Türkiye'deki siyasi manzaraya bir bakalım...
CHP'nin oyu arttı mı?
İYİ Parti'nin oyu arttı mı?
Saadet Partisi'nin oyu arttı mı?
Peki, bu partiler birlikte hareket edip AK Parti'yi nasıl geçecek?
HDP ile birlikte hareket ederek...
Yani herkes, kendi partisine ve partisinin adayına oy verse, AK Parti yine açık ara iktidar olur.
Değişen tek şey, HDP ile ittifak...
Yani muhalefet, sorunlara çözüm üretmek ya da halka umut olmak yerine, gidip HDP ile işbirliği yaparak iktidara gelmek istiyor.
HDP, "PKK'nın siyasi uzantısı" olduğu ve terör olaylarına destek verdiği, organize ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nde yargılanıyor.
İktidarın yıpranmışlığı, son dönemdeki yanlışları elbette var.
Ama bu durum, muhalefeti iktidara taşıyacak kadar etkili değil.
Tek etki, HDP...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i bu kadar yükselten şey, HDP'nin desteği...
Başkaca bir etken yok.
ABD, artık darbe yapmadığını, yönetimleri sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerle yaptığını açıklamıştı.
"AK Parti'den kurtulalım" derken, PKK ve HDP'nin etkin olacağı bir iktidara razı mı olacağız?

Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini...
1972 yılında Turgut Yarkent'e bir arkadaşı sevdiği kız için bir şiir yazmasını rica eder.
Turgut Yarkent, "Peki, nasıldır bu kız, gözleri ne renk mesela?" diye sorar.
Arkadaşı "Unuttum" der.
Birkaç gün sonra kapısına gelen arkadaşı "şiiri yazıp-yazmadığını" sorar.
"Peki, kızın göz veya saç rengini hatırladın mı?" sorusuna yine yanıt vermeyince, "Yakında hazırlarım, merak etme" der.
Turgut Yarkent, ne yazacağını düşünür ve sonunda kızın ağzından arkadaşına hitap edercesine şiiri yazar.
"Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini...
Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara...
Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı...
Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara...
Hani bendim yedi renk, hani tende can idim.
Hani gündüz hayalin, geceler rüyan idim.
Demek ki senin için aşk değil yalan idim.
Acırım heder olan o güzelim yıllara..."
Turgut Yarkent'in yazdığı şiir, "Muhayyerkürdi" makamında Selahattin Altınbaş tarafından bestelenir ve Milliyet Gazetesi'nin 1977 yılında açmış olduğu yarışmada, "yılın en sevilen şarkısı" ödülüne layık görülür.
Ne diyelim, iyi ki de unutmuş o gözlerin rengini... (Alıntı)

Kıssadan Hisse: Deyyus!
Türkmen evine bir Şıh misafir geldi. Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar, köylüler "ne keramet edecek?" diye ağzının içine bakarken, Şıh arada bir irkilir gibi yapıp "Hoşt" diyordu... Köylüler, bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular:
"Ya Şıh hazretleri, nedir o arada 'hoşt' dediğin?"
Şıh, "Bir köpek Kabe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum tabii ki, 'hoşt' diye
kovalıyorum..." der.
Köylülerin itikadı bir iken bin oldu... Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı, herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi...
Şıhın tabağında sadece pilav vardı...
Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya, "Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?" diye sordu...
Hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu... Pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi Şıhın kafasına indirdi:
"Ulan, tabağındaki eti görmedin de, Kabe'deki iti mi gördün deyyus!"