Zonguldak’ın, özellikle ulaşım alanında geri bırakıldığını artık sadece muhalefet değil, iktidarın milletvekilleri dahi söylüyor.

Hatta gelen Bakanlar dahi, daha önceki milletvekillerimize laf çaktırıyorlardı.

Bunda sadece mevcut iktidarın değil, 1970’lerden günümüze gelen tüm iktidar ve siyasilerin kabahati olduğu gibi STK, bürokrat ve biz gazetecilerin de kabahati var.

Bu iktidarın kabahati, diğer illere yapılan çalışmanın çok bariz ortaya çıkmasıyla daha fazla ortaya çıktı.

Tahmin edeceğiniz gibi il dışına çıktık, farkı bir kez daha fark ettik…

11 yaşındaki çocuğumun, “Baba, Zonguldak’a girdiğimiz belli oldu. Yollar bozuldu” demesi aslında işin özeti…

3 sene önce gittiğim Karabük-Samsun arasındaki yolların bitmiş olması, Karadeniz sahil yolunun asfalt kalitesinin bile bir çocuk tarafından fark edilecek düzeyde olması, geldiğimiz son noktayı gösteriyor…

Belki siyasetçi değilim, belki bürokrat değilim, ama inanın çocuğumun sözlerinden utandım…

Bir birey olarak, bir gazeteci olarak, bir STK temsilcisi olarak utandım.

Bu kadar duyarsızlığı başarmak da başarı aslında…

Nasıl başarıyoruz bunu?

Asıl utanması gereken yılların siyasetçileri, bürokratları utanıyorlar mı acaba?

Başka illere gidip, hizmetin alasını görüp gelenlerin kulaklarını çınlattıklarını hissediyorlar mı acaba?

Zonguldak’a ihanet…

Karadeniz sahilinden Rize’ye kadar gittik, gördük.

O sahilde yapmacık plajları, doldurulan sahili görünce, Zonguldak’a nasıl ihanet içinde olduğumuzu bir kez daha anladık.

Karadeniz sahili boyunca ormanla denizin buluştuğu bir metrelik yer yokken, Zonguldak’ta bundan bol bir görüntü yok.

Gelin görün ki, Zonguldak’ta bu doğa güzelliğinin değerini bilip koruyan, kollayan da yok.

Deniz manzaralı şehir çöplüğünden, denize akıtılan atıklara kadar hepsi bizim ayıbımız.

Şuna hiç şüphe yok ki; Karadeniz Bölgesi’nde denizi en kötü kullanan kent biziz.

Bunu döndürecek ve sahilimizi en iyi kullanacak projeler hep lafta kaldı.

Eski şehir çöplüğü, Kapuz Plajı, liman arkası için düşünülen projelerin hayata geçmesi durumunda şehrin havasının nasıl değişeceği ortada.

Kozlu sahiline yapılanlar bile kente ayrı bir hava katmışken, bütün projelerin bitmesi durumunda şehir, şehir olur.

“Yaşanabilecek bir Zonguldak” için öncelikle denizimizi temiz, sahilimizi düzgün kullanacak işler yapmalıyız.
Bunlar çok uçuk-kaçık rakamlar isteyen işler değil.

Yeter ki, istek olsun, irade olsun.

Bunun ötesi yok…

Yetkililer artık Zonguldak halkına, “yaşanabilir” bir ortam kazandırmalı.

Bunu yapmayan; hem şehre, hem halkına ihanet eder.

GÜNÜN SÖZÜ:

“Yine kaçak, yine ölüm…”
Gazete Manşetleri
SÖZÜN ÖZÜ:

“Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu…”

Anlamlı Sözler