“Bayram” deyince benim aklıma; Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, bir de Bayram Tomakin geliyor.


Çocukken her bayram köye giderdik.


Elimizde mantar tabancaları, pat pat pat akşama kadar gezerdik.


Hemen her evde yemek yerdik.


Akşamları da “Topyan” dediğimiz yerde futbol oynardık.


Yani çocukluğumuzu doya doya yaşardık.


Bayramın gelmesini iple çekerdik.


Büyüdük, değişti mi sanki?


Ben “Bayram”ın gelmesini iple çekiyorum.


O gelince; sorunlar çözülüyor, işler yoluna giriyor ve kendiliğinden oluyor.


Gerçi böyle söyleyince kızıyor Bayram bize…


“Şeyh uçmaz, mürit uçurur” diye...


Yine bir bayram arifesindeyiz.


Ve yine mutluyuz.


Heyecanlıyız.


Bayramda gezip-tozacağımız için değil.


Bayramdan sonra yaşayacağımız heyecan için.


Pusula TV, bayramdan sonra önce test yayınına başlayacak.


Ve sonra normal yayın akışımız başlayacak.


Zonguldak’ta ne varsa, Pusula TV’de olacak.


Haber, spor, siyaset, tartışma…


Aklınıza ne geliyorsa…


Bu zorlu yolculukta bize yürek veren tüm dostlarımızın ve Zonguldak halkının Kurban Bayramı’nı kutluyor; nice bayramlarda buluşmak dileğiyle, sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum.



Daha neler göreceğiz?



Zonguldak Belediye Meclisi İmar Komisyonu’nun, Trafik Komisyonu’nu ilgilendiren konu hakkında yetkisi olmadığı halde görüşüp karar verdiğini belirten CHP’li Meclis Üyesi Doktor Atınç Kayınova, Belediye Başkan Muharrem Akdemir’i uyarmış.


Uyarmış da bir şey mi olmuş? Hayır.


Çünkü biz sürekli uyarıyoruz Muharrem Akdemir’i…


Ama o yine bildiğini okuyor.


Partili Meclis üyesinin, Başkanı Meclis’te eleştirmesi için çok önemli bir konu olması lazım.


Bu kadar kaçak-göçek iş olmuş, avantalı-lavantalı mevzular olmuş, bu Meclis üyeleri kamuoyu önünde konuşmamış.


Ama şimdi konuşuyorlar.


İlginç.


Bakalım daha neler göreceğiz?


Bir belediyenin imarı başka telden, trafiği başka telden, encümeni başka telden çalarsa, olacağı budur.


Herkes kendi telinden çalar.


Biz de dinleriz…



Etme cahil ile sohbet azdırırsın…



CHP İl Başkanı Halil Furat, kastecinin birine sallamış ya…


Millet bu işi il başkanı-kasteci tartışması sanıyor.


Ama işin aslı öyle değil.


Halil Furat, “Eşeği dövemezsen, semerini döveceksin” taktiği uyguluyor.


Yani o kasteci üzerinden Haberal’a sallıyor.


Çünkü biliyor ki, o kasteci, Haberal’ın maaşlı elemanı.


Diğer kastecinin yakını Haberal’ın elinde.


Halil Furat bütün bunları biliyor.


Ve bilerek konuşuyor.


Furat, Tarık Coşkun’a kurulan kumpasın, şimdi kendisine kurulduğunun farkında.


Ve o kumpastan kurtulmaya çalışıyor.


Biz mi? Biz de keyifle izliyoruz.


Atalarımız ne demiş?


“Etme cahil ile sohbet azdırırsın, silme kıçını kiremitle çizdirirsin!”