Zonguldak, büyük bir felaketin eşiğinden döndü.

Evet, bu kentin altyapısını Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan yapmadı.

Ama yağmurun şiddetli bir şekilde yağacağını herkes biliyordu.

Benim telefonumda bir uygulama var.

Ben hem telefona, hem havaya bakıp tahmin edebiliyorum.

Doktor Ömer Selim Alan'ın da bütün önemli noktalarda personel görevlendirmesi yapması gerekiyordu.

Mesela, Soğuksu'daki giderin başında en az beş personel, bir iş makinesi bekleyecek.

Yeni Cami'nin yanında kapaklar açık olacak, personel ve iş makinesi bekleyecek.

Gazipaşa'daki rögarların kapakları açılacak, her birinin başında bir personel bekleyecek.

Toptancılar Sokağı'nda, esnafın "koku geliyor" diye kapattığı mazgalların hepsi açık olmalıydı.

Bu çok zor bir iş değil.

Yani iş biraz sıkı tutulsa, sorun bu kadar büyük olmazdı.

Umarım, yaşanan bu olaydan Zonguldak Belediye Başkanı Doktor Ömer Selim Alan gereken dersi almıştır.

Gelelim diğer detaylara...

Doğalgaz için kazılan ve kapatılmayan tüm kanallar, taşı-toprağı şehir merkezine taşıdı.

Mesela, Bahçelievler Mahallesi, gerçekten "Bahçeli Evler" olsa, bu sel felaketi böyle etkili olmazdı.

Her yer inşaat...

Her yer beton...

Suyun gidebileceği rögar yok.

Su yoldan gidiyor...

Ya da merdivenden...

Su öyle bir hızlanıyor ki, Soğuksu'da giderek yol arıyor.

Bulamazsa, işyerlerine giriyor.

Bulursa, denize...

Bu Kadırga Yokuşu için de böyle...

Amelebirliği Yokuşu için de böyle...

Fener Yolu için de böyle...

Bu kentin altyapısının baştan sona değiştirilmesi lazım...

Bundan sonra yağmur öyle güzel güzel yağmayacak.

Biz ki, doğaya bu kadar ihanet ediyoruz...

O da hıncını bizden böyle alacak.

Aklımız, başımıza gelinceye kadar...

60 bin kişi, 100 bin tık...

Zaman zaman, hatta sıklıkla, Pusula'nın internetteki başarısını sizlerle paylaşıyoruz.

Zonguldak Merkez, Kilimli ve Kozlu'da etkili olan yağışların yaşandığı 21 Ağustos 2019 Çarşamba günü Pusula'nın internet sitesinde 59 bin 937 kullanıcı, 93 bin 514 kez oturum açtı, 336 bin 973 sayfa görüntüledi.

Biz bu yola çıktığımızda günlük oturum sayısı 500'dü.

Ben "2 bin 500 olur mu ki?" derken, Bayram Tomakin "5 bin" demişti.

Bugün kullanıcı sayısında 50 bini geçtik.

Oturum sayısı neredeyse 100 bin oldu.

"Şimdi hedef ne?" diye sorarsanız...

Kullanıcı sayısı 100 bin, oturum açma sayısı 200 bin...

Günün Fıkrası: İskoç...

İskoç'un teki kiliseye gitmiş.

Günah çıkartma kabinine girmiş.

Rahip sormuş: "Günahın nedir evladım?"

İskoç, biraz utangaç, alçak sesle konuşmuş:

"Bir kadınla ilişkim oldu peder."

Rahip, daha bir detay istemiş:

"Ne yaptın yani? Yoksa onu..."

İskoç atılmış:

"Yok, yok. Öyle bir şey değil. Soyunduk, sadece sürtündüm."

Rahibin tepesi atmış:

"Ben anlamam, ha sürtünmüşsün, ha girmişsin fark etmez. Üç kere 'Hail Mary' duasını oku, sonra da kilisenin bağış kutusuna 50 sterlin koy bakalım."

İskoç, üç kere Hail Mary duasını okumuş, kös kös çıkmış kulübeden...

Kilisenin bağış kutusuna gitmiş.

Rahip de bir yandan izliyor.

İskoç, parayı çıkartmış, ama kutuya atmamış.

Rahip, hemen arkasından bağırmış:

"Gördüm seni, parayı atmadın kutuya!"

İskoç, rahibe dönmüş:

"Ama parayı kutuya sürttüm. Sen demedin mi 'ha sürtünmüşsün, ha girmişsin fark etmez' diye?"