınız var.

Şimdi bunların hepsini bir kenara koyalım.

Daha acil bir konuya gelelim, izninizle!

[*] [*] [*] [*]

Malum...

Sizlerde bu kente ilk geldiğinizde yolların durumuna çok şaşırmıştınız.

Söylemeseniz de, bu kentin siyasetçilerinin kalibresi hakkında her halde öngörüleriniz oluşmuştur.

İnanıyoruz ki, manzarayı bu kente yakıştıramamışsınızdır.

Çalışmalar yer yer hızlanmış gibi görünse de "içinizdeki vatandaş" size "yeter kardeşim, bu ne rezillik?" demeye zorluyordur.

[*] [*] [*] [*]

Sayın Kaban;

Ankara yolu malum...

Ereğli yolu malumun malumu!

Karayollarının bürokratları yıllardır Zonguldak'ı kandırdı.

Siyasetçilerimiz de kendilerine çanak tuttu.

Önceki Valilerimizden Erdal Ata'nın İl Koordinasyon Kurulu toplantısındaki fırçaları bile işe yaramadı.

İktidarın milletvekilleri hem sorunu hak ettiği gibi takip edemediler...

Hem de çözüme ortak olamadılar.

Her köşeye sıkıştıklarında, "Müteahhit faciası" diyerek karşıya geçtiler.

Ama aynı müteahhitlere iş vermeye devam ettiler!

[*] [*] [*] [*]

Başka bir şey daha...

Çıkıp, dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Başbakan Binali Yıldırım'a, "Çıldırmak üzereyiz. Oynatmaya az kaldı" diyemediler.

Zonguldak'ı kandırdılar.

Zannedersem dediler ki:

"Zaten başka bir şey yapamıyoruz.

Yol çalışmaları biterse, 'hükümetimiz çalışıyor' görüntüsü veremeyiz.

Çalışmalar ne kadar uzarsa, bizim için o kadar iyi..."

Çünkü bunun başka izahı yok.

[*] [*] [*] [*]

Sayın Kaban;

Son iki gündür yazıyorum...

Ereğli yolundaki saçmalıkları...

Karayolları 15'inci Bölge Müdürü Hüsamettin Özendi konuşmuş.

Okudunuz mu, bilmiyorum.

Ben okudum.

Okumaz olaydım.

Bir de yazdım.

Yazmaz olaydım!

[*] [*] [*] [*]

Diyor ki Beyefendi:

"Yaklaşık 2 ay içerisinde yavaş yavaş çöktü.

Yolun yapımı veya inşaatı ile alakalı olumsuz bir durum değil.

Devletimizin uğradığı maddi bir zarar ya da kayıp yok."

[*] [*] [*] [*]

Devam ediyor...

Diyor ki:

"Baharın gelmesi ile beraber orada kavşak çalışmalarına başlanacak ve orada zaten kazı yapılacak.

Tamamen iyi niyetli olarak 'vatandaşımız 4-5 ay kışı rahat atlatsın' diye yaptığımız, fakat çatlaklar tespit edilince önlem aldığımız bir yer.

Yol inşaatını aksatacak bir durum söz konusu değil."

[*] [*] [*] [*]

Hala konuşuyor...

Diyor ki:

"Zonguldak-Ereğli arası çok fazla heyelan bölgesi olan yer.

Bazı noktalarda kamulaştırma ile ilgili davalar devam ediyor.

Kamulaştırma ya da heyelan gibi olumsuz bir durum yaşanmazsa, bizim planlamalarımıza göre Zonguldak-Ereğli karayolu 2018 yılı sonuna kadar tamamen bitmiş olacak."

[*] [*] [*] [*]

Sayın Kaban;

Lütfen dikkat edin.

Ne diyor:

"Kamulaştırma ya da heyelan gibi olumsuz bir durum yaşanmazsa, bizim planlamalarımıza göre Zonguldak-Ereğli karayolu 2018 yılı sonuna kadar tamamen bitmiş olacak."

Bitmez Sayın Kaban, bitmez.

Siz bu işe el atmazsanız, Marmara Denizi'nin altından iki yılda tünelle geçen iktidarın bürokratları ve siyasetçileri;

"Konya ovasında yol yapmakla Zonguldak dağlarında yol yapmak aynı değil" diyerek, en az 10 yılımızı daha çalar!

[*] [*] [*] [*]

Bu işler başka türlü olmayacak Sayın Kaban...

Allah aşkına, şu işe bir el atın!

Ya da lütfen engel olmayın, biz gidip kapatalım şu yolu!

İsmet Akyol meselesi!

Açıklanan son 868 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ardından AK Parti tabanından da tepkilerin geldiğini görüyoruz.

Dün bunları paylaşmaya çalıştım.

Tepkiler, endişeler devam ediyor.

Ancak pek çok AK Partili yönetici konuşamadığı için bunu dışa yansıtamıyor.

KESK'e bağlı Eğitim-Sen Zonguldak Şubesi Sekreteri İsmet Akyol'un da aralarında bulunduğu 14 öğretmen ihraç edilenler arasında.

İsmet Akyol'un muhalif olduğunu biliyoruz.

Bazı söylemleri, ifadeleri hoşumuza da gitmiyor olabilir.

Ancak Kanun Hükmünde Kararname kapsamında aynı durumda olan pek çok isim gibi ihracının ne anlama geldiğini anlamakta zorlandık.

AK Parti içinden gelen eleştirilerin en önemli nedenlerinden biri de bu.

AK Parti içinde bir grup, Kanun Hükmünde Kararnamelerle bazı isimlere haksızlık yapıldığını düşünmekle birlikte tam da referandum öncesi bu yolla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın altının oyulmaya çalışıldığını düşünüyor.

Bir kısmı, daha fazla temizlik istiyor.

Daha sağduyulu kısmı ise, kurunun yanında yaşın yanmaması gerektiği görüşünde...

Belki bu tartışmalar sokağa fazla taşmıyor, ama çok ciddi şekilde sorulara yanıt arayanlar olduğunu da biliyor, görüyoruz.

Daha pek çok nedenle pek çok soru yanıt arıyor.

O sorulardan biri de şu;

İsmet Akyol'un ihraç edilmesine neden olan asıl neden nedir?

Onun adını yazanların bildiği, kamuoyunun, hatta İsmet Akyol'un bilmediği nedenler nedir?

Bugüne kadarki eleştirileri mi?

Yaşam tarzı mı?

Kimliği mi?

Veya bilmediğimiz başka nedenler mi?

İsmet Akyol, sadece bir örnek.

Bu devleti seven ve tüm farklılıklara karşın herkesin birlikte demokrasiye inanarak yaşayabileceğine inanan her insanın bu soruyu yanıt aradığına inanıyorum?

Ebru Hanım olmuyor böyle!

Sayın Ebru Uzun...

CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı olarak CHP'li Zonguldak Belediyesi'nin belediyecilik anlayışını daha önce yerden yere vurdunuz.

Halk gibi baktınız.

Halk gibi düşündünüz.

Belediye Başkanı Sayın Muharrem Akdemir için lafınızı esirgemeden söylediniz.

Ama olmuyor.

Ziyaretleriniz sanırım boşa...

Zonguldak-Ereğli yolu gibi aynı...

Caddeler aynı...

Kaldırımlar aynı...

Lütfen, siz de gidip bu duruma el koyun.

Artık yeter!