Yorgunluk iyiden iyiye hissettirdi kendini.

Bir süredir sabahları kalkmakta gerçekten güçlük hissediyorum.

Tatil zamanı geldi de, çoktan geçti bile.

&[#]8220;İşleri yoluna koyalım, öyle gidelim&[#]8221; diye günlerdir direniyorum.

Genel Yayın Yönetmenimiz Atilla Öksüz tatilden döndü.

İzninin bitmesine biraz daha var.

Ama Zonguldak&[#]8217;ta olması da bizim için yeterli.

Gerçi Yayın Koordinatörümüz Aydın Arslanyılmaz&[#]8217;dan sonra bizim Zonguldak&[#]8217;ta ya da gazetede olup olmamamız fark etmiyor.

Koordinatörümüz Aydın Arslanyılmaz, Yazı İşleri Müdürümüz İlknur Çıtlık ile Editörümüz Emre Acar, omuz omuza verince, gözümüz arkada kalmıyor.

Velhasıl kelam.

İzin istiyorum.

Kaçacağım buralardan.

Size nağme yapıyorum.

Gerçekten yoruldum.

İki gazetenin sorumluluğu gerçekten çok fazla...

Bu sayıyı bire indirmem gerektiğini biliyorum.

Yeni projelerimizi hayata geçirmemiz için bu da bir zorunluluk.

Neyse lafı fazla uzattım.

Bayramın ikinci günü Zonguldak&[#]8217;tan ayrılıyorum.

Kentin sorunlarını çözmeyi, bu kenti yönetmek için maaş alanlara bırakıyorum.

Kendinize iyi bakın&[#]8230;

Kıssadan hisse: &[#]8220;Niye Ben?&[#]8221; diyen herkes için

Brenda, yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak, bir grup tırmanışına katıldı.

Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Tüm korkularına rağmen Brenda azimliydi. Emniyet kemerini taktı, ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı.

Bir süre tırmandıktan sonra nefeslenebileceği bir oyuk buldu. Orada asılı dururken, gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip hızla Brenda&[#]8217;nın gözüne çarparak lensinin düşmesine neden oldu.

Lens çok küçüktü ve bulunması neredeyse imkansızdı. Lens yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve Brenda artık bulanık görüyordu. Ümitsizlik içinde Brenda lensini bulması için Allah&[#]8217;a dua edebilirdi yalnızca... Ve içten içe düşünüp dua etmeye başladı: &[#]8220;Allah&[#]8217;ım! Sen bu anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi benim lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et.&[#]8221;

Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri, &[#]8220;Aranızda lens kaybeden var mı?&[#]8221; diye bağırdı.

Brenda&[#]8217;nın sonradan öğrendiğine göre, lensi bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens kızların dikkatini çekmişti.

Eve döndüklerinde Brenda lensini nasıl bulduklarını babasına anlatacak ve bir karikatürcü olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek, karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazacaktı:

&[#]8220;Allah&[#]8217;ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımamsa, senin için taşıyacağım...&[#]8221;

&[#]8220;Bu yükü niye taşıyorum&[#]8221; demeyin.

(Alıntı)

Günün Sözü:

Kartal için bir güvercini mağlup etmek bir şeref değildir.

İtalyan Atasözü