FETÖ ile mücadele şart…

Önemli…

Zorunlu…

Ama aynı zamanda FET֒nün yaşattıklarından geleceğe dair dersler de çıkarmak zorundayız.

Siyasetçiler olarak…

Bürokratlar olarak…

Gazeteciler olarak…

Vatandaşlar olarak…

Daha fazla sorgulamak zorundayız.

Vicdani, siyasi, ideolojik körlükler, bizi başka uçurumlara getirecek.

[*] [*] [*] [*]

Ülkede onca şey yaşanırken, ne yazık ki, neye, nasıl bakıldığına dair çelişkiler ülkesindeyiz.

Bazen gerçekten şaşkın şaşkın izliyoruz.

Politikacıların söylemleri, davranışları aslında nasıl baktıklarının veya bakmak istediklerinin açık bir yansıması…

Ve toplum olarak, “Benim yerime daha iyi düşünür” baskısından-düşüncesinden kurtulmadan, ne yazık ki, 15 Temmuz’da yaşananların aslında nasıl geldiğini görmeyeceğiz.

[*] [*] [*] [*]

İşte o sözlerden biri…

“FETÖ konusunda CHP'nin faturası çok şişkindir."

Aynen böyle…

FETÖ konusunda CHP’nin faturasının şişkin olduğu yerde, AK Parti’nin faturasını ne olacak?

FET֒den beslenen, bugüne kadar FET֒nün sayesinde makamlara gelenlerin faturası ne olacak?

[*] [*] [*] [*]

Hürriyet’ten Mehmet Yılmaz, aslında tam da bunu anlatıyor.

Olaya politik bir ruh hali olarak bakmayın lütfen.

Yılmaz’ın ne dediğine bakalım, son noktayı sonra koyalım.

[*] [*] [*] [*]

"FETÖ konusunda CHP'nin faturası çok şişkindir.

Bu sözü Başbakan Binali Yıldırım, dün partisinin grup toplantısında söyledi.

Günün ortasında beni bir gülmedir aldı tabii, televizyonun sesini biraz açtım, baktım Başbakan iyi alkış alıyor.

Niye alkışladıklarını merak ettim. Doğru bir tespit yaptı diye mi alkışladılar, yoksa onlar da benim gibi güldüler de bu stand-up gösteriyi alkışladılar?

Tabii Başbakan bunu söyleyince, CHP’nin FETÖ konusundaki faturasını nelerin şişirdiğini bulmak için internete girdim.

Öncelikle dehşet içinde gördüm ki bunlar devlete en çok CHP iktidarı döneminde yerleşmişler.

Hatta bir dönem bütün İçişleri Bakanlığı’nda, Adalet Bakanlığı’nda bunların adamları hâkim olmuş. Emniyet müdürleri, valiler, kaymakamlar, saymakla bitmiyor.

[*] [*] [*] [*]

Hakimler, savcılar desen gırla!

Sınav sorularını çalıp kendi adamlarını memur yapmışlar.

[*] [*] [*] [*]

CHP ne yapmış?

Seyretmiş.

Seyretmekle kalmamış, bununla ilgili olarak sağda solda açılan soruşturmaları da örtbas etmiş.

Soruları çalanları görevden bile almamışlar ki adamlar bildiklerini okumaya devam etsinler.

[*] [*] [*] [*]

CHP’nin FETÖ ile işbirliği bununla kalmıyor tabii.

Bunların açtıkları davalara savcılık yapmak mı ararsınız, bunların kurdukları kumpaslara destek olmak mı?

[*] [*] [*] [*]

Hatta FET֒cüler, muhalefet liderlerinin ve parti yöneticilerinin özel hayatlarını röntgenlemişler, CHP de, ‘Bunlar özel değil, genel genel’ diye tutturup bu işin sözcülüğünü yapmış.

Ama en affedilmez işbirliğini 17 Aralık’ta yapmışlar.

[*] [*] [*] [*]

CHP, İş Bankası’ndan çektiği paraları getirip bunların marifetiyle bakanların çocuklarının, banka genel müdürlerinin evlerine yerleştirmiş.

Bakanlara elbise torbası içinde, çikolata tepsisinde, ayakkabı kutusunda para göndermiş, FET֒cüler de bunu tespit etmiş.

Olmadık rezillikler yani!

[*] [*] [*] [*]

Yok, bu CHP’nin yatacağı yer yok!

CHP 14 yıllık iktidarında bu terör örgütüne ne destekler verdiğini tam liste olarak açıklamalı.

Affedersiniz duymadım, ‘CHP hiç iktidar olmadı’ mı dediniz?

Bana ne, olsalardı!”

[*] [*] [*] [*]

Hastalığı tedavi etmek, yanlışları düzeltmek için sorunu iyi görmek gerekir.

Objektif olmak gerekir.

17 Aralık’a kadar cemaate toz kondurmayan, her şeyi teslim eden bir AK Parti iktidarı…

17 Aralık’tan 15 Temmuz’a kadar iktidarla mücadele edebilmek, iktidarı yıkabilmek adına FETÖ ile aynı yatağa giren, çırılçıplak kalmaktan çekinmeyen bir CHP ve MHP…

[*] [*] [*] [*]

Son seçimleri unutmadık.

Hem belediye seçimlerinde, hem de genel seçimlerde FET֒cüler veya cemaat mensupları, iktidar adayının karşısındaki en güçlü adayı veya partiyi desteklediler.

Karşılıklı ziyaretler oldu.

Ve darbe girişimi olmasaydı; bu kenetlenme, kucaklaşma bir sonraki seçime kadar çok daha fazla olacaktı.

[*] [*] [*] [*]

Muhalefetin elbette ödemesi gereken bir fatura var.

Ama Sayın Başbakanın, “FETÖ konusunda CHP'nin faturası çok şişkindir” sözleriyle gerçekleri sulandırmaya çalışmak yanlış.

Halkın zekasıyla dalga geçiyor Sayın Başbakan…

Ve ama yerelde, ama gelende pek çok iktidar partilinin bu bakışa alkış tuttuklarını görüyoruz.

[*] [*] [*] [*]

Yazık…

Toplum olarak bize düşen görev; siyaset uğruna, mevki, makam, bilmem ne uğruna dayatılan düşünceleri benimsemek değil, politik inançlara rağmen vicdanlı olmak.

Bu sözün, en başta iktidar partilileri rahatsız etmesi gerekir.

Her şey çok açık!

Bu bakış açısı devam ettiği sürece FETÖ gider, KETÖ gelir!

KETÖ gider, MÖTÜ gelir!

Her başlangıç güzeldir!

Bu kentin gerçek sanatçılarından Mete Arif Tokmak’ın sosyal medyadaki paylaşımından yola çıkarak, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’e çağrıda bulunmuş ve ben de “Hanımefendiye sesleniyoruz” demiştim.

Tokmak’ın çağrısı, Zonguldak’ın iz bırakan bazı isimlerin evlerinin birer müzeye dönüştürülmesi yönündeydi.

İroninin işe yaradığını gördük.

En azından başlangıç olarak...

Demiştim ki;

“CHP’liler, bu konularda haklı olarak AK Partililerin bakış açısını eleştirir.

Çünkü; sanata, sanatçıya, yazara, çizere, kültüre, sanata farklı bakışları var.

Doğrudur doğru olmasına da, peki Zonguldak Belediyesi kimde?

CHP’de…

Onların böyle bir derdi var mı?

Varmış gibi de, yok…

Bu tarz binaların restorasyonu için pek çok marka firma sponsor oluyor.

Buranın korunup bazılarının birer kültür evine dönüşmesi çok mu zor?

Değil…

Peki, bu sorunun birinci derece muhatabı kim?

Zonguldak’ın Belediye Başkanı Muharrem Akdemir…

Ama faydası yok.

O nedenle saygıdeğer eşlerine Nurten Hanım’a sesleniyoruz.

Nurten Hanım, lütfen Muharrem Bey’e bu konuda bir hatırlatma ve uyarıda bulunursanız, çok mutlu oluruz.”

Sevgili Mete Arif Tokmak, Nurten Hanım bu işi çözerse; yol, köprü, kaldırım işgalleri ve diğer konuları da ayrıca konuşuruz.

Hanımefendi, Muharrem Bey’i uyarmış.

Muhtemelen o ki, “Muharrem, bu çocuk ne güzel şeyler yazıyor, neden dinlemiyorsun?” dedi.

Başkan aradı.

Ve konuya ilişkin önemli bir adımı paylaştı.

Dün gittik, izledik.

Zaten bu konuda bir çalışma yapılmış ve komisyon oluşturulmuştu.

Çağrıyla örtüşmesi güzel oldu.

Keşke katılım daha fazla olsaydı.

Başkan Akdemir dedi ki:

“Her başlangıç güzeldir, geçmişliği de geride bırakır. Bizler bu adımları atarken, Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımız güzel bir fikir ortaya koydular.”

Hadi bakalım…
Takipçisiyiz